Liderliğin sırrı

2007-2008 sezonunun en önemli mücadelesi ligin 32. haftasında oynandı. Ezeli rakiplerin Ali Sami Yen'deki kapışması haftaya damgasını vurdu. Taraftarı önünde rakibini tek golle mağlup eden Galatasaray, 24. haftada Beşiktaş'a kaptırdığı liderlik koltuğunu, sekiz hafta aradan sonra Fenerbahçe'den geri aldı. Fakat sarı-kırmızılı takımın zirveye kurulmasında büyük bir sırrı vardı. Galatasaray, lig tarihinde 18 takımla mücadele edilen 19 sezonun 32. haftaları itibariyle kalesinde en az gol gördüğü sezonunu geçiriyordu. Bu sezon sadece 20 gol yiyerek ligin en az gol yiyen takımı olan sarı-kırmızılılar, 1999-2000 sezonunun 32. haftasında kalesinde 21 gol görmüş, bu sezonu 23 golle kapatmıştı. Bu da Galatasaray'ın rekor için 2 gol daha kredisi olduğunu gösterdi. Zorlu maratonun bitimine iki hafta kala bu istatistikle gelen liderlik, 'Galatasaray'ın kahramanları'nı da zirveye taşıdı. Sarı-kırmızılı takımın savunması ve file bekçileri zirvenin en büyük savaşçıları oldu. Orkun Usak ve Aykut Erçetin'in başarısına savunmanında katkısı büyük olunca, Galatasaray bu sezon çıktığı 32 maçın 19 tanesinde rakiplerine gol izni vermedi. Aykut, son 5 maçta kalesini rakip takımlara kapattı. Fenerbahçe karşılaşması ise zirvenin öyküsünü adeta özetledi. Sarı-kırmızılı oyuncular, isteksiz rakipleri karşısında alkışı hak eden bir performans sergiledi. Sezon başından bu yana 31 maçta 90 dakika mücadele ederek Galatasaray'ın en fazla forma giyen oyuncusu olan Servet, defansın gözdesi Emre Güngör ile rakip forvetlerin kabusu oldu.

NE LINCOLN AMA...
Mehmet Topal, Hakan Balta, Song, Barış, Ayhan, Arda ve Sabri performanslarıyla derbide alkış topladı. Ümit ve Nonda, yani 'Galatasaray'ın gerçek golcüleri' zaten görevlerini layığıyla yaptı. Ligin 32. haftasında bile kulübeye çekilmekten kurtulamayan Nonda, her şeye rağmen attığı 11 golle takımını taşıdı. Bir de Lincoln vardı tabii. Yani yoktu... Yine yoktu! Ayrıca 'Yıldız oyuncu', Galatasaray mağlup olsaydı derbinin de önüne geçecekti. Fakat yine futboluyla değil... Bitmeyen sakatlığı, sorunları ve 'profesyonel kimliği' ile... Lincoln, en sonunda herkese 'Artık yeter!' dedirtti. Ancak herkes derbiyi, derbideki 'gerçek kahramanlar'ı konuştu. Yüreğiyle, ruhuyla oynayanları ve kazananları...