kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 3 Haziran 2008, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Kürtçe yayına Bahçeli'den tepki

Yeni Haber
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Genel Kurul gündemindeki TRT Kanunu'ndaki değişiklik tasarısına eklenen Kürtçe yayınla ilgili düzenlemeyi eleştirerek "Bu tavır "önce devlet adım atsın' diyen PKK'nın dağ kadrolarına Başbakan tarafından yapılmış siyasi bir jesttir" dedi.

Bahçeli, Türkçeden başka dillerde, TRT'den yapılacak tam gün yayın anlayışının, PKK terör örgütünün dağ kadrosunun silahlı baskısına ve şehirdeki uzantılarının siyasal taleplerine karşı tam bir teslimiyetin ifadesi olduğunu belirterek, "verilen tavizler burada da son bulmayacak, önümüzdeki dönemde ana dilde eğitime ve oradan da ayrı dil konuşanların, ayrı devlet devlet kurmak için ayrılma taleplerine kadar gidecektir" dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Meclis Grup toplantısında yaşanan siyasi ve ekonomik gelişmeleri değerlendirdi. Son Meclis grup toplantısından bu yana çalkantılı siyasi gündemi ağırlaştıran gelişmeler yaşandığını, bunalım ortamının daha da derinleştiğini ifade eden Bahçeli, "AKP'nin kapatılması için başlatılan hukuki süreç sonrası siyasi meşruiyetini tamamen kaybeden, çok ağır bir yönetim zaafı içine düşen ve tehlikeli yollara sapan Başbakan Erdoğan ve hükümeti, gerginlikten beslenen, korku salmayı, baskı ve tehdidi mübah gören bir çatışma stratejisi benimsemiştir. Bugün yaşananlar bu stratejisinin tezahürleridir" dedi.

"AKP İNANÇ HORTUMCUSU"

AKP'nin bugüne kadar ortak milli ve manevi değerleri içerde çatıştırarak nifak siyaseti yaptığını savunan Bahçeli, Dışişleri Bakanı Ali Babacan'ın Avrupa Parlamentosu'nda söylediği "Müslümanların dini özgürlükleri"ni yaşamalarında sıkıntı olduğuna ilişkin sözlerini de eleştirdi. Bahçeli şunları söyledi:

"Dışişleri Bakanı'nın bu hezeyanına Başbakan Erdoğan'ın hemen destek vererek sahip çıkması ve bu sorunlar hakkında Diyanet İşleri Başkanlığını adres göstermesi, AKP'nin inançlar üzerinden siyaset yapma alışkanlığının tedavi kabul etmez bir marazi hastalık halini aldığının ikrarı ve delilidir. Dini duyguları kullanarak manevi değer ticareti yapan "inanç hortumcusu AKP, bu çirkin hüviyetini bir kere daha göstermiş ve din istismarcılığıyla yeniden sahneye çıkmıştır. Laiklik ilkesine aykırı fiillerin odağı olmaktan aleyhine kapatma davası açılan AKP'nin manevi değerler üzerinden istismar ticaretine bu şekilde yeniden sarılması, kendileri açısından çok vahim bir siyasi basiretsizliktir."

"SIRADA RUHBAN OKULU VE EKÜMENİK STATÜSÜNÜN KABULÜ VAR"

Başbakan ve Bakan Babacan'ın Müslüman çoğunluğun dini özgürlük alanında yaşadığı sorunların neler olduğunu "dürüst ve namuslu" bir şekilde açıklamak durumunda olduğunu kaydeden Bahçeli, şöyle dedi :

"Bu kapsamda, Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı şu konulara da açıklık getirmek zorunluluğuyla karşı karşıyadır. Avrupa Birliği'nin Türkiye'deki dini azınlıklara ilişkin dayatmalarının başında İstanbul Fener Rum Patrikhanesinin papaz ihtiyacı için Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılması, patriğin "Ekümenik' statüsünün kabul edilmesi ve azınlık cemaatlerine tüzel kişilik tanınması gelmektedir. Dışişleri Bakanı, Türkiye'de sadece gayrimüslim azınlıkların sorunları değil Müslüman çoğunluğun da sorunları bulunmaktadır diyerek, Avrupa Birliği'nin bu taleplerinin haklı ve meşru olduğunu kabul etmiştir. Bu gerçekler doğrultusunda, AKP hükümetinin yakın bir zamanda, Avrupa Birliği'nin bu konulardaki dayatmalarını da Meclis'teki çoğunluğuna güvenerek yerine getirmeyi planladığını söylemek yerinde olacaktır. Sayın Başbakan, bizce malum olan bu konudaki gerçek düşünce ve niyetini Türk milletine açıkça itiraf etmek dürüstlüğünü ve cesaretini göstermekten artık kaçmamalıdır."

ANKA