kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 8 Mayıs 2008, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Günaydın 
SİNAN ÖZEDİNCİK

Roma'da iki günde bunca keşif yapana bravo!

Geçtiğimiz hafta sonu keyfime diyecek yoktu. İstanbul'un parçalı bulutlu, serin havasını ardımda bırakıp güneşli Roma'ya, üç bin yıllık tarihi geçmişi olan yedi tepeli kente gittim. Roma'ya düzenlenen seyahatte hem Fiat Bravo'ları test etme hem İtalyan lezzetlerinden tatma hem de Roma ve çevresindeki köyleri gezme fırsatı buldum.

İLK DURAK 'GUSTO'
Uçak geliştirme süreçlerinde kullanılan sanal sistemlerin ve simülasyonların desteği ile 18 ay gibi kısa bir zamanda yollara çıkması mümkün olan Fiat Bravo'ma atladığım gibi ilk durağım Roma'nın en iyi restoranlarından biri olan 'Gusto' oldu. Mekan; şarap barı, kafesi, restoranı ve mağazasıyla 'Gusto' adını her anlamıyla hak ediyor. Basit ama zevkle döşenmiş restoran ve bara mutlaka gitmenizi öneririm. Hatta gitmişken yemek ve sofra kültürü hakkında A'dan Z'ye geniş bir koleksiyona sahip mağazasından da alışveriş yapabilirsiniz. 'Gusto'nun ardından İspanyol Merdivenleri, Aşıklar Çeşmesi, Pantheon, Colosseum ve Vatikan'ı gezip konaklamak için Aleph Hotel'e geçtim. Otel, ünlü mimar Adam D.Tihany tarafından Dante'nin 'İlahi Komedi'sinden ilham alınarak tasarlanmış. Otelin 'Angelo Bar'ı adeta ruhunuzu baştan çıkarıyor. Daha sonra Roma'nın renkli ve şen meydanlarından Campo dei Fiori'ya gittim. Burası gündüz saat 14.00'e kadar rengarenk bir açıkhava pazarı, öğleden sonra ise pub, lokanta ve pizzacıları sebebiyle turistlerin istilasına uğruyor. Eski Roma kalıntılarının üzerine kurulmuş binaların, Ortaçağ hanları ve Rönesans konaklarının birarada bulunduğu cıvıl cıvıl bir semt. Bu alanda size iki seçenek verebilirim: Ya nefis mutfağı ve mükemmel servisiyle 'Camponeschi'de bir akşam yemeği ya da köşesindeki 'Wine Bar'da bir aperatif... Bu arada yıllarca Türkiye'de çalışmış Aruba'lı müzisyen Ronny Grant oradaysa, rica edin, 'Üsküdar'a gider iken' şarkısını sizin için çalsın... İkinci gün ise bin yıllık masal şehri, Roma'nın 62 kilometre kuzeyindeki Calcata'ya geçtim... Kasabada 1983 yılında papaz bir açıklama yaparak Hz. İsa'nın sünnet derisinin çalındığını itiraf etmiş. Şimdi diyeceksiniz Hıristiyanlar ne zamandan beri sünnet oluyor? Hz. İsa, Yahudi olarak doğduğu için Yahudi geleneklerine göre doğduktan sonra sekizinci günde sünnet edildiği varsayılıyor. Rivayete göre bu 'kutsal deri' 1557 yılında Calcata'da keşfedilmiş ve her sene bu zamanlar halkın ziyaretine açılıyormuş. Taa ki 1983 yılında çalınana kadar..

EN MEDYATİK DURAK
Gezimin en medyatik durağı ise 'Odescalchi Şatosu'... Magazini takip edenler hatırlayacaktır. Bu şato, Tom Cruise ile Katie Holmes'un evlendiği mekan.. 2006'daki düğüne Steven Spielberg, Russell Crowe, David-Victoria Beckham da katılmıştı. Roma'ya bebekleri Suri ile Tom Cruise'un evlat edindiği Isabella ve Connor eşliğinde gelen çift, görkemli bir düğün ile evlenmişti. Bracciano'nun belediyesi, şatoyu gören pencerelerini üç günlüğü bin Euro'dan kiralıyor. 'Odescalchi Şatosu', altı kulesi ve çok sayıda salonu ile heybetli bir yapıt... Ve ardından Adriyatik'in kenarındayım. İlk olarak 1400'lerde kurulan, 1960 yılında Jean Paul Getty tarafından satın alınan ve 1990'dan beri otel olarak işletilen 'La Posta Vecchia'da çok özel bir öğlen yemeği için... Lezzetleriyle damakları olduğu kadar denize sıfır konumu ve 16 dönüm bahçesi ile gözleri de fethediyor.

50 EURO'YA YEMEK!
Roma'dan dönmeden önceki son akşam yemeğim ise şehrin en popüler restoranlarından 'Rhome'daydı... Yaklaşık 2.5 yıl önce açılan mekan, geleneksel İtalyan Mutfağı'nın lezzetlerini modern bir sunumla buluşturuyor. Özellikle akşam saatlerinde buluşma noktası haline gelen 'Rhome'de DJ performansı ya da ünlü müzisyenlerin canlı performanslarından oluşan müzik ziyafeti de mönüye dahil... 80'lerdeki Manhattan tarzının rahatlığını alan mekanda yaklaşık 50 Euro'ya keyifli bir yemek yiyebilirsiniz. Ben iki güne bunca keyfi sığdırmayı başardım, darısı başınıza!