Acun ILICALI: Motivasyon ve inancın getirdiği zafer

Koskoca bir sezonun kaderinin bir karşılaşmaya bağlı olması maçtaki gerilimi yükseltmişti. Fenerbahçe bir çok önemli sınavda olduğu gibi bu maça gereğinden fazla temkinli başladı. Sevilla ve Chelsea'ye karşı oynadıkları maçlarda da aynı üretkensizlik söz konusuydu. O maçlarda hiç değilse golü yedikleri zaman kendilerine geldiler. Ne var ki dün gece golden sonra da etkili olamadılar. Özellikle Maldonado'lu bir orta sahanın derbi maçta rakibe üstünlük sağlayamayacağı görüldü. 3 metreye pas vermekten başka üretkenliği olmayan, fizik gücü de Avrupa futbolunda ciddi derecede zayıf olan Maldonado bana göre bu sezon Fenerbahçe'ye artı değil eksi yazdı. İnanılmaz bir inanç ve motivasyonla maça başlayan Galatasaray, atması gereken golleri kaçırıp olmaması gereken golü atarak ilk yarıyı önde kapadı. İkinci yarı Zico beklenen değişikliğini yaparak Semih'i oyuna aldı. Ancak hesapları bozan bir Galatasaray vardı sahada.
Galatasaraylı futbolcular son haftalarda yükselen inançlarını ve arzularını derbinin kader maçı olduğu bilincinde sahaya yansıttılar. Maldonado'nun oyunda kalması, kanatların işlememesi, Gökhan'ın ve Uğur'un belki de tansiyonu kaldıramayarak sezonun en kötü maçlarını çıkarmaları Fenerbahçe'ye gerekli pozisyonları sağlayamadı. Fenerbahçe adına en büyük hayal kırıklıklarından biri de sezonun yıldızı Alex'in üretkensizliğiydi. Sahada ayakta kalanlar Edu ve Deivid' di.

ARDA DÜNYA YILDIZI OLMA YOLUNDA
Volkan'ın yediği gol ciddi bir hata. Ancak unutmamak gerekir ki Volkan, Şampiyonlar Ligi de dahil olmak üzere çok başarılı maç çıkardı.
Galatasaraylı futbolcular ise hakettikleri bir galibiyet aldılar. Bence Kalli'den sonraki dönem ve bu maç Türk futbolcusundan verim almanın motivasyonla ne kadar ilgili olduğunun kanıtı oldu. İnanılmaz futbol arzuları belli yetersizliklerini kapattı. Arda her geçen gün dünya yıldızı olma yönünde ilerliyor.
Emre ve Servet tek kelimeyle kusursuz oynadılar. Sabri ve Mehmet Topal, müthiş arzulu oyunlarıyla maça ağırlıklarını koydular. Eğer bu kadar kötü bir Fenerbahçe'yi yakalamışken, Nonda'yı sahada tutsalar sonuç daha da farklı olabilirdi.
Hakem Fırat Aydınus maçın kaderini etkileyecek hata yapmadı ancak adeta sarı kart göstermeme sözü vermişti. 56 sarı kart pozisyonunu ' es' geçti ama iyi niyetli yaklaşımıyla maçın tansiyonunun yükselmesini engelledi.

BU FUTBOLLA ŞAMPİYONLAR LİGİ DE ZORA GİRER
Şimdi Galatasaray'ın şampiyonluğu kuvvetle muhtemel. Belli ki Fenerbahçeli futbolcular, Şampiyonlar Ligi macerasından zihinlerini kurtaramamışlar. En azından Şampiyonlar Ligi heyecanını tekrar yaşamak istiyorlarsa, kalan maçlarını mutlaka kazanmaları lazım. Ancak bu futbolla olur mu? İşte bu biraz zor...