kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 3 Haziran 2008, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
ERGUN BABAHAN

Kırmızı noktalı ülke

GÖTEBORG.
Dünya Gazeteciler Birliği'nin yıllık toplantısı nedeniyle İsveç'in Göteborg kentindeyiz.
9 milyonluk küçük bir ülke İsveç, Göteborg ise 500 bin civarında bir nüfusa sahip.
Toplantımız dün İsveç Kralı'nın resmi açılış konuşmasıyla başladı.
Basın özgürlüğünü 1766'da tanımış ve yasaya bağlamış bir ülkenin en tepe yöneticisi olarak basın özgürlüğünün önemine dikkat çekti.
Gerçekten, ardından sunulan durum raporunda, dünyanın birçok ülkesinde basın özgürlüğünün giderek daralıyor olması, gazetecilere yönelik saldırıların artması dikkat çekiciydi.
Petrol zenginliği artan ülkelerin basının özgür haberciliğinden rahatsız olduğu ilk bakışta göze çarpıyordu.
Dünyada gazetecilerin canına yönelik saldırıların olduğu ülkelerin üzerine kırmızı bir nokta konulmuştu.
Ne yazık ki, Türkiye de Myanmar ve Rusya gibi ülkelerle birlikte "kırmızı noktalı" bir ülkeydi.
Çünkü Ermeni asıllı gazetecisi Hrant Dink kahpe bir saldırı sonunda canından olmuştu.
Tek teselli, cinayetten sonra yüz bini aşkın insanın sokaklara dökülüp kahpe saldırıyı kınadıklarının altının çizilmesi oldu.
Evet, Göteborg küçük ama butik bir kent.
Etkili bir opera binası ve performansıyla izleyicileri hayran bırakan bir orkestrası ve koristleri var.
Aynı şekilde açılışta kısa bir konser veren Göteborg Senfoni Orkestrası da öyle.
Adım başı kitapçılara rastlıyorsunuz.
Onun için ki, dünyanın en çok gazete satılan ve okunan ülkelerinin başında geliyor İsveç.
Ve yine onun içindir ki, küçücük nüfusuna rağmen Saab, Volvo, Atlas Copco, Ericsson, Ikea, Absolut gibi güçlü markalarla dünya piyasalarına damgasını vurabilmiş.
Yine onun içindir ki, Abba, Roxette gibi grupları ile dünya müziğinde belirleyici bir ülke olabilmiş.
Burası dinamiti bulan ve dünya kültürüne Nobel Ödülleri kavramını armağan eden Alfred Nobel'in ülkesi.
Burası sorunların kavga ederek değil, temel değerlerde, paylaşımda uzlaşarak çözüldüğü bir kültürün ülkesi.
İlk güneş açtığında genç kadınların bikinileriyle kendilerini şehrin göbeğindeki parklara attığı bir ülke.
Kadının hem bedenine, hem emeğine sahip çıktığı ve özgürlüklerini sonuna kadar kullanabildiği bir ülke.
Dünyanın 113 ülkesinden 1800'den fazla gazetecinin katılımıyla bir WAN toplantısındayız.
İsveç Kralı'nın özgürlüklere vurgu yapan konuşmasının ardından toprakları üzerine "kırmızı nokta" konulmuş bir ülkeyiz biz.
Kırmızı noktalarımız var ve korkarım ki, azalacağına artıyor.
Her şeyin giderek tabu haline geldiği, internetin Çin gibi kısıtlanır hale geldiği bir ülke durumundayız.
1800 meslektaşın arasında "kırmızı noktalı" bir ülke gazetecisi olmak hiç güzel bir duygu değil, açıkçası.