kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 18 Nisan 2008, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

"Beni linç etmek istediler"

Yeni Haber
Bağımsız Tunceli Milletvekili Kamer Genç, AK Parti'li milletvekillerinin dün TBMM Genel Kurulunda kendisini linç etmek istediklerini iddia ederek, ''Bugün yaşıyorsam, CHP'li ve MHP'li dostlarımın etrafımda etten duvar örmesinden dolayıdır'' dedi.

Genç, dün Genel Kurulda yaşanan gerginlik ile ilgili olarak Parlamentoda basın toplantısı düzenledi.Katar ile yapılan uluslararası anlaşmaya ilişkin tasarının görüşmeleri sırasında konuşmasına başlar başlamaz, kendisine sürekli laf attığını öne sürdüğü, AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Halil Aydoğan'ın kendisine gene laf attığını dile getiren Genç, kimseye hakaret etmeden,eleştirisi sınırları içerisinde yaptığı konuşmasını bitirdikten sonra yerine oturduğunu kaydetti.

Kamer Genç, daha sonra yaşanan olayları şöyle anlattı:''Yerime oturduktan sonra, AK Parti'li bazı milletvekilleri birden etrafımı sardılar. O sırada CHP'li ve MHP'li milletvekili arkadaşlar yanıma gelerek, beni korudu. Bu sırada Meclis TV yayınını kesti. Yayının kesilmesini şuna bağlıyorum; biliyorsunuz, İsmailağa Camiinde bir tane vatandaş linç edildi. Bunların hesabı, anlamadığım kadarıyla beni dün linç etmekti. Verilen arada, bazı arkadaşlar, AKP'lilerin, 'Biz bu Kamer Genç'i susturacağız'' dediklerini söylediler. Yayının kesilmesi, bu tehdidin bir parçası olduğunu gösteriyor. Meclis televizyonu yayın kesmese bunlar bu kadar acımasızca üzerime saldırmazlardı.

Meclis Başkanının çıkıp bunu açıklaması lazım. Ben bugün yaşıyorsam, CHP'li ve MHP'li dostlarımın etrafımda etten duvar örmesinden dolayı
yaşıyorum. Yoksa bunlar kafalarına koymuşlar. Muhsin Yazıcıoğlu dedi ki; 'Bunlar her gittikleri yerde (bu Kamer Genç'i nasıl susturmuyorsunuz)
diyorlar.' AKP'li milletvekilleri tarif edilemez bir tedirginlik ruh hali içinde.''

Kamer Genç, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a sayın demek mecburiyetinde olmadığını dile getirerek, ''Ama
Cumhurbaşkanı makamına seçtikleri kişinin karısında 65 milyar liralık bir yüzük varsa, bunu nereden aldığını sormak hakkımdır'' dedi.

''TAYYİP ERDOĞAN KINASIN''

Genç, sözlerini şöyle sürdürdü:''Eğer Tayyip Erdoğan çıkıp da bu davranışı kınamadığı takdirde, bu hareketin baş sorumlusunun kendisi olduğu konusunda kesin bir kararım olacaktır. AKP'li milletvekilleri Tayyip Erdoğan'ın talimatı dışında kılını kıpırdatmazlar. Eğer bu olayı kınarsa, anlarım ki bunun iradesi dışında gelişmiş bir olaydır. Kınamazsa, demek ki bu olayın oluşumunda kendisinin de katkısı vardır.

Kuliste geldiler. Etrafımda dolaşan bir kaç tane milletvekili, 'Seni öldüreceğiz, seni temizleyeceğiz' dediler, çok galiz küfürler
ettiler. Biz ölüme de her yere de gideriz. Onlar gibi beyaz gömlek de giymeyiz. Kulisten içeriye girip yerime oturdum. Hepsi böyle bana
bakıyorlar, mırıldanıyorlar.''

Tunceli Milletvekili Genç, ''Daha sonra konuşma hakkım vardı, ancak çıkıp konuşmaya cesaret edemedim. Bile bile de kendimi ateşe atamazdım''
dedi.

