kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 25 Nisan 2008, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Anayasa Mahkemesi'nden açıklama

Yeni Haber
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim kılıç, "Anayasa Mahkemesi'ne intikal etmiş davalarla ilgili olarak, gerek ulusal gerekse uluslararası çevrelerce Mahkemeyi yönlendirme, etkileme ve baskı altında tutma girişimlerini büyük bir üzüntü ile takip edilmektedir" dedi.

Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç, Yüksek Mahkeme'nin kurulmuş yıldönümü nedeniyle düzenlenen törende yaptığı konuşmada, AKP hakkında açılan kapatılma davası ile ilgili mahkemeye dönük eleştirilere yanıt verdi. "Mahkemeler adalet dağıtan kurumlardır" diyen Kılıç, şöyle dedi :

"Adalet ise toplum ve devlet hayatının en temel değeridir. Adalet mülkün temelidir sözü bu anlamda sadece adliye saraylarında değil her yargıcın vicdanına kazınmalıdır. Unutmayalım ki, adalete güvenin zedelendiği bir yerde toplumsal ve siyasal bağların çözülmesi kolaylaşır. Millet adına kullanılan yargı yetkisinin adalet duygularını tatmin edebilmesi için kararların irdelenmesi, eleştirilmesi ve tartışılması gerekir. Kurumsal özeleştiri, yapılan görevin ve sorumluluğun doğal sonucu olup, Anayasal organlar bu özeleştiriyi yapabilme cesaretini gösterebilmelidir. Ancak, yargı kararlarının eleştirilmesi hakarete ve güven zedelemeye dönüştüğünde kurumsal ve toplumsal barışın bozulması kaçınılmazdır.


MEDYAYA ELEŞTİRİ

Bu bağlamda Anayasa Mahkemesi'ne intikal etmiş davalarla ilgili olarak, gerek ulusal gerekse uluslararası çerçevelerce mahkemeyi yönlendirme, etkileme ve baskı altında tutma girişimleri büyük bir üzüntü ile takip edilmektedir. Mahkeme üyelerinin verdikleri oylar gözetilerek görsel ve yazılı basında hangi Cumhurbaşkanının kimi seçtiği ve nasıl oy kullandıkları biçimindeki kategorik değerlendirmeler, yargıçların kendilerini koruma içgüdülerini harekete geçirerek vicdani kanaatlerini saptırmaya yönelik ağır bir saldırı niteliğindedir. Mahkeme üyelerinin görüntülerinin her dakika televizyon ekranlarından gösterilmesi, haber ya da açık oturumlarda isim verilerek hedef haline getirilmesi yaşanmış elim olaylardan ders çıkarmayanları sorumluluktan kurtaramayacaktır.

"İZLİYORUZ VE FARKINDAYIZ"

Yapılanları izliyor ve farkındayız. Haber vermekle yorum yapmayı birbirine karıştıran, bireyin değerlendirme hakkını elinden alarak onu şartlandıran ve insan onurunu hiçe sayan bir yayın anlayışının çağdaş dünyada bir örneği bulunmamaktadır. Tüm bu olumsuzluklar Anayasa Mahkemesi'nin Türkiye Cumhuriyeti'nin üniter yapısını koruma ve gerçekten demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olması yolundaki gayretlerini asla durduramayacaktır."


ERDOĞAN'DAN, ANAYASA MAHKEMESİ BAŞKANI KILIÇ'A KUTLAMA MESAJI

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi'nin kuruluş yıldönümü dolayısıyla Başkan Haşim Kılıç'a bir kutlama mesajı gönderdi.

Mesajında, Anayasa Mahkemesi'nin, domakratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'nin temel kurumları arasında yer aldığını dile getiren Başbakan Erdoğan, "Bu itibarla, hukukun üstünlüğü ilkesinin hayata geçirilmesi ve demokratik sistemimizin bütün kurum ve kuruluşlarıyla tam olarak işletilmesi bakımından çok önemli bir görev ve sorumluluğa sahiptir. Anayasa Mahkemesi'nin kuruluş yıldönümünü kutluyor, değerli üyelerine ve tüm çalışanlarına başarılar diliyorum" dedi.


