kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 28 Nisan 2008, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Çiçek'ten 1 Mayıs mesajı

AA
Yeni Haber
Hükümet Sözcüsü, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, ''Özel sektörün, ister kamuya ait, ister kendi arazisi üzerinde kiralama garantili okul yapımına imkan veren bir düzenlemeyi getiriyoruz. Böylece okulu vatandaş yapacak, yatırımcı yapacak, 49 yıllığına devlet de bunu okul olarak kiralamayı daha baştan garanti etmiş olacak'' dedi.

Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından açıklamalarda bulundu. Toplantıda ele alınan iki kanun tasarısından birisinin Milli Eğitim Temel Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı olduğunu belirten Çiçek, eğitimin her ülkenin en öncelikli konusu olarak yer aldığını ifade etti. Çiçek, hükümete geldiklerinden bu yana Milli Eğitim Bakanlığı bütçesini öne çıkardıklarını, ayırdıkları kaynak itibariyle en önde bu bakanlığın bulunduğunu dile getirdi.

Bunun doğru bir tercih olduğunu vurgulayan Çiçek, devlet imkanlarıyla ve hayırsever vatandaşların katkılarıyla okul yapımına büyük hız verdiklerini, 100 binin üzerinde derslik yapıldığını, buna rağmen başta büyükşehirler olmak üzere bir çok yerde yeterli okul bulunmadığını kaydetti. Çiçek, şöyle devam etti: ''Onun için bir taraftan yeni kaynaklar üretmeye çalışırken, bu alandaki politikaları kararlılıkla sürdürürken, öbür taraftan bu okul açığını kapatabilmek noktasında yeni bir kısım modeller üzerinde Milli Eğitim Bakanlığımız çalışıyor. Bunlardan bir tanesi bu kanunla gündeme getirilmiş olacak. Özel sektörün, ister kamuya ait, ister kendi arazisi üzerinde kiralama garantili okul yapımına imkan veren bir düzenlemeyi getiriyoruz. Böylece okulu vatandaş yapacak, yatırımcı yapacak, 49 yıllığına devlet de bunu okul olarak kiralamayı daha baştan garanti etmiş olacak. Böylece bir kısım tasarrufların hem yatırımcı tarafından karlı bir yatırım olması, öbür taraftan da bu okul sıkıntısının ortadan kaldırılmasıyla ilgili önemli bir modeli Türkiye'nin gündemine getirmiş olacağız. Bu kanun tasarısı bunun usul ve esaslarını gündeme getirmiş oluyor. Hazine, belediye arazileri bu iş için kullanılabilir. Bakanlık kendisi bu araziyi tahsis edebilir gerekli şartları ve kayıtları tapuya koymak suretiyle... Vatandaş kendi arazisi üzerinde de MEB ve ilgili kuruluşlarla görüşmek suretiyle projesi Milli Eğitim Bakanlığı ile değerlendirilme konusu olacaktır. Bu okulları yaptıktan sonra 49 yıllığına Milli Eğitim Bakanlığına veya il özel idarelerine kiralamış olacaktır. Böylece yeni bir imkan daha milli eğitimin emrine verilmiş olabilecektir.''

TÜRK AKREDİTASYON KURUMU

Çiçek, toplantıda Türk Akreditasyon Kurumunun Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki Kanun Tasarısının da ele alındığını belirtti. Bu konunun iki yönüyle önemi bulunduğuna işaret eden Çiçek, AB müktesebatına bu konuda uyum sağlanacağını, kanun tasarısının, AB ile müzakeresi yapılan başlıklarla ilgili olduğunu kaydetti. Türkiye'nin ürettiği mal ve hizmetlerin dünyada dolaşımını sağlamak bakımından çok çaba sarfettiğini, bunun önündeki engellerin kaldırılması için gayretler bulunduğunu anlatan Çiçek, üretilen mal ve hizmetlerin belgelendirilmesi, muayenesi ve uygunluğunu Türk Akreditasyon Kurumu'nun değerlendirdiğini ifade etti.

