kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 14 Mayıs 2008, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
NAZLI ILICAK

Hayyam ve Rubaileri

Ali Polat, üç senedir itina ile hazırladığı Ömer Hayyam ve Rubaileri kitabını tanıtmak üzere Ritz Carlton'da bir akşam yemeği düzenledi. Süleyman Demirel ile eski Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı şeref misafirleriydi. Sanatçı Umut Akyürek, herkesten isteklerini sordu. Bu vesileyle Demirel'in en sevdiği şarkıları öğrendik: "Saçların tarumar", "Elbet bir gün buluşacağız" ve Hacı Arif Bey'in, benim de çok beğendiğim bir eseri: "Vücut ikliminin sultanı sensin / Efendim, derdimin dermanı sensin..."
Ali Polat, Ömer Hayyam'dan yola çıkarak, bu gece aşk gecesi olacak demişti. Gerçi, Hayyam'a uygun olarak, bol şarap vardı ama aşka dair bir şeye rastlamadım!!!
Şaka bir yana, özenle hazırladığı kitap için Polat'ı tebrik etmek isterim. Benim çok hoşlandığım bir rubaisi vardı Ömer Hayyam'ın, ama, kitapta yer almıyordu. Bakalım beğenecek misiniz?
"Dünyayı güzellerle bezersin Rabbim;/ Sonra yaklaşmaktan men edersin Rabbim/ Elime bir kadeh mey verip de/ Hem yan tut, hem de dökme dersin Rabbim."
Aslında, kitaptan öğreniyoruz ki, Hayyam'ın, yaşarken, daha ziyade bilim ve felsefe alanında ağırlığı olmuş; rubaileri, ölümünden sonraki devirlerde önem kazanmış.
Kadeh, şarap, mey gibi sözlere aldanıp, onu sarhoş sanmayın sakın! Rubailerinde sık sık söz edilen şarap, kaynağını insan sevgisinden alan huzur dolu bir ruh halini anlatıyor. Hayyam, mutluluk elde etmenin de, ancak sevmek ve sevindirmekle mümkün olduğuna inanıyor.
Hayyam'dan, kendini vazgeçilmez sananlara bir tavsiye: "Nice zaman geçecek, dünya hep duracak/ Bizim ne adımız ne sanımız kalacak/ Bundan önce biz yoktuk bir eksiklik olmadı;/ Bundan sonra olmasak, durum aynı olacak."