kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 3 Mayıs 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Deniz Seki ile Hüsnü Şenlendirici yaklaşık bir yıldır aşk yaşıyor...

Altı seansta Deniz-Hüsnü ilişkisini bitirirdim

Buge CANKAT/GÜNAYDIN
İmaj danışmanı ve iletişim uzmanı İnci Yeşilyurt, adatılan bir kadının evliliğini Türk örf ve adetlerine göre yaşayarak kurtarabileceğini söylüyor. İddiasını da şöyle ortaya koyuyor: Nazire Şenlendirici'yi öyle bir değiştirirdim ki, Hüsnü, değil Deniz Seki Sharon Stone gelse, başını dönürüp bakmazdı!..
İLİŞKİLİ HABERLER
Altı seansta Deniz-Hüsnü ilişkisini bitirirdim
Magazin dedikoduları, gelin kaynana kavgaları, pop star gerginlikleriyle izleyenlerin ruhunu yoran televizyon artık sosyal yaralara da merhem olmaya başladı. Her geçen gün giderek çoğalan izdivaç programlarıyla halka sosyal hizmet(!) veren ekranlarda, çok yakında noter huzurunda psikoterapi seansı da uygulanacak. 'Bu da oldu!' dedirtecek programda; profesyonel imaj ve iletişim uzmanı İnci Yeşilyurt, evliliğinde problem yaşayan kadınlara ekran başındaki seyircilerin gözü önünde psikoterapi seansları düzenleyecek ve onları eşleriyle barıştıracak. Seanslarında Türk örf ve adetlerinden yola çıkarak kadınları yönlendiren ilk ve tek uzman olduğunu söyleyen Yeşilyurt, ünlülerin imajları ve evlilikleri üzerine de ilginç yorumlar yaptı.

* Kendinizi tanıtır mısınız?
Profesyonel imaj ve iletişim uzmanıyım. Hem kamu kuruluşlarına imaj danışmanlığı yapıyorum hem de iletişim, aldatma, gelin-kaynana problemleri ve boşanma aşamasına gelen evlilikler üzerinde çalışıyorum. Kasım ayında 'Vitrinsizsiniz' adlı kitabım çıktı. İkinci kitabım 'Kocacım İstersem Kölem Olursun', üç ay sonra çıkacak. Ailelere ve kadınlara yönelik çalışıyor, seminerler veriyorum. Evliliklerdeki iletişim problemleri ile ilgili Türkiye'de ilk bilimsel adres benim. Boşanma aşamasında olan kadınları avukatları önce bana yönlendiriyor.

BEN OSMANLI KADINIYIM
* Boşanma aşamasındaki evlilikleri noter huzurunda kurtarmaya çalışacağınız bir televizyon programı yapacaksınız.
Evet, bir ay içinde başlayacak.

* Çiftler mi katılacak?
Hayır, ben genelde çiftlerin değil, kadınların sorunlarını çözmeye çalışıyorum. Erkeklerle işim olmuyor.

* Nasıl bir program olacak?
Üzerinde çalışacağım kadınların evliliklerinde üç problemin olması gerekiyor: Ya kocası aldatacak, ya eşiyle iletişim problemi yaşıyor olacak ya da gelin-kaynana sorunu olacak. Alkol, kumar ve kişilik problemleri dışında her evlilikteki sorunların çözüleceğini düşünüyorum.

* Program, kavganın gürültünün olduğu gelin-kaynana programlarına dönüşebilir mi?
Kesinlikle hayır. Ben bilim yapacağım orada. Sen benim karşıma aşk doktoru filan getir, ben onu muhatap kabul etmem.

* Türk örf ve adetlerine uygun şekilde çalışan tek uzman olduğunuzu iddia ediyorsunuz...
Beni nasıl görüyorsunuz siz şimdi; modern değil mi? Bir gün gelin evime, kapıdan içeri girdiğinizde koyu bir Osmanlı kadını ile karşılaşacaksınız. Kocamın hoşuna giden her tür hizmeti yapan, tırnaklarını kesen biriyim. Türk örf ve adetleri kadından ne bekliyorsa, ben o öğretileri veriyorum kadınlara. Böyle yaptıkları sürece evliliklerini kurtaracaklarını düşünüyorum. TÜRK ERKEĞİ CİNSELLİĞE AÇ

* Pek çok uzmandan çok daha farklı bakıyorsunuz meseleye...
Türk örf ve adetlerinde iki ayrı cins yoktur. Kadın kadın gibi, erkek erkek gibidir. Her erkek evinde cıvıl cıvıl cazibeli bir kadın ister. Kadınların seksi iç çamaşırı giymeyi bile gurur haline getirdiklerini görüyorum. "Beni seksi çamaşır giydiğim için sevecekse sevmesin" diyorlar. Bizim adetlerimizde bunlar vardır. Sarayda cariyeler bile önce bir eğitimden geçirilir, kadınlık öğrenir sonra padişahın koynuna girerdi.

* Bu yaklaşımla bugüne kadar kaç evliliği kurtardınız?
80 başvurunun içinden 62'si tamamen başarılı oldu, mahkemeden döndü. 18'inde de kadınımızda problem vardı.

* Nasıl bir çalışma yapıyorsunuz?
Kadına, eşine nasıl davranması, hangi cümleleri kurması, eşinin hangi hareketine ne tepki vermesi gerektiğini anlatıyorum. Diğer uzmanların yaptığı seanslardan farklı. Haftada bir kere olmaz. Sekiz hafta boyunca her gün hem yüz yüze hem de telefonda konuşuruz.

* Boşanmalardaki sorunların temelinde ne yatıyor sizce?
Çalışan kadın evlilikte erkekleşiyor. Bir evde iki kadın, iki erkek yaşayamaz. Çalışabilirsin ama bırak evin alışverişini erkek yapsın. Bu noktada erkek yatakta da kadınlaşıyor.

* Çözülemeyecek bir evlilik sorunu yok mu?
Kadın, alkolik, uyuşturucu bağımlısı, kişilik problemi olan erkeği boşamalı. Ama bir kadın yaşadığı her türlü problemde, "Ben kocamı seviyorum' diyorsa o kocayı parmağında oynatır.

* Aldatılma hikayesi ile gelen kadına nasıl yardımcı oluyorsunuz?
Önce kadını değiştiriyoruz, olumlu yönlerini ortaya çıkarıyoruz. Ardından yürümesi, oturması kalkması, erkeğe tavrı her şeyi değişiyor. Erkek ikinci kadında bulduklarını evinde bulduğu zaman, üstelik kadın yatakta da o kadından daha iyi olduğu zaman karısını bırakamıyor ve geri dönüyor. Türk erkeği aldatmaya meyilli değildir, sadece cinsel yönden açtır. Yeter ki karnını zamanında iyi doyur.

* Aldatılmalarda hemen boşanmaya gitmekten yana değil misiniz?
Değilim. Birçok psikolog, "Onurlu bir kadın aldatıldığı zaman boşanmalı" diyor. Niye bırakayım iyi malımı! Aldatıldın ve bunu anladın. Kendindeki eksikleri tamamlarsan ve kadınlık sorumluluklarını yerine getirir, üstelik erkeği yatakta kendine köle edersen; o erkek zaten aldattığına pişman olur, ayağına kapanır senin.
Haberin fotoğrafları