Agop diye biri...

Bugüne kadar 10'a yakın müzik yarışmasında asil ya da konuk jüri üyeliği görevinde bulundum. Akademi Türkiye'nin ilki ve Popstar Alaturka'nın birincisi dışında, bugüne kadar izlediğim en yetenekli yarışmacılar Kanal 1'in İş'te Star yarışmasında karşıma çıktı. Geçen pazar akşamı Müslüm Gürses ve Özgün ile beraber yarışmanın jüri heyetini oluşturduk. Teknisyenler adına yarışan Caner'in üzerine zaten daha ilk haftadan bir mim koymuştum. Özellikle rock şarkıları enfes söylüyordu. Hafiften Lost'un Sawyer'ını andıran fiziğiyle de genç kızların gönlünü çalıyordu. Ama ikinci haftadan itibaren favorim değişti. Aşçılar grubu adına yarışan bir Agop vardı ki, her performansında kulağımıza ılık zeytinyağı akıtıp, durdu. Konuk jürilik yaptığım yarışmalarda genellikle gözüm saatte olur ve "görevimin" bir an önce bitmesini arzularım. Ama bu kez dakikalar nasıl geçti anlamadım. Yarışmanın bu denli keyifli olmasında özenle seçilen yarışmacılar kadar, sunucu Ebru Akel'in şık ve dinamik tarzının da rolü büyüktü. Programdan sonra başta yapımcı ANS'nin patronu Abdullah Oğuz olmak üzere emeği geçen herkesi gönülden kutladım. Agop'a da bir an önce kendi restoranını açıp, müşterilerine lezzetli yemeklerinin yanında kadife sesini de servis etmesini tavsiye ettim. Ha, unutmadan, her hafta jüri işini konuklar sayesinde bedavaya getiren Abdullah Oğuz'u da İş'te Star'ın "işini bilen" yapımcısı olarak bir köşeye not ettim.