Çörtoğlu'ndan son yorumlar

İki gün sonra (13 Mayıs) yaş haddinden emekliye ayrılacak olan Danıştay Başkanı Sumru Çörtoğlu, Danıştay'ın 140'ıncı kuruluş yıldönümü töreninde yaptığı konuşmada Anayasa Mahkemesi'ne ve gündemdeki davalarla ilgili yorum yapan AB yetkililerine mesaj gönderdi. Anayasa Mahkemesi'ne, gündeminde bulunan üniversitelerde türban serbestisi getiren Anayasa değişikliğinin Cumhuriyetin özünü ve laik devlet ilkesini zaafa uğrattığı yorumu yapan Çörtoğlu, AKP kapatma davası hakkında yorum yapan AB yetkililerine de "Yargı kurumlarına saygılı olun" dedi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Meclis Başkanı Köksal Toptan, Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı ve Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in de katıldığı törende anayasada yargı ile ilgili yapılmasını istediği değişiklikleri de sıralayan Çörtoğlu'nun gündeminin ilk sıralarında, yargı kararlarının yeterince uygulanmaması ve siyasete konu edilmesi yer aldı.

AB'YE: BİRAZ SAYGI
Yargı kararlarına yönelik beyanların eleştiri sınırlarını aşar hale geldiğini belirten Çörtoğlu, yargı dışındaki güçlerin; yargı üzerinde egemen olma yanılgısından kurtulması gerektiğini belirterek, AK Parti davası nedeniyle bildiri yayınlayan Avrupa Parlamentosu ile açıklamalarda bulunan AB temsilcilerine, üstü kapalı olarak şöyle seslendi: "Yargıya intikal eden konularda, gerek ulusal gerekse uluslararası çevrelerce yargı organlarını yönlendirme girişimlerini doğru bulmuyoruz. Kendi ülkelerindeki yargı organlarına ve bu organların karar ve dava süreçlerine gösterdikleri saygıyı, aynı şekilde, Türk Milleti adına karar veren bağımsız Türk yargısına da göstermelidirler."

ANAYASA MAHKEMESİ'NE
Çörtoğlu'nun altını çizdiği en belirgin mesaj, üniversitelerde türban serbestisi sağlayan ve iptal istemiyle Anayasa Mahkemesi'nin gündeminde bulunan anayasa değişikliği oldu. Çörtoğlu, şunları söyledi: "Cumhuriyetimizin özü ve ulusal yaşamımızın temeli olan laiklik ilkesi ve laik eğitim kurumlarını dolaylı dahi olsa zaafa uğratacak hiçbir düzenlemenin iç hukukumuzda bireysel eğitim hakkının sağlanması olarak görülmesine olanak bulunmadığı gibi, uluslararası hukuk ve hukukun evrensel ilkeleri karşısında da koruma ve himaye görmesi sözkonusu değildir."