kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 22 Nisan 2008, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
MELİHA OKUR

Kuzey Irak TPAO'ya kaldı!

Dünya'nın dev petrol şirketlerine 'Aşağı Basra ve Şii Bölgesi, Türkiye'nin dünya liginde bir türlü koşamayan şirketi Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'na (TPAO) ise 'Orta ve Kuzey Irak' bölgesi düştü. Kısmet bu.
Çünkü Türkiye'nin gücü Irak'a yetmedi! Türkiye'nin hiçbir zaman üzerinde çalışılmış bir 'Irak' politikası olmadı!
Politika olmayınca iş bitmiyor.
Bir yıl önce yığınla şirket Hazine Müsteşarlığı'nın kapısına yığıldı, Irak pazarına izin istedi. Irak'a yerleşen dünya devleri önce Türk şirketlerinin kapısını çaldı. Nafile! Başvuru yapanlar Irak için 'veto' edildi. O yüzden Türkiye'nin payına düşe düşe Musul, Kerkük, Süleymaniye ve Erbil'deki küçük ve verimsiz petrol ve doğalgaz yatakları kaldı. Öyle ya, acaba Türkiye niye Aşağı Basra ve Şii Bölgesi'nden dışlandı? Üç önemli nedeni sıralayalım,
Birincisi; TPAO petrol piyasasında ölçeği küçük bir oyuncu. Ama Jeopolitik açıdan büyük oyuncu.
İkincisi; TPAO'ya verilen 'Orta ve Kuzey Irak' dediğimiz bölge ciddi güvenlik riski taşıyor. Hâlâ çatışma var.
Üçüncüsü; Bu bölgeden çıkan petrolün uluslararası piyasaya taşınmasında bölgenin dağlık olması nedeniyle çok fazla risk var.
Peki, TPAO'ya Orta ve Kuzey Irak'ı yeterli gören Irak Ulusal Hükümeti bu durumda Türkiye'den ne bekliyor?
Irak Petrol Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın imzaladığı ve açıklanması beklenen anlaşma çok net.
Irak Ulusal Hükümeti TPAO'ya diyor ki; "Önce petrolü ve doğalgazı çıkar . Arkasından çıkan petrol ve doğalgazı boru hatlarıyla taşı. Sonra da bu bölgeye bir rafineri kur."
Peki, TPAO ne yapacak?
Anlaşma açıklanmadığı için henüz petrol arama ve rafineri konusu gündeme girmedi. Ancak petrol ve gazın taşınması konusundaki çalışmalar hızlandı.
Bilindiği gibi 1996'da Saddam döneminde imzalanan ' Irak Doğalgaz Boru Hattı' anlaşması Birleşmiş Milletler'in Irak'a uyguladığı ambargo nedeniyle rafa kalkmıştı. 2003 yılında ABD'nin Irak müdahalesi ile birlikte ambargo kalktı.
Türkiye ve Irak, yeni petrol ve gaz anlaşması çerçevesinde konuyu üç ay önce yeniden değerlendirmeye aldı. TPAO-BOTAŞ birlikte çalışıyor, Tekfen İnşaat ise müteahhitliğini yapacak.
Olay bu. Peki hata kimde? Herkes hatalı değil mi? O halde soruyu soralım.
Türkiye, Irak'ın bugün ve gelecekteki sahipleri olan ve Irak petrolünün yüzde 72'sini doğal olarak kontrolünde tutan Iraklı Şiilerle temas ve dostluk kurmak, derinlikli ilişkiler geliştirmek adına ( son altı ay hariç ) ne yapmıştır?