Sabah, demokrat ve çağdaş

Turkuvaz Grubu, Swiss Otel'de, Sabahçılara, ATV ve Takvim'e "Hoş geldiniz" partisi düzenledi. Grubun, bütün dünyadaki kuruluşlarında çalışanlar, kendi dillerinde "Hoş geldin Sabah, hoş geldin ATV" diye bize seslendiler. Yedik, içtik, dans bile ettik. Yani, bilesiniz "çağdaşlık" kriterlerine uygun davrandık. Üstelik Ahmet Çalık, yayın ilkelerini açıklarken, "Atatürk devrimlerini ve laikliği" de ihmal etmedi. Buna mukabil, Milliyet, Hürriyet ve Vatan gibi gazetelerden farkımızı, "demokrasi, din ve vidan özgürlüğü" ile "halkın değerlerine saygı" olarak sıralayabileceğimiz diğer ilkeler oluşturuyordu. Sabah, "Demokrasi... ama" diye, özgürlükleri parantez içine alan, partilerin kapatılması için fırsat kollayan, askeri muhtıralara mazeret arayan bir tavır içinde olmayacaktı.
Doğan Grubu'ndan bazı meslektaşlar, "Nasıl tarafsız davranabileceksiniz" diye bizi sorguluyor. Allah aşkına, asker-sivil bürokrasiye, bir başka ifade ile Türkiye'nin "gerçek sahibi" olduklarını düşünenlere sırtını dayayıp, her türlü rejim tartışmasını körükleyenler kendisini tarafsız mı sanıyor? Onlar, değişmeyen, değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen "devlet iktidarı" ndan yana görünüyorlar. Tehdit üretip, ürettikleri tehdide kendileri de kanıp, post modern darbeci bir zihniyetin yandaşlığını sürdürüyorlar. Grubun demokrat yazarları üzerlerine alınmasın, ama başı çeken bazıları tarife tıpatıp uyuyor.