kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 24 Nisan 2008, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Kulağında küpe kaşında piercing dilinde de ilahi

DENİZ AYYILDIZ
Umut Zen'in, rock tarzında ilahiler okuduğu ilk albümü 'Sahte Dünya' yakında çıkıyor. "Gençlerin, ilahileri, 'dini şarkılar' olarak nitelendirmesi yüzünden böyle bir albüm yaptım" diyen Umut Zen'in kız arkadaşı Yunan, yengesi ise Budist bir Japon.....
İlahilerle, rock müziği bir arada düşündünüz mü hiç? Zincirli, siyah tişörtlü, küpeli rockçı gençler artık ilahiler eşliğinde kafa sallayacak! Çünkü Umut Zen'in rock tarzında okuduğu ilahilerin de yer aldığı 'Sahte Dünya' adlı albümü mayısta piyasaya çıkıyor. Zen'in albümü İngilizce ve Arapça olarak da tüm dünyada satışa sunulacak. Kaşındaki piercing'i ve küpesiyle dikkat çeken genç şarkıcı, dünyaya açılma konusunda hayli iddialı...

* İlahilerle rock müziği bir araya getirmek nereden aklınıza geldi?
Albümde rock sound'unu kullandık çünkü adrenalini çok yüksek bir müzik. Albüm bütünüyle ilahi formunda değil zaten... İki şarkı var ilahi formunda, biri 'Allahü Allah'. Diğerini de Fetullah Gülen'in 'Hüzünlü Gurbet' şiirinden şarkılaştırdık.

RANT PEŞİNDE DEĞİLİM
* Fethullah Gülen'i tanır mısınız?
Birebir tanımıyorum kendisini... Ramazan öncesinde Nihat Hatipoğlu'nun 'Dosta Doğru' adlı programına çıkmıştım. Programda okudum 'Hüzünlü Gurbet'i ve çok beğenildi. Biz de albüme koymaya karar verdik.

* İlahileri rock tarzında söyleyip bozduğunuzu düşünen ve sizi eleştirenler olabilir... Buna ne cevap verirsiniz?
Gelenekçi yapı, bizim yaptığımız değişiklikleri kabul etmez, rahatsız olabilir. İlahi rock yaptık diye tabii ki eleştiriler olacak. Geleneksel yapının her zaman korunması gerekir. Gençlerin ilahileri, 'dini şarkılar' olarak nitelendirip es geçmesinden rahatsız oluyorum. Yoksa ülke şu anda o istikamete doğru gidiyor, ben de o istikamette giden bir dolmuşa bineyim gibi bir şey düşünmedim. Bu albüm asla rant amaçlı bir çalışma değil. Tek isteğim insanların önyargıyla yaklaşmamaları.

* Türkiye'de daha önce rock tarzında ilahi söyleyen olmuş muydu?
Yapanlar oldu. Biz bu albümde usulü bozmamaya gayret ettik, sadece altyapıda rock kullandık. Ama daha önce Rock tarzında ilahi şarkılar yapmayı deneyen arkadaşlar ilahileri Batı tarzında okumuşlar. O yüzden insanlara pek sıcak gelmedi onlarınki... Zaten ben şarkı söylemiyorum, şarkı anlatmaya çalışıyorum. Türkiye'de çok az insan yapıyor bunu...

* Nasıl yani? Şarkı anlatmak ne demek?
Bir şarkıyı alırsınız, önce şiir olarak okursunuz, kendinizle özdeşleştirirsiniz. Daha sonra 'Ben bunu anlatırsam nasıl anlatırım' diye düşünürsünüz. Sözler ne anlatıyorsa, sizin ifadelerinizin de onu anlatması gerekir. Bunu Ahmet Özhan'ın üslubunda yakalayabilirsiniz. Onun sayesinde hayatımda çok önemli değişiklikler de olmuştur.

