Özgü Namal'ın önceki hayatı

Özgü Namal'la Pazar SABAH röportajı için uzun uzadıya konuştuk, yine sayfaya sığamadım ben tabii ki... Öyle bir detay vardı ki atlamak istemedim açıkçası. Dünkü röportajı okumuşsanız ya da okursanız eğer, Namal'ın 30 yaşında hayatı yalamış yutmuş gibi konuştuğunu fark edeceksiniz siz de. Bu 'her şeyi çözmüş insan' rahatlığının nereden geldiğini sorduğumda anlattıkları çok ilginçti: "Bir sürü şey yaşadım genç yaşımda, bir takım başarılar, ödüller... Beni şımartacak, yoldan, raydan çıkartacak şeylerdi bunlar. Yani ben de insanım, ben de isterim bi' şımarayım, bi' dağıtayım, yoldan çıkayım... Ama ben büyütmüyorum, 'çok teşekkür ederim' diyorum, eve koyuyorum ödülü, unutuyorum ertesi gün. Bunların hepsini çok büyük bir sakinlik ve olgunlukla karşılayınca kendime şaşırdım ben de! Bir tuhaflık yok mu sence? Sonra buldum neden olduğunu, ben reenkarnasyona çok inanıyorum, tekrar hayata gelmeye. Bu ruh daha önce birkaç kere yaşamış bunları. Bu herhalde üçüncü, dördüncü hayatım..." Hemen araya giriyorum: "Önceki hayatında da ünlü biriydin, ödüller alıyordun zaten, öyle mi?" "Belki de! Çünkü bir şekilde ruhum eğitilmiş. Yani eğitimli bir ruhum olduğunu düşünüyorum. Bunu hisseden birtakım insanlarla konuştum, onlar böyle şeyler olabileceğini söylediler..." Ben inanmaz gözlerle bakınca "Dalga geçme ya" deyip ekledi: "Kendimi çok kaptırmıyorum buna tabii ama hayatta tesadüf diye bir şey yoktur, tesadüflere inanmam. Şans hazırlıklı olanı yakalar, eğer sen hazırlıklı değilsen hiçbir şey sana gelmez, sen onu görmezsin bile, o uçar gider. Aynı şey gözünün önünden beş kere geçer, sen altıncıda görürsün, görmek istediğin zaman görürsün." Sizce de çok akıllı değil mi?