Bu konunun üretici ve ihracatçılar açısından önem taşıdığını kaydeden Çiçek, kurumla ilgili bir düzenlemeyi yapma mecburiyeti hasıl olduğunu, kurumun teşkilat yapısı ve görevlerinin kanun tasarısıyla gündeme geleceğini belirtti.

YATIRIM ORTAMININ İYİLEŞTİRİLMESİ

Cemil Çiçek, Türkiye'de yatırımın hızlandırılması ve yatırım ortamının iyileştirilmesinin hükümetin öncelikli konuları arasında bulunduğunu ifade etti. ''Türkiye'nin en öncelikli meselesi bir taraftan yatırımdır, onun tabii sonucu olarak istihdamdır. Bu nedenle de yatırım ortamının iyileştirilmesi hükümet olarak üzerinde önemle durduğumuz bir konudur'' diye devam eden Çiçek, bununla ilgili bir koordinasyon kurulunun bulunduğu, kurulun zaman zaman ilgili birimleri toplayarak 9 komite halinde yatırımcıların karşılaştığı sorunları çözebilmek için alınması gereken tedbirler üzerinde durduğunu kaydetti. Bu tedbirlerin bir kısmının yasal düzenlemeyi, bir kısmının ikincil mevzuatta değişikliği gerektirdiğini vurgulayan Çiçek, engellerin bir kısmının bürokratik engellerden kaynaklandığını belirtti. Yatırımın Türkiye'nin en öncelikli meselesi olduğunu belirten Çiçek, sürdürülebilir kalkınma için mutlaka yerli ve yabancı yatırımcının teşvik edilmesi, karşılaşılan sorunlarının hızla çözüme kavuşturulmasının gerektiğini ifade etti.

Bu konuda göreve geldiklerinden bu yana epey çalışma yapıldığını kaydeden Çiçek, ''insanlar yatırım yaparken zorluklarla karşılaşıyor mu, ortam elverişli mi'' diye mukayese yapıldığında 2005'te yatırım ortamının değerlendirilmesi yapıldığında Türkiye'nin 93. sırada olduğunu, bugün itibariyle 57. sıraya yükseldiğini bildirdi. Çiçek, bu rakamın, halen yapılması gereken birçok iş bulunduğunu gösterdiğini de ekledi.

Teknik komitede bu konuda yapılan çalışmalardan örnekler veren Çiçek, iflas halindeki şirketlerin tasfiyesinin kısa sürede gerçekleştirilememesinin sıkıntı doğurduğunu, Türkiye'de iflas eden şirketin tasfiyesinin yaklaşık 3,5 yıl sürdüğünü bunun da yatırımcılar açısından uygun bir ortam oluşturmadığını söyledi. Çiçek, bu nedenle İcra İflas Kanununda bu manada bir değişiklik gerektiğini belirtti.

Ayrıca, sanayi meslek eğitimi işbirliği hususunda da Milli Eğitim Bakanlığının mesleki eğitimi özendirmeye, bu alandaki açıklara göre eğitimi yönlendirme için programlar uyguladığını, ancak bu konuya biraz daha dikkatle eğilinmesi gerektiğini anlatan Çiçek, bununla ilgili çalışma yapıldığını ifade etti.

Çiçek, kayıtdışı istihdamın azaltılmasına ilişkin bir çalışma yapıldığını, çalışma izni başvuru süresi kısaltılmasının da önemli olduğunu, yatırımcının pek çok kuruluştan izin alırken süreç uzayıncayatırımcının canından bezdiğini, bu süreyi kısaltabilmek için bir komitenin çalışmalarını sürdürdüğünü bildirdi.

Sanayi sektöründe yer seçiminde sağlanan kolaylıkların turizm, ticaret, tarım ve hizmetler sektöründe de nasıl sağlanabileceği konusunda da komitenin bir çalışma yaptığını belirten Çiçek, vergi tabanını genişletici düzenlemelerin yapılması, fikri mülkiyet hakları ile ilgili veri bankası oluşturulması ile gümrük iş ve işlemlerinin basitleştirilmesi gibi yatırımcıların şikayet ettiği pek çok konuda çalışma yapıldığını dile getirdi.