* Ahmet Özhan'la tanışıyor musunuz?
Evet... Ama çok içli dışlı bir durum yok. Onun yapmış olduğu albümler bende çok ciddi kapılar açtı, hayata bakış açımı değiştirdi. Onunla tanışıp sohbet etme imkanı da buldum.

* Yorumunuz da Ahmet Özhan'a benziyor biraz...
Zaten müzik bir taklit meselesidir. Ses böyledir zaten; duyduğunuz şeyi taklit etmek...

* Tüm dünyada Sami Yusuf fırtınası var. Siz de Türkiye'nin Sami Yusuf'u mu olacaksınız?
Sami Yusuf'unki çok akıllıca bir proje. Aslında bunun Türkiye'de çok daha önce yapılması gerekiyordu. Kendimi onunla özdeşleştirmiyorum kesinlikle, onu belirteyim...

* Sami Yusuf'un hayranları İslami kesimden... Sizinkiler de öyle mi olacak?
Benim kitle ayırt etmem söz konusu değil. Belki albümüm tamamen ilahilerden oluşsaydı 'İslami kesim benim dinleyicim olur' diyebilirdim. Ama albümde pek çok insanın etkileneceği şarkılar var. Ben zaten 'türbanlı onu dinler, bu bunu dinler' diye ayrım yapmıyorum. Bizim derdimiz, Türkiye'de şu anda böyle bir kutuplaşma varken, şarkılarla bütün insanları birleştirebilmek. Ve sonra da ülke yönetimindeki insanlara dönüp 'Siz kendi kendinize pişirin, kendi kendinize yiyin' demek...

DÜNYAYA AÇILACAĞIM
* Albümünüzdeki parçaları İngilizce ve Arapça da okumuşsunuz. Türkiye'yle birlikte dünyaya da açılmayı planlıyorsunuz sanırım...
Evet, İngilizce ve Arapça da okudum. Klibimiz de Avrupa ve Amerika'da da gösterime girecek. Elbette dünyaya açılmayı isterim. Daha önce pek çok sanatçı dünyaya açılmayı denedi. Ama onların müziğini yaparak bu iş olmuyor. Kendi müziğimizle, kendi enstrümanlarımızla çok daha başarılı oluruz bence...

* İngilizce'yi anladım da neden Arapça? Müslüman ülkelerde daha kolay popüler olacağınızı düşündüğünüz için mi?
Araplar bence bu konuda çok yoksullar. Baktığınızda İslam'a daha yakın gibi görünüyorlar ama aslında uzaklar. O yüzden Arapça okuduk. Müslümanlık bana göre en güzel Türkiye'de yaşanıyor. Irksal bakmıyorum hadiseye, sakın yanlış anlaşılmasın. Ama rant haline getirdiğiniz din ise kaybedersiniz. Araplar çok da bu işin ciddiyetinde ve güzelliğinde değiller diye düşünüyorum.

YAPTIKLARIMIZ TAKLİT

* Peki İngilizceniz ne durumda?
İyi bir İngilizcem yok. Ama tasavvuf bir eserdir. Şarkıların çevirilerinde de çok titiz çalışıldı. Bir Türk dinlediğinde ne anlıyorsa, İngiliz de aynı şeyi anlıyor. Ben de bir Türk'ün İngilizce okuduğu anlaşılsın diye şarkıları söylerken kompleks yapmadım ve işin İngilizce aktörlüğüne girmedim.

* Eurovision'da bu yıl Türkiye'yi temsil edecek olan 'Mor ve Ötesi'nin şarkısını beğendiniz mi?
Şarkı kötü diyemem ama Eurovision için güçlü bir şarkı değil. Alın, Kırşehir yöresinden Neşet Ertaş'ı gönderin. Tek bağlamayla çıksın, kendi üslubuyla çalsın, isterse sonuncu olsun. Amaç Türkiye'nin özelliklerini göstermekse, böyle yapmak gerekir. Rock da pop da onların kendi müzikleri... Zaten en iyisini yapıyorlar. Bizim yaptıklarımız taklitten öteye geçemiyor.
Haberin fotoğrafları