kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 25 Mayıs 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Barlarda henüz sigara yasağı başlamadı ama tiryakiler şimdiden bu duruma isyan ediyor.

Bar ve sigara ikilisi

Melis Danişmend
Sigara yasağının ertesi günü bindiğim takside şoför fosur fosur sigara içiyordu. "N'oldu sizin yasağa?" dedim. Bıyık altından gülerek "Geçerli," dedi, sonra da devam etti, "Kaçak olarak içiyoruz." Bu 'kaçak olarak içme' durumu herhalde daha devam eder. Çünkü bir Türkü sigara içmekten alıkoymak kolay iş değil. Barlarda yasak henüz geçerli değil biliyorsunuz. Ben bunu ilk gün bilmiyordum. Gazetede 'eğlence yerleri' maddesini görünce "Oley, sonunda baca gibi kokmadan evimize dönebileceğiz," demiştim (ki tek derdim bu, yoksa barlarda sigara içilmesine karşı değilim). Akşam gittiğimiz bir barda durumu öğrenip yanımdaki arkadaşıma "Ya ben de seviniyordum saçım kokmayacak diye," filan derken konuşmaya şahit olan, hiç tanımadığım bir adam arkadan bildiğiniz 'Tuuh' el hareketiyle "Allah cezanı vermesin," dedi. Gayet normal karşıladım. Neticede bu da GS-FB tartışması gibi bir şey. Sonu yok. Sigara içmiyorum. Ama barlarda sigara içilmesinden rahatsız olmuyorum. Hatta sigarayla barı birbirine yakıştırıyorum. Havalı bir ikili. Bar zaten doğası gereği, steril bir yer değil. Sigara da onu tamamlıyor. Şimdilik bu ikilinin 'aşkı' devam ediyor da 2009'da işler değişecek. Durum böyleyken, gittiğim barlarda ufak çapta bir anket yapayım, insanlar yasakla ilgili neler düşünüyor diye sorayım dedim. Bir Tarhan Erdem ciddiyetinde olmasa da genelleme yapabileceğim bir sonuç çıktı. İsterseniz bu sonucu, anketime katılan Nejat İşler'in sözleriyle açıklayayım: "Barlarda sigara içilir, biz onun formülünü bulacağız." Genel olarak bar yasağı pek memnuniyetle karşılanmıyor. Ben notlarımı alt alta sıralayayım, gerisini siz görün.

* Bir kere kapıya çıkıp sigara içmeyi henüz kimsenin aklı kesmiyor. "Nasıl çıkacak o kadar insan kapıya?" diyorlar. Kavgaların artacağını, bodyguard'ların işlerinin daha da zorlaşacağını söyleyenler var. Bir de tabii, "Ben şimdi içeriden çıktım," diyenlerin artma meselesi...

* Fanatikler arasında "Rahatsız oluyorsan gaz maskesiyle gel," diyen de var, "Asıl istedikleri şey, milleti birbirine düşürmek," diyen de... Gündüzleri sigarasını işyerindeki çekmecesine koyup kimsenin bakmadığı zamanlarda bir fırt çekip geri koyan biri şöyle dedi: "Bir tiryakiyi durduramazsın."

* Sigara içmemesine rağmen yasağa karşı olanlar da var. Biri, "İnsanların ellerinden bu hak alınmamalı. Barlar anlamını yitiriyor," diyor mesela. Arada "Yasağa uyulacak," diyenler de çıktı ama azınlıktaydı. Bir işletmeci, "Artık sigara içmeyen ve dumandan rahatsız olanlar da barlara gelmeye başlayacak," dedi sevinerek.

* Yurtdışından örnek verenler de var. Mesela "Amerika'da bir bara girdim; insan kokuyordu." İngiltere'deki bir bara giren diğeri de çamaşırsuyu koktuğunu söyledi. Bu tabii insanı irkiltiyor. İçeri girildiğinde o 'dumanlı' görüntüyle karşı karşıya kalamayacak olmak bazı insanların canını sıkıyor. Her şeyi net görmek istemiyorlar.

* Yasağın ilk günü barmenlere "Sigara içebilir miyiz?" diye soran çok olmuş. Yine yasağın ilk günü bir adam, iki-üç kere barın kapısına çıkıp sigara içmiş. Sonunda bodyguard'lar "N'apıyosun?" diye sorunca durumu anlayıp küfrede küfrede içeri girmiş.

* Avrupa ve Amerika'daki pek çok barda sigara içilmediği için insanlar daha çabuk sarhoş oluyormuş. Tabii sigara olmayınca insanlar içkiye saldırıyor. Bunun iyi mi, kötü mü olduğuna kimse karar veremedi.

* Şimdi geldik barlarda sigara yasağının en eğlenceli kısmına: 'Smirting'. İngilizce 'smoking' (sigara içmek) ile flirting'in (flört etmek) birleşimi. Sigara içmek için mecburen kapının önüne çıkanlar, doğal olarak bir sohbete girişiyor. Sonrası, "Yürü ya kulum." Çok sağlam kaynaklardan duyduğumuza göre, 'smirting' sayesinde Londra'da Eva Herzigova ile tanışan ve yeterli derecede samimiyet kuran bir Türk gitarist mevcut. Özel hayata girdiği için ismini vermiyorum.

* Bu 'smirting' özellikle Londra'nın ara sokaklarındaki barların önünde gerçekleştiğinde, gürültü sebebiyle komşular şikâyetçi oluyormuş. Türkiye'de neler olur diye düşününce, insanın aklına iki şey geliyor: Ya komşu aşağı bir kova su döker ya da beylik tabancasını çekmeceden çıkarır.