kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 18 Mayıs 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
MAHMUT ÖVÜR

AK Parti de diğerleri de değişecek!

Siyasetin ilgi alanında bir tek şey var: AK Parti'nin kapatılma davası... Herkes sonucu merak ediyor. Çıkacak sonuç sadece AK Parti'nin akıbetini belirleme açısından değil, diğer siyasi partilerin nasıl konumlanacağı açısından da çok önemli.
Çünkü bu dava nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın siyasetin yeniden şekilleneceği kesin.
Bu nedenle de bir kesim davanın uzamasını, AK Parti ise bir an önce sonuçlanmasını istiyor. Davanın uzamasını isteyen bir siyasetçi şöyle diyor:
"Bu kapatma kararı en az 1.5 yılı geçmelidir ki, ekonominin içinde bulunduğu asıl durum kendini iyice göstermiş olsun. Kimse de 'Mağdurdum, partimi kapattılar da ekonomi böyle oldu' diyemez. Bu kararı ne kadar gecikirse, Türk ekonomisinin ve AKP'nin gerçek ekonomi yönetiminin ortaya çıkması bakımından Türkiye'ye büyük hizmeti olur."
İster geç ister erken açıklansın, o tarihten sonra ne AK Parti eski AK Parti olacak, ne de öteki partilerin pozisyonu aynı kalacak...
Taşlar yerinden oynadı.
Öyle bir noktadayız ki, Anayasa Mahkemesi en iyimser beklenti olan "Hazine yardımını kesme" cezası verse bile sonuç değişmeyecek.
Siyaset yeniden şekillenecek.
Geçmişte de böyle oldu.
Menderes'in DP'sinden AP'ye, AP'den DYP'ye dönüşerek yürüyen bir merkez sağ çizgi vardı.
80'li yıllarda AP içinden gelmese bile aynı hat üzerinden farklı bir ses yükseldi: Özal'ın Anavatan'ı...
Bu birbirini izleyen merkez sağ çizgi 1990'ların başında rotasını kaybedince devreye "Milli Görüş" çizgisi girdi.
O da Milli Nizam'dan Milli Selamet'e, Refah Partisi'nden Fazilet'e, oradan da Saadet Partisi'ne dönüştü.
Araya giren AK Parti bir anlamda bu çizginin Anavatan'ı olmak için siyaset sahnesindeydi.
Bizde nedense sivil siyaset kendi dönüşümünü kendisi sağlamadı. Hep darbelerden sonra değişti.
Şimdi de benzer bir biçimde "yargı darbesi" nin yaşandığı bir süreçten geçiyoruz.
Görünen o ki, beklentilerin aksine AK Parti de, lideri Başbakan Tayyip Erdoğan da bu sürecin ana aktörleri olmayı sürdürecek.
AK Parti adını değiştirmese bile yenilenecek. Bunun ipuçları 22 Temmuz seçim sürecinde görüldü.
Milli Görüş çizgisiyle aradaki bağı en alt düzeye indi.
Sert siyasi isimler kenara çekildi. Kapatma davasının sonucu bu yenilenmeyi daha da hızlandıracak.
Ve ortaya bugünkü AK Parti'den daha değişimci, daha demokrat, daha liberal bir parti çıkacak. Bir anlamda "Yeni Anavatan..."
Türkiye'de asıl sorun ise muhalefet...
AK Parti kendi içinde güçlü bir değişim dinamizmi taşırken muhalefette yer alan partilerin hiçbirinde bu değişim dinamizminden eser yok.
Ama buna rağmen bu süreçte sadece iktidar partisi değil, muhalefet de derinden sarsılacak ve yeni yapılanmalar ortaya çıkacak.
Çünkü Türkiye'de siyasal ortamın normalleşmesi için iktidar alternatifi değişimci bir muhalefete ihtiyaç var.