kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 31 Mayıs 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

"En büyük sorun işsizlik"

Yeni Haber
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, "rehavete kapılma", uyarılarına rağmen ekonominin geri plana itilmesi ve siyasette ortaya çıkan istikrarsızlık yüzünden, ekonomide yakalanan başarı trendinin tersine döndüğünü, yüzde 4'lere düşen büyüme hızıyla Türkiye'nin en büyük sorunu olan işsizliğin yenilemeyeceği, gelişmişlikte Avrupa'nın yakalanamayacağını söyledi.

Hisarcıklıoğlu, TOBB'un 63. Genel Kurulu'nun açılış konuşmasında, işadamları olarak 2001 krizinden bu yana çok çalıştıkları ve Cumhuriyet tarihinin en büyük ekonomik başarılarından birine imza attıklarını söyledi. Son 6 yılda, ortalama yüzde 6.8 gibi "muazzam" bir büyüme oranına ulaşıldığını anlatan Hisarcıklıoğlu, bu sayede uzun zaman sonra ilk defa, Türkiye'yi yeniden lider ülke yapma ve dünya ekonomilerinin birinci ligine yükseltme fırsatı yakalandığını vurguladı. Hisarcıklıoğlu, bu gelişmenin, siyasi istikrar ve makro reformlar sayesinde elde edildiğini, ekonomide büyük bir gelişme gösterildiğini anlatırken, "rehavete kapılmayalım", "Hala yapılması gerekenler var", "Daha yolun başındayız" şeklindeki uyarılarının dikkate alınmadığından yakındı.

Geçmişteki başarının, hep süreceği yanılgısına düşüldüğünü söyleyen Hisarcıklıoğlu, "2006'dan sonra ekonomi geri planda kaldı ve reform süreci aksadı. Yapılması gerekenler göz ardı edilirken, problemler artmaya devam etti. İhracatçımız, ithalatçı oldu. Sanayicimiz komisyoncu oldu. Esnaf, işportacı oldu. Çiftçi, çift bozan oldu" diye konuştu.

BÜYÜME HIZI DÜŞTÜ

2002-2006 arasında yüzde 7'nin üzerinde gerçekleşen ortalama büyümenin, 2007'de yüzde 4,5'e kadar gerilediğine işaret eden Hisarcıklıoğlu, şöyle konuştu:

"Şimdi 2008'de, yüzde 4'ün bile altında kalmaktan endişe ediyoruz. Üstelik bizim büyüme hızımız düşerken, rekabet ettiğimiz ülkelerde benzer bir yavaşlama da görülmedi. Yani küresel yarışta geri kalmaya başladık. Peki, ne oldu? Hemen ifade edeyim ki, zamanında tedbir almayışımızın bedelini ödüyoruz. Önce ekonomiyi ve reformları ihmal ettik. Sonra da önceliği olmayan gündemlere saplandık. Dışarıda büyüyen iktisadi kriz yetmedi, içeride de siyasi çalkantılar başlattık. Nasreddin Hoca'nın hikâyesindeki gibi, şimdi bize bir fil yetmiyor, ikincisini de arıyoruz. Kısaca Türkiye, bir dünya devi olmaya koşacakken, yanlış gündemlerle zaman kaybetti. Kısır çekişmelerle ülkemizin mücadele gücünü kırdık, enerjisini boşa harcattık, nefesini tükettik. Biz artık huzur istiyoruz. Çünkü ancak huzur ortamında ticaretin gelişeceğini, yatırım yapılacağını, istihdam sağlanacağını biliyoruz."

İSTİKRAR VURGUSU

Hisarcıklıoğlu, yüzde 4'lerde seyreden vasat bir büyüme hızıyla, işsizlik sorununun çözülemeyeceği, gelişmişlikte Avrupa yakalanamayacağını belirterek, "Yüksek büyümeyi sürdürmenin temel koşulu siyasi ve ekonomik istikrardır" dedi. Hükümetimizin önceliğinin ekonomik istikrarı korumak olmasını istediklerini ifade eden Hisarcıklıoğlu, "Bakın bugün iç piyasada işler durma noktasına geldi, çekler-senetler ödenmiyor. Peki, niye böyle oldu, niye birden piyasadan para çekildi? Bunun altında yatan neden, harcama ve tüketim eğilimindeki yavaşlamadır. Tüketicideki ve reel sektördeki güven erozyonudur" diye konuştu.

