İş dünyasının sorununu sadece huzur çözer mi?

Son beklenti anketlerinde belirgin bir bozulma göze çarpıyor. Bunu hafta sonundaki TOBB Genel Kurulu'nda hem Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hem de TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu dile getirdi. Türkiye'nin dört bir yanından gelen işadamlarını bu genel kurulda heyecansız buldum. Sayı olarak bir eksiklikten bahsetmiyorum. Ama heyecansızlık, motivasyonsuzluk dikkat çekiyor. Hatta genel kurula bürokrasiden ve siyasetten de ilgi azdı. Muhalefet yoktu. Başbakan ve bakanlar vardı. Başbakan'ın da iş dünyasına ekonomik konularda net bir mesajı yoktu. İş dünyasının temel isteğini de TOBB ortaya koydu: "Huzur." Çünkü huzur olmadan tüketim, tüketim olmadan üretim ve yatırım olmuyor.
Diyelim ki, huzur sağlandı. Ekonomide geçmiş parlak yıllara geri dönülebilecek mi? Hayır. Çünkü bu parlak dönemin ana belirleyicisi küresel ekonomik gelişmeydi. Orada düzelme veya geçmişe dönüş olmazsa 2002-2006 arasındaki dönemi tekrarlamak zor olabilir. 2006 ortasında yaşanan küresel dalgalanmadan sonra büyüme hızımız düştü, enflasyon yükseldi. Üzerine bir de siyasi belirsizlik bindi. İş dünyasındaki heyecan kaybı ve suskunluğu, biriken bu sorunlardan ve yargının kararını beklemekten olsa gerek. Tüketim, üretim ve yatırım için siyasi ve toplumsal huzur elbette gerekli ama yeterli değil. Ortaya bir de ekonomik program ve vizyon konulmalı.