Çiçek, bunlardan yasal düzenleme gerektirecek olanlar varsa bunların ilgili bakanlıklar tarafından yasa değişikliği şeklinde, diğerlerinin ikincil düzenlemelerle ve bürokrasi daha yakından takip edilerek, yatırım ortamının iyileştirilmesine çalışılacağını, böylece Türkiye'nin 57. sıradan daha yukarılara doğru çıkartılacağını kaydetti. Çiçek, Türkiye'nin hem yerli, hem yabancı yatırımcılar açısından daha cazip ülke haline gelmesini istediklerini, bu konuda Devlet Bakanı Mehmet Şimşek'in Kurula bilgi sunduğunu ifade etti.

ÖNCELİKLİ YASALAR

Cemil Çiçek, toplantıda asayiş ve güvenlik konuları üzerinde de durduklarını, bu konuda İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın bilgi verdiğini söyledi.

Çiçek, ayrıca, Anayasa ve içtüzük gereği TBMM'nin, aksine karar bir alınmadığı takdirde 1 Temmuz'da tatile girdiğini ancak geçmişte özellikle AB ile müzakereler başlamadan önce kriterlerin yerine getirilmesi bakımından tatil aylarında da çalıştıklarını kaydetti. Çiçek, ''Prensip itibariyle eğer 1 Temmuz'da tatile girecekse öncelikli olarak hangi yasaların çıkarılması lazım, onunla ilgili bakanlıklarımızdan hangi tasarılar öncelik arz edecekse bununla ilgili görüşlerini bildirmelerini istedik. Bu konuyla ilgili de bir değerlendirme yaptık. Tabii bu, TBMM'de siyasi partilerimizle görüşülerek bir takvim ve gündeme bağlanmış olacaktır'' diye konuştu.

Çiçek, geçmişte 1 Mayıs'ların üzücü olaylara sahne olduğunu belirterek, ''Biz, sendikalarımızın, onların yöneticilerinin bu konuda sorumluluk duygusu içerisinde hareket etmelerini bekliyoruz. Vatandaşlarımızın beklentisi de budur'' dedi. Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı. Hükümet Sözcüsü Çiçek, sendikaların 1 Mayıs'ı Taksim'de kutlamak konusunda kararlı olduklarını hatırlatan bir gazetecinin ''Nasıl bir yaptırım düşünüyorsunuz? Ne gibi tedbirler, önlemler alacaksınız?'' şeklindeki sorusu üzerine, ilk defa Cumhuriyet tarihinde 1 Mayıs'ın Emek ve Dayanışma Günü olarak kutlanmasını bu hükümetin kabul ettiğini belirtti.

1 Mayıs gününün daha önceden ya başka türlü kutlandığını ya da bahar bayramı olarak değerlendirildiğini ifade eden Çiçek, Emek ve Dayanışma Günü olarak bu hükümetin bu güne özel bir anlam verdiğini kaydetti. Sendikaların ve diğer kuruluşların yasal yollardan bu kutlamaları yapabileceklerini anlatan Çiçek, bu konuda yasal ölçüler içerisinde her türlü kolaylığı göstereceklerini, sendikaların ve kuruluşların ilgili mülki makamlara müracaat ederek önceden belirlenen yerlerde bu toplantıların yapılacağını ve bunda hiç bir mahsur olmadığını söyledi.

