kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 1 Mayıs 2008, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
EMRE AKÖZ

Aşağılık bir durum

Bazılarının sadece demokrasi karşıtı değil, hukuku da ayaklar altına almaya hazır tipler olduğunu görüyoruz.
Mesela... Ocak 2004'te dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek'e gidip... "Ne yapacaksanız yapın, yoksa geç olacak" diyerek darbe kışkırtıcılığı yapan gazeteci kılığındaki postal civeleği... Hukuk eğitimi almasına rağmen, Anayasa Mahkemesi'nin, kapatma davasıyla ilgili "taraflı" olması gerektiğini yazıyor.
Halbuki... 'Yargıçlık makamı' ile 'savcılık makamı' arasındaki farkı bilmesi gerekir.
Eğer illa da 'tarafgirlikten' söz edeceksek: Taraf olan savcıdır, yargıç değil.
Örneğin kapatma davası... Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, kendince delilleri topladı, iddianamesini hazırladı... AYM'ye sundu.
Ne diyor iddianame? "AKP laiklik karşıtı eylemlerin odağı olmuştur." Bu aşamaya kadar Başsavcıyı bir 'taraf' gibi görebiliriz.
Laiklik konusunda titizlenmek, kuşkulanmak, deliller toplamak ve gerektiğinde suçlamak onun işi elbette.
Yargıcın ise taraf olmak gibi bir görevi yoktur. Her ne konuda olursa olsun... Çünkü eğer yargıç tarafsa, o zaman yargıca gerek kalmaz ki!
Öyle bir durumda sadece savcı yeter. Hem suçlar, hem de kararı verir; olur biter.
Eğer yargıç, taraf olursa, hukukun özüne, esasına, abecesine aykırı davranmış olur.
Adaletin sağlanabilmesi için kısaca 'nemo judex' denilen kurala uyması şarttır: Yani yargıç kendi davasına bakamaz.
Mesele ne olursa olsun, "AYM taraftır" demek, yüksek yargı organını, "yargıçlık" makamından alıp "savcılık" makamına indirmektir.
Bir insanın, dört yılını harcayarak edindiği hukuk eğitimine ihanet etmesi ne kadar aşağılık bir durum!