kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 25 Nisan 2008, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Cem Tuncer, Başak Yavuz ve Yaşam Hancılar, Türkiye'de cazın yeni temsilcileri arasında.

Bu çocuklara caz virüsü bulaşmış

BÜLENT DENLİ
BÜLENT DENLİ
18.04.2008
İLİŞKİLİ HABERLER
Bu çocuklara caz virüsü bulaşmış
Hepsi caza gönül vermiş, hepsi iyi çocuklar. Nasıl kendilerinden eminler bilemezsiniz. Bana iki laf ettirmediler, iki saat onlar anlattı ben dinledim. Şaka şaka biraz abarttım tabii ki... Bir ara sohbet öyle keyifli hale geldi, iyice koyulaştı ki, cazın felsefesini bile yaptık. Caza nasıl âşıklar, nasıl seviyorlar, nelerin peşindeler bir bilseniz. Koca koca laflar ediyorlar, "Cazla karın doymaz," gibi genel görüşü umursamıyorlar. İnsanda gelecekle ilgili biraz korku olur, biraz çekinme olur. Caz deyince, bu duygular onların yanından bile geçmiyor. Vallahi helal olsun diyorum.

ENERJİ MESELESİ
Başak Yavuz, Yaşam Hancılar ve Cem Tuncer bir süre önce Nardis Genç Caz Vokal Yarışması'nda dereceye giren ve önümüzdeki günlerde Türkiye'yi yurtdışında temsil edecek olan gençlerden bir kısmı. Bir kısmı diyorum, çünkü 18 yaşındaki Sırma Munyar da temmuz ayında Türkiye adına Polonya'da olacak. Başak Yavuz daha 30'unu bile devirmemiş. Mimarlık okumuş, restorasyon konusunda master yapmış. İşleri de iyi gidiyormuş. Ve bir gece bir caz klübüne gitmiş, gidiş o gidiş. Caz vokalisti olmaya karar vermiş ve kendini Sibel Köse ile Randy Esen'in emin ellerine bırakmış. Müzik teorisi, şan dersi derken, caz hayatına virüs gibi girmiş. Geldiği noktada enerjisini ikiye böldüğü için mimarlığı bırakmayı bile düşünüyor. Gelen işleri caz nedeniyle geri çevirdiğini ama para kazanmak zorunda olduğunu söylüyor. Annesinden para isteyip istememe konusundaki tereddütlerini gizlemiyor. Ama sizin anlayacağınız hayatın üstünden 'cazır cuzur' geçip gitmeye niyetli. Bütün hedefi 11-12 Temmuz'da Finlandiya'da yapılacak Lady Summertime Festivali'nde iyi bir derece elde etmek.

CAZDAN PARA KAZANILIR
Estonya'da 23-24 Mayıs'ta yapılacak Nomme Jazz Festivali'ne katılacak olan Yaşam Hancılar ise İTÜ Jeodezi ve Fotogrametri mezunu. Hem sahnede hem de özel hayatında sessiz sakin görünüşlü; gelgelim müzik deyince yırtıcı tarafı bir anda ortaya çıkıyor. Pop, rock derken çalmadık kapı bırakmamış ve sonunda o da caza bulaşmış. Cem Tuncer'in deyişiyle aslında caza kafadan girmiş. Çünkü daha yeni kurduğu Jazzmates ile geçen yıl 14. İstanbul Uluslararası Caz Festivali Genç Caz konserlerine katılmış. Cazla olan ilişkisine Başak gibi duygusal değil, daha realist bakıyor. Bu ilişkiyi kriz haline getirmeden yaşanması gereken bir süreç olarak görüyor. Ve bunu fazla fedakârlık yapmadan sürdürebilecek gücü kendinde bulduğunu anlatıyor. Cem Tuncer'i ise caz dünyası yakından tanıyor. Birçok karpuzu bir koltuğa sığdırabilecek kadar cazın içinde yol almış. Türkiye'nin önde gelen aranjör, besteci ve gitaristlerinden. Zürih, Basel, Stuttgart, Köln, Berlin, Hannover, Amsterdam gibi Avrupa kentlerinde festivallere katılarak konserler verdi. Cem Tuncer şu anda İTÜ Konservatuvarı'nda Türk Müziği yüksek lisansı yapıyor. Modal caz müziğinde Türk Müziği makamlarının kullanımına ilişkin tezini kitap haline getirmek için hazırlık yapıyor. Cem, aynı zamanda öğretim üyesi; Yıldız Teknik Üniversitesi'nde caz gitar ve ensemble dersleri veriyor. Doğrusu Cem az bulunur cinsten çalışkan bir müzisyen. Hayatına ilişkin sözlükten 'zor' kelimesini çıkarmış. "Müzikten para kazanılmaz," diyenlerle aynı fikri paylaşmıyor. Proje üreten herkesin başarıyı yakalayacağına inanıyor. Üstüne basa basa "Cazdan para kazanılır," diyor ve devam ediyor: "12 yıldır İstanbul'dayım. Geldiğimden beri bir gün durmadım. Ben gerçekten bu işten para kazandım, evimi arabamı aldım. Şikâyet etmek yerine, kendimiz de bir şeyler yapmalıyız. Bu ülkede caz dinlenmiyor diye içinden sıyrılamayız. Bu ülkeye göre bir şey yapmak için kolları sıvamalıyız."

CESUR VE ÖZGÜRLER
Gördünüz mü? Ne yetkin kimlikli ne cesur çocuklar değil mi? Daha konuştuklarımızın yüzde birini yazabildim. Ah keşke o sohbetin içinde siz de olsaydınız. Daha uzun yazacaktım ama editörüm Ece Koçal artık bana kızacak. Bana göre bu çocukları caz virüsü bu hale getirmiş. Bu kadar özgür, bu kadar sağlam, bu kadar aydınlık gençlik, ancak caza yakışır.