kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 25 Mayıs 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
UMUR TALU
Dipsiz Kuyu

Zamanda yolculuk

Zaman bazen, "hiç olmayabilir" denenin yolunu açıyor. Belki de hakikaten Kıbrıs'ta "barış ve federal devlet" mümkün olacak.
Mümkün olabilmesi için onca acı, onca insan, zaman, enerji kaybı, gerektiği için değil, tarih öyle cereyan ettiği içindi.
"Tarih"in düz bir çizgide ilerlemediği kesin de, "kaderci bir ilerleme" nin de olmadığı kesin.
Çelişkiler, çatışmalar, ekonomik ve toplumsal kimi kurallar, iç ve dış dinamikler dışında, rastlantılar ve "aktörler" de önemli.
"Aktör" ün hangi sahnede ortaya çıktığı da önemli.
O sırada sahnede başka kimlerin olduğu, başka sahnelerde hangi oyunların oynandığı da önemli.
Dilerseniz, aklınızdaki önemli tarihi kişilikleri tarih içinde kaydırın.
Kimini 100, kimini 200, 300 yıl öncesine.
Kimini o günden bugüne.
"Fatih Sultan Mehmed" den bugün ne umardınız? Kutlanacak bir "Fetih" mi?
Belki de Kıbrıs'ta "barış ve federal devlet" yine mümkün olmayacak.
Mümkün olmaması için yeterince tarih yükü var zaten.
Geçmiş, size neden olamayacağını veya olmaması gerektiğini de anlatabilir.
Dört ülkede ve devletteki çeşitli insanlar, birimler, etkili yetkililer zaten mümkün olmasını istemiyordur; mümkün olmaması için uğraşacaktır.
Böylesinin daha hayırlı olduğu savunulacaktır.
Ada'nın, özellikle tecrit ile tehdit arasında hep sıkışmış Kuzey Kıbrıs'ın ve insanlarının, gençlerinin normal bir hayata kavuşmasını burada teferruat sayanlar çıkacaktır; mevzunun "milli hayatiyet" olduğunu savunarak.
Orada, Güney'de ve Yunanistan'da, o AB üyeliklerine filan rağmen, korku ile nefret yüklü sabotajcılar çıkabilecektir.
Belki yine göremezsiniz, göremeyiz.
Ama asla unutmamamız gereken şu:
Tarih, kimileri muhafaza ve statükodan ibaret sansa da, değişimden başka bir şey değil.
İyi veya kötü.
Kimi için iyi kimi için kötü.
Eğer zihninde ve kalbinde aşmamışsa insan, sadece teknoloji değişiyor, hayat aynı kalıyor sanabiliyor.
Hayat, duvarlara çarpıyor, dalgalar tarafından çarpılıyor, rüzgarlara, fırtınalara tutuluyor, sırılsıklam oluyor, yanıyor, yakıyor...
Hep aynı gün, hep aynı devran gibi dursa da, katı olan her şey buharlaşıyor zamanla.
Zamanın seyrini değiştirebilen aktörlerle, rastlantılarla, mücadelelerle, felaketler veya umutlarla.
Yeter ki, kendinizin, düşüncenizin, hayatınızın, ömrünüzün mutlak ve ebedi olduğuyla aldatmayın, aldanmayın.
Yok öyle bir şey.