kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 10 Mayıs 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Sezen Aksu'yla aynı kulvarda ödüller aldım

İPEK DURKAL - GÜNAYDIN
Bir zamanlar; Sezen Aksu, Nilüfer ve Erol Evgin'le aynı kulvarda, aynı listede ödüller aldığını söyleyen Ümit Besen sonradan üretilen 'tavernacı' kavramına tamamen karşı: Ben pop kategorisinde şarkı söyleyen piyanist-şantörüm..
'Nikah Masası', 'Islak Mendil', 'Bizim Hikayemiz' ve hatta 'I Love You' gibi klasik olmuş şarkıların sahibi Ümit Besen tam 30 yıldır hala her gece sahnede. Bugün "Starım" diyenlerin hemen hiçbirine nasip olmamış 'gerçek bir şöhret' olan, 80 ve 90'lı yıllarda aynı gün içinde üç ayrı yerde binlerce hayranına konser verip, oradan film setine koşan Ümit Besen, frene basmayı aklının ucundan bile geçirmiyor. Çünkü sevenleri ondan hep yeni şarkılar bekliyor... Her gece Yenikapı Mercan Restoran'da program yapan sanatçı, önümüzdeki hafta 'İyi Günde Kötü Günde' adını verdiği 30'uncu albümünü çıkarmayı planlıyor.

* İstanbul'da canlı müzik bitti, diyorlar. Oysa siz senelerdir sessiz sedasız programınza devam ediyorsunuz. Sizin farkınız ne?
Belki ekonomik kriz etkilidir canlı müziğin ayakta kalamamasında. Çünkü canlı orkestranın maliyeti yüksektir. Herkes canlı müzik yapamaz. Ama ben tarzım nedeniyle, fanatiklerimden dolayı hiç ara vermeden çalıştım. Ben tek başıma, piyanom ve sesimle program yapıyorum. Benim tarzım bu. Böyle başladım, böyle de gidiyor. Kasette, plakta, CD'de orkestram var tabii.

ÜÇ ÖDÜL BİRDEN
* Sizin piyano ile çıkıp şarkı söylemeye başladığınız yıllar, yani 80'ler müzikal anlamda yeni bir dönemin başlangıcıydı değil mi?
Tabii, bu tarzı ilk yapan da Ferdi Özbeğen'di. Bu piyano ile yapılan müzik benimsenince plakçılar peşime düştü. İlk plağım 'Şikayetim Var' ile meşhur oldum. O yıllarda da her gece sahneye çıkardım ve gelenler yer bulamaz kapıdan geri dönerdi.

* Gerçek anlamdaki satış rekorları o yıllarda kırılıyordu galiba...
İlk plağı yaptım, 10 binde 'Altın Plak' alması lazımdı, plak yüz bin sattı. O dönemin gazeteleri 'Bu çıkış kimseye nasip olmadı' diye yazmıştı. Onları saklıyorum yeni albümümün kapağına koyacağım. Arkasından 'Islak Mendil'i yaptım ve 'Yılın Plağı', 'Yılın Sanatçısı' ve 'Yılın Şarkısı' ödüllerini aynı anda aldım.

POP MÜZİK YAPIYORUM
* O yıllarda bu ödüller şimdiki gibi kategorilere göre mi veriliyordu? Mesela siz hangi tarz ile alıyordunuz bu ödülleri?
Bizim plaklarımız pop müzik kategorisinde yer alırdı. Demek istediğim; ben tavernacı filan değilim!

* Tavernacı diye bir kavram yerleşti, evet. Var mı böyle bir tarz?
Yok, ben de onu söylemek istiyorum. Kesinlikle benim öyle bir tarzım yok. Ben duygusal, romantik kendi bestelerimi yapıp söyleyen, üreten bir insanım. Piyanist-şantörüm. 87 senesine kadar 12 albüm yapmışım. Hepsi de pop kategorisinde... Sezen Aksu, Nilüfer, Erol Evgin ile aynı kulvarda, aynı listede ödüller almışım. Sonra taverna diye bir müzik türü çıktı.

HOŞ GELDİNİZ BEŞ GİTTİNİZ
* Nereden çıktı peki böyle bir isimlendirme?
Taverna, içkili çalgılı meyhane, tavernacı da o meyhanenin sahibi demek. Rumca'dan gelen bir kültürdür taverna. Tavernacı kim, derseniz benim için Hayko tavernacıdır. Fedon, sonra Ercan Turgut, ki Türkiye'nin ilk tavernacısıdır. Ama bir arkadaş çıktı 'Hoş Geldiniz Beş Gittiniz' diye bir albüm yaptı, bizi de o kategorinin içine soktular.

* Kimdi o?
Arif Susam. 'O da buradaymış bu da buradaymış' diye albüm yaptı. Ondan sonra tek başına çalıp söyleyen herkese bu isim verildi. Neden Ferdi Özbeğen'e hiç kimse 'tavernacı' demedi. O da aynı müziği yapıyor ama onu bu kategoriye sokmadılar.

* Hayran kitleniz pek çok kişiden daha farklı değil mi? Gerçek fanatik...
Öyle. Kıbrıs'a gitmiştim bir gün. Orada 'Ümit Besen kadınları' ve 'Ümit Besen erkekleri' diye bir grup varmış. "Bu nasıl şey?" diye sordum. Dediler ki, sevdiğini alamayanlara bu ismi vermişler. Benim şarkılar da hep ayrılık üzerine ya, öyle bir grup oluşturmuşlar. Gerçekten büyük bir dinleyici kitlem var. Mesela başka bir şarkı söylemek geliyor içimden, "Ağbi n'olur sen şarkılarını söyle" diyorlar ve hâlâ 'Nikah Masası'nı aynı zevkle dinliyorlar.

İYİ FİLM PROJESİ GELMEDİ
* Hâlâ her akşam program yapıyorsunuz...
Mesela birinin doğum günü, 15 kişi gelmişler. Ben yine program yapıyorum çünkü oraya gelip de "Ümit Besen bu akşam yok!" denmesini istemiyorum. Belki o yüzden yıllar yılı ayaktayım. 30 kişiye de 3 bin kişiye de aynı keyifle çalıp, söylüyorum.

* Sinema filmlerine ara verdiniz ama... Eskiden neredeyse her şarkınız için yapılan bir filmin başrolünde oynuyordunuz.
14 tane filan çektik. Yedi sinemada birden vizyona giriyor, hasılat rekorları kırıyordu. Ama oradan da çok alacağım kaldı. İyi projeler de gelmedi, bıraktım...
Haberin fotoğrafları