kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 5 Mayıs 2008, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
OKUR TEMSİLCİSİ
Okur Temsilcisi

Bir fotoğrafın öyküsü

Çiçeklerin yanında bir Türk bayrağı... Ve ona basan, kimliği belirsiz bir şahıs... 24 Nisan'da 'soykırım kurbanlarını anma günü'nde Erivan'dan gelen görüntü böyleydi. Fotoğraf 'sahi' miydi, 'yalan' mı?.
Bilindiği gibi, 24 Nisan, başta Ermenistan olmak üzere pek çok ülkede yaşayan Ermeniler için "soykırım" olarak adlandırdıkları 1915 olaylarında hayatını kaybedenleri "anma günü". Anma törenlerinin en büyüğü, Erivan'daki Dzidzernagapert (Kırlangıç Yuvası) Anıtı'nda düzenleniyor her yıl.
Bu yıl oradaki törenle ilgili olarak SABAH 25 Nisan tarihli baş sayfasında bir fotoğraf yayınladı. Ermenistan'da Bayraklı Tahrik başlığı ile sunulan fotoğrafta, çiçeklerle çevrili anıtın kenarında bir kişinin Türk bayrağını çiğnediği görülüyordu.
Reuters haber ajansı'ndan geldiği de belirtilen fotoğrafta bayrak çiğneyen kişinin belden yukarısı görünmüyordu.
Bir Türk-Ermeni akademisyen internet forumunda konu gündeme gelince, bir yetkiliden gelen yalanlama hemen dikkatleri çekti.
Dzidzernagapert Anıtı'nı da kapsayan "Ermeni Soykırım Müzesi ve Enstitüsü" direktörü Dr Hayk Demoyan şunu yazdı:
".. Sizleri temin ederim ki 24 Nisan 2008'de orada böyle bir şey ASLA olmamıştır. Eğer böyle bir teşebbüs olsaydı müze görevlileri hemen önlerlerdi, hele Türkiye'den de bazı konuklar orada hazır bulunurken.."
Bu açık bir yalanlamaydı.
Oysa fotoğraf salt SABAH'ta değil başka gazetelerde, internet sitelerinde de yayınlanmıştı. Bazı gazetelerde aynı poz farklı bir açıdan çekilmişti. Fransız Haber Ajansı'nın (AFP) geçtiği başka bir fotoğrafta da bayrak çiğneyen kişinin belden yukarısı görünmüyordu.
Yalanlamayı başka itirazlar da izledi.
Fotoğrafı Reuters sitesinde bulamadığını öne süren Maurice Kelechian, "düzmece" olduğunu ima edip şunlara dikkat çekiyordu:
- Bütün gün Ermenistan TV'sini canlı yayında izledim. Çok kamera vardı ve böyle bir hadise olsaydı mutlaka çekerlerdi.
- Her iki resimde de gariplik var. Etraftaki kalabalık bayrak çiğneme eylemine bakmıyor. Böyle sessiz sakin bir mekânda (kutsal bir simgeye) saygısızlık yapılırken insanlar tepki göstermez miydi?
- Bayrağa basan yaşlı biri. Oysa bunu genelde ateşli gençler yapar. Yaşlı biri olamaz.
- Bayrağın ucunda siyah kurdele var. Eğer amaç bayrağa saygısızlık etmek ise, o şahıs neden oraya matem renginden bir kurdele taksın ki?
Bazı Ermeniler bu yazışmada eylemi şiddetle kınasalar da, iddialar Okur Temsilcisi'ni harekete geçirmek için yeterliydi.
Çünkü bu tür "ulusal hassasiyet" boyutlu olaylar "yalan haber" kullanımı için çok verimli bir alan. Evvelce yaşanan bazı örnekler bunu bize gösterdi.
Acaba SABAH bir "manipülasyon"a mı alet olmuştu? Daha fenası, acaba gazete kendisi mi "manipüle" etmişti?
Eski bir resim mi kullanılmıştı? Vs vs.
Gazetede yaptığım araştırmalar, fotoğrafın gerçekten Reuters'den geldiğini gösteriyordu. Bunun üzerine Reuters Türkiye Temsilciliği'ni arayıp fotoğrafın özgün olup olmadığını araştırmalarını istedim. Reuters Londra merkezinde görevli fotoğraf baş editörü Jonathan Bainbridge, ertesi gün açıklama gönderdi:
"Anma töreninde fotoğrafçı olayı olduğu gibi çekmiştir. Reuters dünyanın her yanından her gün haber geçer; en temel ilkeleri doğruluk, tarafsızlık ve 'saptırmadan uzak durmak'tır."
Haber doğruydu. Yani bayrak çiğnenmişti.
Ama nasıl? Kaç kişi tarafından?
SABAH'ın iç sayfasındaki ana haberde "..törene gelenlerce" çiğnendiği yazılmıştı. Yani birden fazla kişi tarafından. Bu da önemliydi, zira gazetenin "provokasyon" diye nitelediği "münferit" bir eylemle, "müşterek eylem" arasında bir fark vardı. Bu algılama farkı nedeniyle, örneğin bir köşe yazarı, Milliyet'te, "toplu bayrak çiğneme" varsayımıyla hayli kışkırtıcı yorumlar da yapmıştı.
Cevap, iddiaları başlatan, ama şüpheye düşüp araştıran Dr Demoyan'dan geldi.
Karen Minasyan adlı güvenilir bir tanıkla konuştuğunu belirten Demoyan, "İtiraf etmeliyim ki o gün bu olay olmuş" diyor ve şöyle sürdürüyordu: "Bayrağı çiğneyen şahıs, belli ki onu kendisi imal etmiş (neden kara kurdele var bilemiyorum) ve anıta gelip 5 dakika kadar yerde serili tutmuş. Bayrağa bastıktan sonra etraftakilere 'siz de gelin basın' demiş, ama tanığa göre çiçeklerin yanında duran insanların hiçbiri buna itibar etmemiş. Adam oradaki kameramanları rahatsız edince bayrağıyla beraber zorla dışarı çıkarılmış."
Demoyan "bu olay resmi heyet oraya gelmeden evvel olmuş, ben o sırada dış kapıda cumhurbaşkanını bekliyordum. Onu her kim dışarı attıysa müteşekkirim. Müzemiz bu tür davranışlara asla müsamaha göstermemektedir" diye ekliyor, bağlayıcı bir ifadeyle.
Bu öyküden çıkan sonuçlar var.
- 24 Nisan, provokasyona çok açık bir gün. Bayrak çiğnemenin haber değeri taşıdığı ama aynı zamanda tek kişinin provokasyonu olduğu çok açık. SABAH, olayı baş sayfadan adını koyarak verdiği için övgüye layık.
- İç sayfadaki "gelenlerce" ifadesi yanlış olmuş. Çünkü bu "toplu bir eylem" ima ediyor. Oysa ajans da yetkili de bunu yalanlıyor.
- Olayı önce yalanlayan Dr Demoyan'ın kendisini sorgulayıp gerçeği araştırması ve bizimle açıkça paylaşması da övgüye layık. Bu, Ermenistan'da milliyetçi kökenli nefreti reddeden ve farklı hassasiyetlere saygı gösteren bir anlayışın varlığını da okurlara gösteriyor.
- Peşin hükümle bakarak "fotoğraf yalan"la yola çıkmanın veya münferit olduğu anlaşılan bir olayı topluymuş gibi gösterip kşıkırtmanın sakıncaları da anlaşılmış oluyor.