"GÜVEN OLMAZSA YATIRIM DA ÜRETİM DE OLMAZ"

İstikrar hissinin zayıfladığı bir ortamda, güven duygusunun da azalacağını, güvenin olmadığı yerde de yatırım, üretim ve tüketimin olmayacağını anlatan Hisarcıklıoğlu, "Yüksek faiz, üretimin ve yatırımın maliyetini her geçen gün artırıyor, ekonomik aktiviteler yavaşlıyor, hızla artan kredi kartı borcu, vatandaşın geleceğini ipotek altına alınıyor" dedi.

MALİ GEVŞEME ELEŞTİRİSİ

Hisarcıklıoğlu, faizlerdeki yükselişinin nedeninin istikrardaki bozulma olduğunu belirterek, "Mali disiplindeki gevşeme, ekonomik istikrara en büyük tehdittir. 2006'ya kadar gayet başarıyla devam eden ve takdir ettiğimiz mali disiplin, 2007'de maalesef bozuldu. Bütçe açığı 3 katına çıktı" diye konuştu.

Türkiye'nin artık mali disiplini yeniden tesis etmek ve bütçe açığını sadece oransal değil, nominal olarak da düşürmek zorunda olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, "Denk bütçeyi hedeflemek zorundayız. Özellikle kamunun faiz dışı harcamalarındaki yüksek artışlar, hem enflasyonla mücadeleyi, hem de mali istikrarı tehdit etmektedir" dedi.

MERKEZ BANKASI BAĞIMSIZLIĞI

Ekonomik istikrarın diğer koşulunun da enflasyonla mücadele olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, "Yüksek enflasyonla ancak sanal ve geçici bir büyüme sağlanır. Bunu 90'larda gördük. Özellikle vurgulamak istiyorum ki, fiyat istikrarı istiyorsak, Merkez Bankası'nın bağımsızlığını ve saygınlığını korumalıyız" uyarısında bulundu.

"İŞSİZLİK EN BÜYÜK SORUN"

Hisarcıklıoğlu, ülkenin en önemli sorununun işsizlik, bunun çözüm yolunun da eğitim olduğunu söyledi. Ekonomik büyüme yüksek olsa bile, istihdam sağlamadıkça büyümenin nimetlerinin hissedilemeyeceğini belirten Hisarcıklıoğlu, iş bulma umudunu yitirenlerin sayısının giderek arttığını, kadınların iş gücüne katılım oranının kaygı verici düzeyde olduğunu, işsizlerin büyük bir bölümünü gençlerin oluşturduğunu anlattı. Bu nedenle, istihdam üzerindeki mali yükleri azaltma ve istihdamı cezalandıran mevzuatı değiştirmek üzere, Hükümetin başlattığı girişimin yerinde olduğunu ve bunu desteklediklerini söyleyen Hisarcıklıoğlu, buna paralel olarak, mesleki eğitim reformu ve işsizlere yönelik eğitim programlarına da acilen başlanmasını istedi.

Hisarcıklıoğlu, "Anadolu'yu karış karış geziyor ve görüyoruz ki; kahvehaneler işsiz dolu, ama sanayicimiz, çalıştıracak eleman bulamıyor. Demek ki sorun, sadece işsizlik değil, mesleksizliktir. Zira bizim ihtiyaç duyduğumuz beceriler, okullarımızda öğretilmemekte; okullarımızda öğretilen becerilerse, işletmelerimizde kullanılmamaktadır" diye konuştu.

Türkiye'nin bugüne kadar "kardeşini öteki diye gören" zihniyetten çektiğini ifade ederek, birlik olma mesajı veren Hisarcıklıoğlu, Türkiye'ye ilişkin "büyük hayalleri"ni şöyle sıraladı:

"- Dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına giren,

- Dünyanın 100 büyük şirketi içinde küresel milli şirketleriyle yer alan, en az üç sektörde dünya lideri olan, 500 milyar dolar ihracat yapan bir Türkiye,

- İcat çıkaran, bilim üreten ve ihracatının dörtte biri ileri teknoloji ürünlerinden oluşan bir Türkiye,

- Ekonomisiyle, birinci sınıf demokrasisiyle, tarihsel birikimiyle, kültürel zenginliğiyle, bütün dünyanın örnek aldığı bir Türkiye,

- Büyük Atatürk'ün işaret ettiği yönde, diğer milletlere de önderlik eden bir Türkiye,

- Dünyadaki yeri tarihteki yerine yaraşan bir Türkiye."

Hisarcıklıoğlu, konuşmasını "Peşinden gidecek cesaretiniz varsa, bütün hayalleriniz gerçek olur. Bizim hayallerimizin peşinden gidecek cesaretimiz var. Biz bu ülkeye hizmet için varız. Biz bu ülkenin sevdalısıyız" diye bitirdi.

(ANKA)