kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 19 Mayıs 2008, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Günaydın 
BELGİN ÇOBAN
kitap

Bütün mesele star olmak ya da olmamak!

Televizyonda, gazetelerde, dergilerde her yerde onlar var! Doğal olarak... Sevsek de sevmesek de çok sık göründükleri için kaçmak mümkün değil onlardan. İlle de çok büyük işler başarmış olmaları ya da kendilerinden saygıyla söz edilmesi yahut da toplumun geneli tarafından takdir görmeleri gerekmiyor. Çünkü 'star' olan kişinin, 'star' olarak nitelenmesinin nedeni tam anlamıyla yukarıda sözüne ettiği gibi kitle iletişim araçlarında çok sık görünmeleri... Peki bu starların ne gibi özellikleri var? Onlarla yaşamayı niye sever ya da sevmeyiz? M. Yücel Atış, konuyu incelemiş ve bir kitap yazmış... 'Starlarla Yaşamak' isimli kitabında "Kızıyoruz, seviyoruz, eleştiriyoruz onları. Star olmak, star kalmak, starlarla yaşamak, starları yönetmek kolay değil. Ama kesin olan bir şey var, onlar hayatımızın rengi. Onlarla da, onlarsız da olmuyor" diyor. Haydi Atış'ın kitapta alt alta sıraladığı birkaç maddeye göz atalım, örnek bulmaya çalışalım. 'Starlar kelimeleri iyi kullanır.' Bülent Ersoy! Fevkaladenin fevkinde bir örnek buldum sanırım... Yok olmadı bu, geçelim... 'Starların her konuda söyleyecek bir şeyleri muhakkak vardır.' Ona ne şüphe! Geçenlerde Banu Alkan'la "Ben daha güzelim" tartışmasına giren Hülya Avşar, pek çok konuda söyleyeceği olan starlardan değil mi? Evlilik kurumundan devlet yönetimine, ekonomiden spora... Türban ile ilgili şu sözleri mesela unutulmaz: "Siyasi simge diye bir şey doğru değil. Başbakanımız çıksa dese ki, 'Arkadaşlar böyle bir laf ettim. Sonra düşündüm ki, bunun altında maalesef bana uymayan şeyler de varmış, sözümü geri alıyorum...' Simge olunca korkunç oluyor. Simge olunca diretmiş oluyorsun. Psikolojik etkilemiş oluyorsun... 'Bunu takan benden, takmayanlar değil' durumuna geliyor. Öbür taraf üvey evlat oluyor. Biz Başbakanımızın üvey evlatları gibi dolaşıyoruz gibi geliyor." Bir başka maddeye geçelim... 'Starlar bulundukları yerlerde ikinci starı kolay kolay kabul etmez.' Sıcak bir örnek var. Geçtiğimiz çarşamba Gülben Ergen'in atv'de başlayan gece programı 'Sürpriz'de yaşandı... Mehmet Ali Erbil, program öncesi altyazıyla yapılan anonslarda, isminin Hüsnü Şenlendirici'den sonra yazılmasına ateş püskürüp 'Sürpriz'e katılmamıştı. Çok da haksız sayılmaz ya, bundan bana ne... 'Starlar tek alanda sınırlandırılmaktan hoşlanmaz!' Gülben Ergen demişken... Şarkı söylüyor, dizilerde oynadı, sahne şovları yaptı, çocuk yaptı. Demin söyledim, televizyonda gece şovuna başladı. Kitap bile yazdı; 'Gülben'den Masallar'... Şimdi hatırlamadığım ya da benim bilmediğim başka şeyler de vardır kesin... Kesin! 'Starların zaman kavramı farklıdır.' Yeni albümünü çıkardıktan sonra Can Dündar'a konuk olduğunda anlatmıştı Sezen Aksu... Stüdyoda kayıt yaparken saat sabahın üçü olduğunda yorulup ara vermiş çalışmaya. Ama beşte zımba gibiymiş ve kayda devam etmek istediği için iki saat önce evine gönderdiği tonmaister'ına telefon edip 'hemen gel' demiş. Bu arada ne zaman çalışacağı belli olmadığı için birlikte çalıştığı insanları da evinin yakınında oturtuyormuş... 'Starlar bazen çok şey söyler ama hiçbir şey söylemezler.' Vallahi hangi birini saysam ki! Her gün gazetelerde, televizyonlarda izliyorsunuz. Bu maddenin örneğini de siz bulun artık...