Çiçek, bu günlerin kutlanması esnasında bunun insanlar için bir endişe kaynağı olmaması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti: ''Geçmişte maalesef 1 Mayıs'lar üzücü olaylara sahne olmuştur. Sendika başkanlarının, işçilerimizin, bir kısım sebeplerle nasıl bir muameleyle karşı karşıya olduğunu o günleri yaşayanlar bilmektedir. Bir kısım işçilerimiz hayatlarını kaybetmişlerdir, provokasyonlar, üzücü olaylar olmuştur. Dolayısıyla bir bayram günü, emek günü maalesef bu tür üzücü olaylarla hatırlanmaktadır. Bundan hepimiz üzüntü duyuyoruz. Bu kutlamalar yapılırken, soğukkanlı bir değerlendirme yaptığımızda 'keşke böyle yapmasaydık yasalara uygun yapsaydık bu işi' dedirtecek olaylara imkan verilmemelidir. Biz, sendikalarımızın, onların yöneticilerinin bu konuda sorumluluk duygusu içerisinde hareket etmelerini bekliyoruz. Vatandaşlarımızın beklentisi de budur. Nitekim zaman zaman bazı televizyon kanallarında vatandaşlara bu konu sorulduğunda bu endişelerini dile getirmektedirler. Dolayısıyla ister Ankara, ister İstanbul, ister başka vilayetlerde kim bu günü nasıl kutlayacaksa buna yeteri kadar imkan da var, mekan da var, meydan da var. Ama bunun dışında birtakım gelişmeler olursa en haklı olunan noktada haksız duruma düşmek doğru bir şey değil.''

Türkiye'de bir kısım terör örgütlerinin bugünleri, bu toplantıları nasıl provoke ettiğinin bilindiğini söyleyen Çiçek, bunun da göz ardı edilmemesi gerektiğini belirtti.

Çiçek, ''Bunu teşvik eden bir kısım legal, illegal dayanışmaların, yayınların yapıldığını da hepimiz biliyoruz. Sendikalarımızın, onların yöneticilerinin, soğukkanlı, yasalara uygun bir değerlendirme, bir kutlama, bir dayanışma içerisinde olmaları arzumuzdur. 1 Mayıs'ın bu kadar yıl sonra bir hükümet tarafından Emek ve Dayanışma Günü olarak kabulü son derece anlamlı ve önemlidir. Ümit ederim, daha sonraki zamanlarda bu konular bir başka statüde değerlendirme konusu olabilir. Ama bugün için hükümet olarak aldığımız karar budur, vatandaşın beklentisi de budur. Vatandaşımız, bu işlerin üzücü olaylara meydan verilmeden kutlanmasını arzu etmektedir'' diye konuştu. Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu anımsatan Çiçek, hak talep ederken haksız duruma düşmemek gerektiğini söyledi.

Hak talep ederken hukuk yolundan, kanun yolundan gidilmesi gerektiğini ifade eden Çiçek, ''Meseleye böyle bakarsak 1 Mayıs'lar hiç birimiz için endişe günü olmaz, bir kısım provokatörlerin, örgütlerin eylem koyduğu, fırsatçılık yaptığı günler olmaz. İyi niyetli bu toplantılara katılanlar da bu toplantılarda meydana gelebilecek bir kısım üzücü olaylar sebebiyle rahatsız olmaz'' dedi.

''TÜRKİYE, HUKUK DEVLETİDİR''


Bir gazetecinin, Adapazarı'nda DTP'nin düzenlediği etkinlik sırasında çıkan olaylarla ilgili yorumunun sorulması üzerine de Çiçek, ''Aynı çerçevede söylüyoruz. Bu ülkede meydana gelebilecek her türlü kanunsuz eylem, kanuna, hukuka aykırı her eylem hiç bir zaman bizim hükümetimiz tarafından tasvip edilemez. Anlayışla karşılanamaz. Hiç kimse de bunları böyle karşılamaz'' dedi.

''Kim ne yapacaksa kanun çerçevesinde yapsa, herkes birbirinin hukukuna riayet etse o takdirde ülkenin daha rahat yaşanılabilir bir ülke haline geleceğini'' belirten Çiçek, bu olayın bile 1 Mayıs ile ilgili bazı provokasyonların olabileceğini çok açık olarak hatırlattığını kaydetti.

Çiçek, ''Bu nedenle hepimizin daha soğukkanlı, daha sorumlu davranması gerektiği günlerden geçtiğimizi ifade etmek istiyorum'' dedi.