kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 23 Mayıs 2008, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
VEDAT BAYRAM

Hakan'ın inançları

İnançlar kişilik, karakter ve yetişme mevzuudur. Tabii ki son derece önem arz eder. Hukuka, toplum düzenine, birliğe ve dirliğe de katkı sağlarlar. Ardından bu katkı ülke gelişimi ve toplumculukla da perçinleştiğinde inanılmaz bir enerji ortaya çıkarır.
Bu nedenle toplumla ters düşmeyen inançlı, ideal sahibi insanlara müthiş saygı duyulur. Bu Hakan Şükür olur, Ünal Karaman olur, Saffet Sancaklı olur. Adları fark etmez. Futbolcu, halterci, güreşçi olmaları da mühim değildir. Onlar toplumun itici güçleri ve güzel örnekleridir.
Her yaptıkları iş, verdikleri söz, davranış biçimleri ilgiyle takip ve taklit edilir. Yukarda saydığımız yaptıkları ise toplumsal güzellikler içindir. Bir başka deyişle onlar ülkeleri için güçlü birer dava adamıdır . Böyle devam ettikçe güçlü bir örnek olarak saygıyla anılırlar. Güçlüdürler de, kimse onları karşılarına almaya cesaret edemez. Fakat iki küçük ayrıntı var ki, onları gözden düşürmeye yeter.
1) Şimdi Hakan'ın yapmaya çalıştığı "ben" veya "inançlı ben" vurgusu, ki hatadır.
2) İnançlı adamın inanılırlığında zaafiyet, verdiği sözde durmaması! Ya da çok sık inanç tekrarlaması!

İşte bu iki zaafiyet, inancı da, inanca saygıyı da bitirir.
O nedenle toplumun %80'inde mevcut olan inanca saygıyı iyi muhafaza etmek, onu sözle ifade etmekten(!) önemlidir.

ÇAĞDAŞ MİLLİ TAKIM!
Her sektörde aşama yaptığı iddia edilen ve de işlerin iyiye gittiğine dair açıklamalar yapılan ülkemizde; spordaki sıkıntıyı vurgulamaz isek bize kimse inanmaz. Bu nedenle başta EURO 2008 olmak üzere futbolu, ardından da olimpiyat çalışmalarını dikkatle izliyoruz.
Bunlarla ilgili imkan ve beklenilenleri hassas terazide tarttığımızda ise Türk sporunu 'futbol ve diğerleri' diye ayırmak zorunda olduğumuzu da net görüyoruz.
Almadan vermenin tanrıya ait olduğunu da bildiğimizden; Futbol hariç branşlarda fazla şanslı olmadığımızı da üzülerek söylüyoruz.
Bunun Türkçe açıklaması şudur:
a) Kanunla maddi manevi her türlü donanım sağlanmış futbol.
b) Üvey evlat muamelesi gören diğer branşlar.
Peki sebep? İlgi, alaka ve idare.
Aynı ülke, aynı meclis, aynı kanun, aynı kaynak. Fakat branşlar arasında korkunç finansal uçurum!
Daha da açalım: Amerikalı gıda uzmanlarınca besi değerleri ayarlanan futbolcular. Yırtık pırtık tel kafes, tozlu sahalarda çekiç atmaya hazırlanan diğer olimpiyat sporcuları! Dahası mı? Dünya ve olimpiyat şampiyonu olmasına rağmen, hala imkansızlıktan şikayet eden Halil Mutlu!
Net söylersek, başarı için her türlü imkanin seferber edildiği çağdaş bir Futbol Milli Takımı! Hazırlanırmış gibi yapılan diğer branşlarda olimpiyat kafilesi! işte bu yönetim sorunudur. İşte bu bir insan ve idare farkıdır. Bu şartlarda kim daha başarılı olur? Siz karar verin.
Puan Durumu
  Takım  O   G   B   M    A     Y     P  
1 Galatasaray 34 24 7 3 64 23 79
2 Fenerbahçe 34 22 7 5 72 37 73
3 Beşiktaş 34 23 4 7 58 32 73
Tümünü göster...
4 Sivas 34 23 4 7 57 29 73
5 Kayseri 34 15 10 9 50 31 55
6 Trabzon 34 14 7 13 44 39 49
7 Denizli 34 13 6 15 48 48 45
8 Ankaragücü 34 11 10 13 36 44 43
9 Gaziantep 34 11 10 13 36 45 43
10 Ankaraspor 34 10 11 13 35 38 41
11 G.B. Oftaş 34 10 10 14 30 36 40
12 İ.B.B. Spor 34 10 8 16 44 47 38
13 Bursa 34 9 11 14 31 40 38
14 Konya 34 10 6 18 37 64 36
15 G.Birliği 34 9 8 17 44 51 35
16 V.Manisa 34 7 8 19 42 62 29
17 Ç.Rize 34 7 8 19 32 64 29
18 Kasımpaşa 34 8 5 21 26 56 29