''CAN GÜVENLİĞİMİZİ MECLİS BAŞKANININ SAĞLAMASI LAZIM''

Meclis Başkanına da şikayette bulunacağını kaydeden Kamer Genç, şöyle dedi:''Milletvekilin güvenliğini sağlayacaksın arkadaş. Ya sağlayacaksın ya da ben Genel Kurula silahla gireceğim. İçtüzüğe göre silahla gelmek mümkün değil. Ama bile bile de kendimi AKP'lilere yem etmem. Onlar beni
ortadan temizlemeye kalkarlarsa, ben de hiç olmazsa bedelsiz de gitmek istemiyorum öteki dünyaya. Can güvenliğimizi Meclis Başkanının sağlaması lazım. Bu olay, cumhuriyet parlamentosunda Çetin Altan'ın linç edilme olayı ile Şanlıurfa'lı milletvekilinin öldürülmesi, şehit edilmesi
olayından sonraki... Belki onlardan daha büyük boyutlu bir olaydır. Etrafımda etten duvar ören CHP'li ve MHP'li milletvekillerine
şükran borçluyum. Parlamenterlik görevini yapmakta ciddi bir tehlikeyle karşı karşıyayız. Biliyorsunuz, 'yarına eşkıyanın ne yapacağı belli
olmaz' diyorlar.''

''ÖLDÜRECEKLERİ ŞÜPHESİNE KAPILDIM''

Soruları da yanıtlayan Bağımsız Tunceli Milletvekili Genç, olaylar sırasında korkup korkmadığının sorulması üzerine, ''Korku içimde yok. Korku içinde olsam, 340 kişinin karşısına çıkıp konuşmam, Tunceli dağlarına politika yapmam. Ama çevremde o kadar insan belirince bir anda beni öldürecekleri şüphesine de kapıldım. Çünkü Tayyip Erdoğan da cebinde bıçak taşıyor. Bunların da cebinde bıçak olduğu kesin. O anda
bir bıçak atabilirler, televizyon da yayın yapmıyor... Başbakanlık makamında oturan kişi cebinde bıçak taşıyorsa milletvekilleri de
taşıyordur. Böyle arbedelerde de en kolay öldürme usulü, işte birisi bir yerden bıçak saplar, kimin sapladığı belli olmaz'' diye konuştu.

Kamer Genç, ''AK Parti'li Aydoğan size hep 'Halikarnas'ta ne oldu' diye sordu. Ne oldu orada?'' sorusu üzerine, geçen sene DYP ilçe başkanı ile
gidip Halikarnas'ta içki içtiğini söyledi. Genç, ''Bunda yüz kızartıcı bir olay, soygun yok. Bana bunları soracağına, benim bunların yaptıkları
soygunlarla ilgili sorularıma cevap versinler. Ben bu işi sokağa dökmek istemiyorum. İşi sokağa dökersem sokağa çıkamazlar. Onların arkasında
güç varsa, benim de arkamda güç var. Tayyip Erdoğan bunlara gerekli terbiyeyi versin. Onlar da uslu çocuklar gibi otursunlar, Kamer Genç'le
uğraşmasınlar. Bir tek Kamer Genç değil, milyonlarca Kamer Genç var'' dedi.

''AYILARI TAKLİT ETSEYDİM...''

Genç, başka bir soru üzerine, kuliste kendisine vuran milletvekili olmadığını, kargaşa sırasında darbe almadığını ifade ederek,
''Alabilirim de yani 20-30 kişi saldırırsa... Ben de bir ejderha değilim ki yani onları def edeyim, ben de bir insanım. Ben buraya yumruk atmaya değil, meşru zeminlerde siyaset yapmaya geldim. Eğer dağ başında ayıları taklit etseydim, dağlara giderdik ayılar gibi dövüşürdük'' diye konuştu.
Bir soru üzerine, yargıya başvurmayacağını belirten Genç, ancak cumhuriyet başsavcılığına ve TBMM Başkanlığına can güvenliğinin olmadığı konusunda dilekçe vereceğini söyledi. Bu arada, daha önce kendisine verilen polis korumasının da Kamer Genç'in yanında görev yapmaya başladığı görüldü.

AA