kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 17 Mayıs 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
MELİHA OKUR

Bu bir balayı gezisi değildi!

Kraliçe Elizabeth ile Edinburg Dükü Philip, bu yıl ekonomik nedenleri bahane ettiler. İngiltere'de evliliklerinin 60. yılını muhteşem bir tören ile kutlamadılar. Ancak üçüncü kere geldikleri ve üç gün gezdikleri Türkiye, Kraliçe ve eşi için bir çeşit balayı gezisi oldu!..
Kraliçe'nin üç günlük seyahatinin bir bölümünde kendisini izledik.
Bursa'da kendi onuruna verilen yemeğe katıldık. Defile, KaragözHacivat gösterisi, Yeşil Türbe, Kabataş Lisesi, Modern Sanatlar Müzesi, Rifat Özbek öncülüğünde 'Türk moda tasarımcıları' çıkarması geziden yansıyan renkli fotoğraflardı.
Oysa fotoğrafın bir de arka yüzü var...
Bu yüz Türkiye'nin geleceği açısından önemli! Acaba, Türkiye ve İngiltere arasında 14 milyar doları bulan ticaret hacmi, bu gezi sonunda kaç milyar dolara çıkar?
Yeni stratejik ortaklıklar gündeme gelir mi? Bu noktada duralım. Dikkatimizi son altı aydır çok farklı bir rotaya çekmeye çalıştığımız Türkiye'nin Irak yolculuğuna odaklayalım.
Niye mi?
Çünkü bu sürede Türkiye'nin Irak politikasında çok köklü bir değişiklik oldu. Tabir yerindeyse Türk Silahlı Kuvvetleri'nin vitrindeki ağırlığı artmaya başladı.
İşte bu süre içinde Türkiye'nin 'Irak politikası' üçlü bir yapıya oturdu.
İlki, güvenlik diplomasisi...
Türkiye, PKK terörüyle mücadele ediyor. Görünen o ki, terörle mücadele konusunda Irak Merkezi Hükümeti, ikna edilmiş görünüyor. Hafızanızı tazeleyin. Genelkurmay İkinci Başkanı Ergin Saygun, Bağdat'ta askeri muhataplarıyla sohbet ederken Türk jetleri Kandil'i vuruyordu...
Bu bir işbirliği gösterisi değil mi?
İkincisi, siyaset diplomasisi...
Ankara, 'Washington-Londra-Tahran-Bağdat-Brüksel-Şam' trafiğinde yeni bir oyun planı uyguluyor. Kartlar yeniden açıldı.
Moskova ve Kudüs bu bağlantıda biraz geride duruyor.
Üçüncüsü, enerji diplomasisi...
Açıkçası iki diplomatik atak, Türkiye'nin somut sonuç almasını gerektiriyor.
Somut bir sonuç yok!
Henüz görüşmeler müzakere aşamasında. Son imza atma noktasına gelinmedi. Önümüzdeki haftadan itibaren somut anlaşmaları görmeye başlayacağız.
Nihayet bir iş başaracağız!
Büyük kartı açacağız...