kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 31 Mayıs 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Filiz Eren, bina içindeki kedileri bahçeye çıkarıp orada bakmaya devam ediyor.

Peki ya AKM'nin kedileri ne olacak?

NESLİHAN TUNÇ
Atatürk Kültür Merkezi yakında tadilata gireceği için boşaltılıyor. Ancak bu koca binada yıllardır yerleşik bir hayat süren kedilerin akıbeti meçhul. Kedileri kurtarmak için seferber olan AKM Genel Müdür Yardımcısı Filiz Eren'in, desteğe ihtiyacı var..
İLİŞKİLİ HABERLER
Peki ya AKM'nin kedileri ne olacak?
İstanbul'un en önemli sanat merkezi AKM (Atatürk Kültür Merkezi), önümüzdeki günlerde tadilata girmek üzere kapanacak. Bina tamamen boşaltılırken, içindeki emektar personel de farklı yerlerde göreve gidecek. Ancak AKM'nin bir grup sakini daha var ki, onlar yıllardır dekorların, kostümlerin, merdivenlerin arasında sessiz sedasız yaşayıp gidiyorlar. Kültür merkezinde onlara gizlice bakan hayvansever sanatçılar, şu sıralar bu kediler için endişeleniyor. "Ne olacak bu kedilerin durumu?" diye biz de merak ettik ve kedilerin izini sürmek için AKM'ye gittik. Orada 'kedi' dediğimizde herkesin söylediği tek bir isim vardı: Filiz Eren. Biz de hemen onun kapısını çaldık. 22 yıldır AKM'nin genel müdür yardımcısı olarak görev yapan Filiz Eren bizi son derece güler yüzle karşıladı ve anlatmaya başladı. Onun anlattıklarından gördük ki, kendisi bırakın AKM'deki kedileri, neredeyse bütün Taksim bölgesindeki kedi ve köpeklerin bakımını tek başına üstlenmiş durumda. Filiz Eren, AKM, Gezi Parkı, Cihangir, Kazancı Yokuşu, Tarlabaşı, Atatürk Kitaplığı çevresindeki hayvanlara her gün 20 kilo mama dağıtıyor, onları kısırlaştırıp tedavilerini yaptırıyor. AKM tadilata girdikten sonra buradaki kedileri de bırakmayacağını söyleyen Filiz Hanım, onları Gümüşsuyu Parkı'na taşıyacağını ve orada bakacağını anlatıyor: "Senfoni orkestrasındaki bir arkadaşımla birlikte kedileri dışarıya çıkarıyoruz. Gümüşsuyu Parkı'na taşımayı düşünüyorum. Bu kediler insanlardan çok ürküyorlar ve çok vahşiler. Sürekli gizleniyorlar. Hiç elime alıp sevemiyorum. Mamalarını, sularını koyuyoruz, onlar gizlice gelip yiyip kaçıyorlar. Zor da olsa içeridekileri toplayıp bahçeye çıkardık. Hepsini kısırlaştırdım. Ancak tadilat sırasında bahçede kalmaları mümkün değil. Bu yüzden parkta bakacağım." Filiz Hanım'ın kedileri sahiplendirmeye de niyeti yok: "Ben sahiplendirmeye karşıyım. Birkaç kez sahiplendirdim ama sonra o hayvanların ölülerini gördüm. Bu yüzden inanmıyorum. Kendim gibi samimi, içten bakan kimseyi size örnek gösteremeyeceğim. Öyle iki kere tavuk kemiği vermekle de hayvan bakılmaz. Bir hayvanın sorumluluğunu aldığınız zaman, onun beslenmesinden sağlığına kadar her türlü takibini düzenli olarak yapacaksınız." Filiz Eren bütün hayvanların sorumluluğunu tek başına üstlenmek istese de hayvanseverlerin ona destek olmasında fayda var. "Peki ona nasıl ulaşacağım?" diyorsanız, AKM yakınlarına gidip biraz dolaşmanız ya da birkaç kişiye sormanız yeterli. Onu mama dağıtırken görebilme ihtimaliniz çok yüksek. Bina içinde yıllardır kedilerin yaşadığını söyleyen Filiz Eren, bu konunun hep bir sorun olduğunu da ekliyor: "Çok şikâyet geldiği için hepsi defalarca çuvallara doldurulup dışarıya atıldılar. Korkanlar, koku yaptıklarını söyleyenler oluyordu. Kimi sanatçı istiyor kimi istemiyor. Sokaktan gelme bir köpeğimiz bile vardı bina içinde. Onu da bale öğretmeni bir arkadaşımız sahiplendi. Balerinler hayvanlara mama koyuyorlar ama kuru mama değil. Tavuk kemikleri, yemek artıkları koyuyorlar. Diğer sevmeyen sanatçılar bunları görüp istemiyorlar. Devamlı ihbarlar yağıyor. Öldürülmesinler diye hepsini kısırlaştırdım ve şimdi bahçede bakmaya devam ediyorum. 20-25 civarında kedi var."

ÇOK KÖPEK KISIRLAŞTIRDI
Hayvanlar için hiçbir fedakârlıktan çekinmeyen Filiz Eren bütün gelirini onlara harcadığını söylüyor: "Ben aç kalırım yine bakarım. Bu bir vicdan meselesi. İlk olarak 16 sene önce kızım Aslı bir köpek getirdi. Ben istemedim. Sonra zoraki kabul ettim. Adını Hamlet koyduk. Onun cana yakınlığı insanla kurduğu sıcak ilişkiyi gördükçe içimde çok farklı duygular uyandı ve sokaktakilere de bakmaya başladım. Bir bakıyorum uyuz, bir bakıyorum dövüyorlar, başka biri yaralanmış derken 16 yılda milyona yakın köpek kısırlaştırdım ve tedavi ettirdim. Bu iş ancak ölünce biter. Bir dernekten daha fazla çalışıyorum. İnanın hayvanlar için bileziklerime kadar sattım. Beni eleştirenler çok. Ama ben hiçbirine aldırmıyorum. En büyük korkum bir gün yatağa düşersem bu hayvanlara ne olacağı." Sokak hayvanları sorununun çözülmesi için kısırlaştırmanın önemine dikkat çeken Filiz Eren; "Her bulduğumu kısırlaştırıyorum," diyor ve devam ediyor: "Ne yazık ki artık param da bitti. Şişli Belediyesi çok destek oluyor bu konuda bana. Ben haber veriyorum, onlar alıp kısırlaştırıyorlar."
Haberin fotoğrafları