GÜL, ANAYASA MAHKEMESİ'NİN KURULUŞUNUN 46. YILDÖNÜMÜ DOLAYISIYLA BİR MESAJ YAYINLADI



Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye'nin 200 yıla yaklaşan modernleşme sürecine bakıldığında; sağlanan başarıların, gelişmelerin, inkılap ve reformların altyapısında hukuki normların ve standartların yükselmesinin belirleyici bir yeri bulunduğunun görüleceğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Anayasa Mahkemesi'nin kuruluşunun 46. yıldönümü dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Mesajında, dünyanın köklü ve tecrübeli yüksek mahkemeleri arasında seçkin bir yeri bulunan Anayasa Mahkemesi'nin 46. kuruluş yıldönümünün kutlandığını ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin 200 yıla yaklaşan modernleşme sürecine bakıldığında, sağlanan başarıların, gelişmelerin, inkılap ve reformların altyapısında hukuki normların ve standartların yükselmesinin belirleyici bir yeri bulunduğunun görüleceğini kaydetti.
Bu durum sadece Türkiye için değil, çağdaşlaşma mücadelesi veren birçok ülke için de geçerli olduğunu vurgulayan Gül, "Ancak Türkiye'nin hukukun üstünlüğü ilkesini bütün alanlara yayma ve derinleştirme alanındaki performansı, dünyada takdir edilen bir başarı teşkil etmiştir" dedi. Abdullah Gül, bu başarının önemli bir boyutunun da Anayasal denetim alanında sağlanan aşamaların oluşturduğunu, Anayasa Mahkemesi'nin 46 yıllık tarihi bunun en somut göstergesi olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Gül, mesajında şu ifadelere yer verdi:

"Anayasa Mahkememizin faaliyetine esas teşkil eden Anayasamızın, devletimizi demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olarak tanımlayan ilkeleri üzerinde milletimiz kuvvetli bir mutabakat içinde bulunmaktadır. Bu mutabakat, halkımızın kültürel dokusunda yer etmiş, geriye dönüşü olmayan köklü bir anlayış birliğini yansıtmakta olup, milletimizin tarihsel tecrübe ve birikiminden süzülmüş olan akılcı temellere ve dengelere dayanmaktadır. Dolayısıyla, Anayasa Mahkememiz güçlü ve sağlam bir anayasal demokrasi temelinde faaliyet göstermektedir.
Diğer yandan, Cumhuriyetimizin kuruluş döneminde gerçekleştirilen inkılaplardan, son yıllarda hayata geçirilen kapsamlı reformlara kadar uzanan süreçte, hukuk sistemimiz çağdışı unsurların kalıntılarından tedricen arınarak daha da gelişmiş ve modernleşme yolunda önemli mesafe katetmiştir. Bunun neticesinde, Türk Hukukunun, bugün başta Avrupa Birliği hukuku olmak üzere, dünyadaki en ileri hukuk sistemleri ile eşit düzeye yaklaştığını memnuniyetle ifade edebilirim.

Türkiye'nin, Birleşmiş Milletler Teşkilatı ve Avrupa kurumları çerçevesinde kabul edilen uluslararası sözleşmelerin çok büyük bir bölümüne taraf olmasıyla, hukuk sistemimizin evrensel düzeyi daha da yükselmiş, evrensel referansları güçlenmiş bulunmaktadır. Bu gelişmeler hukuk sistemimizin evrensel gerçekler ve normlar ile olan bağlarını daha da güçlendirmiş bulunmaktadır. Hukuk sistemimizin bugünün dünyasındaki teknolojik, ekonomik, sosyal ve kültürel gelişmeleri de dikkate alarak geliştirilmesi Türkiye'yi daha da güçlendirecektir.

Böylece, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün koyduğu 'çağdaş uygarlık düzeyine ulaşma' hedefine, hukuk gibi esas bir alanda da yaklaşmış olduğumuzu söylemek mümkündür. Türkiye'nin çağdaşlaşma ve kalkınma sürecinde, ulusal birlik,beraberlik ve çıkarlarımızın Anayasamız ilkeleri temelinde korunmasında bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da TBMM'nin veHükümetlerimizin yanısıra, başta Anayasa Mahkememiz olmak üzere hukukçularımızın da öncü rol oynamaya devam edeceğine
inanıyorum."