19 Mayıs'a bir anlam daha: Sigaradan kurtuluş günü

Kapalı alanlarda kapsamlı sigara yasağı gelecek haftadan itibaren başlıyor. Başlangıç tarihi 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı'na denk getirilmiş. Kurtuluş Savaşı'nın başlangıcına, Atatürk'ün Anadolu'ya ilk adımını attığı güne yani. Bu yasak dolayısıyla sigarayı bırakmak isteyenler olacaktır. Diğer ülkelerde de yaklaşık her 10 kişiden biri yasağın başlamasıyla sigarayı bırakmıştır. Bizde de eğer kâğıt üstünde kalmazsa bu orana yakın bir kitlenin "sigaradan kurtuluşu" bu yasakla pekala mümkün olabilir.

Öldürmeye seyirci kalmak
Sadece onların değil, toplumun sigara içmeyen kesimi için de önemli bir kurtuluş günü 19 Mayıs. Yasak en çok onlara yarayacak, onları koruyacak. Sigaranın üzerine "öldürür" diye yazdırdıktan sonra, bunun kullanımının her yerde serbest olması, teşvik edilmesi, kendini öldürmeyene kastedenlerin bununla kalmayıp etrafındaki insanları da "öldürmesine" seyirci kalınması, devlet kavramıyla bağdaşmaz. Bir insan intihar edebilir, ancak başka birinin ölümüne sebebiyet veremez.

Sigaranın maliyeti
Bir sigarada 4 bin çeşit zararlı madde var. İçenler uzun vadede bu zehirlerin riskleri ile karşı karşıya kalırken aynı zamanda ülkenin sağlık sistemi üzerine de ciddi bir yük bindiriyorlar. Dolayısıyla sigara yasağı ile sağlık sistemi de gelecekteki bir kısım zararlarından kurtulmuş olacak.
Kaldı ki dünya gıda kıtlığı ile karşı karşıya, hem nüfusun artması ve ekilebilir alanların daralmasından hem de küresel ısınmadan dolayı. Artık tarım yapılan araziler kıymete bindi. Başka ülkelerde tarıma elverişli arazileri kiralayan veya satın alan ülkeler ortaya çıkıyor. Tütün üretimi ise taban araziler yani en verimli düz tarlalar gerektirir. Nasıl ki çok akaryakıt tüketen otomobiller dünyada insanların aç kalmasına yol açıyor diye tepki çekiyorsa, tütündeki durum da farklı değil.
Bu mantıktan hareketle her sigara içen insan başka bir insanın aç kalmasına yol açmaktadır, denilebilir. Bu açıdan sigarayı bırakan insan başka bir aç insanın doymasına katkı yapacak.

Çocuklara yazık olmasın
Türkiye'de yara haline gelmiş, kangrenleşmiş sorunlardan biri sigara içmeyenlerin pasif içici durumuna düşmesi ve buna bağlı sağlık sorunları yaşamasıdır. Sigaranın bütün risklerine toplumda herkesin maruz kalmasıdır. Kaldı ki, bunların içinde çocuklar da vardır. Özellikle eğitim düzeyi düşük olan ailelerde çocuklar, hatta bebekler, aile bireylerinin veya akrabalarının içiciliğinden dolayı sigaranın bütün zararlı etkilerine açıktır. Bu riskler elbette çocukken veya erken yaşlarda ortaya çıkmayabilir. Ama ilerleyen yaşlarda pasif içiciliğin tüm olumsuzlukları insan sağlığı üzerinde görülmeye başlayabilir.

Bırakmaya zorlar
Yasağın gelmesi elbette sigara içenleri belli yaptırımlara zorlayacaktır. Başlangıçta uyum gösteremeyenler çıkacak, çok zorlananlar olacaktır. Binaların veya kapalı alanların dışına çıkmak zorunda kalacaklardır. Bu zorlukların etkisiyle de yasak, sigara içmeme bilincinin geliştirilmesine katkıda bulunacaktır. Bütün bu zorluklar, içenleri de sigarayı bırakmaya zorlayacaktır. Bu anlamda artık sigara tüketimi teşvik edilmekten çıkartılacaktır.

En anlamlı kanun
Bütün bu nedenlerle yasağın çıkartılmasına öncülük edenleri ve Meclis'te 'evet' oyu veren milletvekillerini kutlamak gerek.
Bu hükümet döneminde yapılan icraatların bana göre en anlamlısıydı. Alkolün bazı kamusal alanlardan dışlanması ile uğraşanların, hatta bazı Anadolu şehirlerinde fiilen alkole son verenlerin, asıl ve öncelikli mücadelesi sigarayla olmalıydı. Çünkü alkolün zararı sadece içenlere, ama sigaranın zararı ortamda bulunan herkesedir.
Bütün bunları da, sigarayı iki kez toplam yedi yıl içmiş ve bırakalı da 14 yılı bulmuş birisi olarak yazıyorum.

Sonuç
"Bir proplemin güç olduğunu söyleme; eğer güç olmasaydı, zaten proplem olmazdı." F. Foch