kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 18 Nisan 2008, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Kapatma davasına ilişkin bildiri yayımlandı

Yeni Haber
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisinde (AKPM), AK Parti hakkında Anayasa Mahkemesinde açılan davaya ilişkin bu sabah imzaya açılan bildiri resmen yayımlandı.

Bildiriyi imzalayan AKPM üyesi 21 parlamenter arasında Hristiyan Demokrat, Sosyalist, Liberal ve Birleşik Sol grup başkanları da bulunuyor.

Bildiri metninde, kapatılma davasından ve Anayasa Mahkemesinin açılan davayı incelemeye alma kararından "endişe duyulduğu" bildirildi.

"Yargı bağımsızlığına saygı ilkesinin önemine" vurgu yapılan bildiride, "bununla birlikte, çoğulcu demokrasinin çalışması için örgütlenme ve
ifade özgürlüğünün de önemine" atıfta bulunuldu.

Bu özgürlüklerin siyasi yaşam için önemli olduğu kaydedilen bildiride, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin ifade özgürlüğü ve örgütlenme hakkıyla ilgili maddelerine dikkat çekildi.Bildiride, Türk yargısının, parti kapatma ve siyasi yasak konusunda, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin verdiği örnek kararları dikkate alması çağrısında bulunuldu.

Bildiride, AİHM'nin daha önce Türkiye'de parti kapatma davalarına ilişkin verdiği aleyhte kararlara da atıfta bulunuldu ve Türkiye'de
1995, 2001 ve 2003 yıllarında siyasi partilerle ilgili yapılan anayasal değişikliklere rağmen, parti kapatma davalarının devam ettiği ve bunun bu konuda daha fazla reform yapılması ihtiyacını ortaya koyduğu ifade edildi.

Bildirinin sonunda, Türkiye'ye demokratik reformlara devam etmesi çağrısında bulunuldu ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine uygun olarak siyasi partilerle ilgili yasada anayasal reformlar yapılması çağrısında bulunuldu.Bildiri, sadece altına imza atan parlamenterleri bağlıyor ve AKPM'nin ortak tavrı olarak kayıtlara geçmiyor.

ERDOĞAN'IN AÇIKLAMALARI

Öte yandan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nde (AKPM) AK Parti hakkında açılan davaya ilişkin yayımlanan bildiriyle ilgili ''AK Parti'nin talepte bulunduğu'' iddiaları konusunda, ''Bu iddiaların hiçbirinin ispatı söz konusu değil'' dedi.

Başbakan Erdoğan, Mudurnu Belediyesi'ni ziyaretinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.Erdoğan, bir gazetecinin ''AKPM'de yayımlanan bildiride Anayasa Mahkemesi'nin AK Parti ile ilgili kapatma davasında inceleme kararı almasından endişe duyulduğunun ifade edildiğini'' hatırlatarak, ''Bu bildiri konusunda partinizin talepte bulunduğu iddiaları vardı. Bu konudaki değerlendirmeniz nedir?'' sorusunu yöneltmesi üzerine, şunları söyledi:

''Bu iddiaların hiçbirinin ispatı söz konusu değil. Kimdir bu diye sorulduğunda verilen bir cevap da yok. Biliyorsunuz, Avrupa Konseyi
Parlamenterler Meclisi'ndeki Türk Grubunun başı olan arkadaşım, Antalya Milletvekilimiz, bu konuyla ilgili açıklamaları yaptı. Açıklamalarında
bizim tarafımızdan böyle bir şeyin talep edilmediğini söylüyor. Muhalefet konuyla ilgili herhangi bir ispat ortaya koymuyor. Hukukta bir kaide
var, iddia sahibi iddiasını ispatla mükelleftir. Nitekim Komisyon Başkanı da 'bana Mevlüt Bey'den böyle bir şey gelmedi, ben böyle bir şey
söylemedim' diye açıklama yaptı.

Şimdi de oradaki komisyonlar kendileri böyle bir bildiriyi hazırladılar veya bugün belki imzaya açtılar. Böyle bir şey yapılıyor. Buradaki olay, bizim, ne yazık ki Türkiye'de alışageldiğimiz bir iktidar-muhalefet mücadelesinin, beyaza siyah deme gayretlerinin şu anda Avrupa'ya yansıtılması çabasıdır. Ama bu çabaların hiçbirisinin vereceği netice de yoktur. Çünkü her şey güpegündüz ortada cereyan etmektedir. Herkes
üzerine düşeni yapacaktır. Muhalefet de şüphesiz ki üzerine düşeni yapmaktadır, içeride ve dışarıda...''

TBMM'DE DÜN YAŞANAN GERGİNLİK

Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin, ''TBMM Genel Kurulu'nda dün bağımsız Tunceli Milletvekili Kamer Genç ile partiniz milletvekilleri arasında
bazı olaylar yaşandı. Partiniz milletvekillerinin Genç'e şiddet uygulamasını nasıl değerlendiriyorsunuz'' sorusu üzerine, ''Benim partimin milletvekilleri hiçbir zaman şiddet uygulamaz. Şiddet uygulayan bizzat o zatın kendisidir. Çünkü her hareketi şiddettir'' karşılığını verdi.


"ŞÖYLE DİNLENİRKEN, DERSİMİ ÇALIŞAYIM DEDİM"


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Mudurnu'da kendisini izleyen gazetecilere, ''Şöyle sakin, aynı zamanda çocuklarımla beraber, hem onlar bir kenarda oturup dinlenirken ben de kendi dersimi çalışayım istedim. Sağolun bize o fırsatı vermediniz'' dedi.

Mudurnu Belediyesi'nden ayrılırken gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, Adana'da bir çocuğun yanıklarıyla hastanedeki görüntülerinin
hatırlatılarak, ''Görünce ne hissettiniz'' sorusu üzerine şunları söyledi:

''Ben bu olayı televizyonda gördüğüm anda süratle bakanımı aradım. Bakanımı aradıktan sonra 'konuya müdahale edeceksiniz. Bu merkez
neresiyse gerekli olan en ağır ceza neyse hemen onu vermeniz lazım' dedim. Bunun üzerine biliyorsunuz ilk etapta 5 günlük kapama cezası
verildi. Yavrumuz şu anda bir başka hastaneye 112 Acil Servis ile aldırıldı.

Ben bu sabah yine aradım, annesiyle görüştüm. Annesiyle görüştükten sonra bakanımı aradım. Bakanım şu anda yurt dışında. Bakanımın hastane
başhekimliğiyle görüşerek bana tekrar dönmesini istedim. 'Eğer orada durum iyiye gitmiyorsa gerekirse çocuğu daha uygun bir hastaneye de
alabiliriz' dedim. 'Gerekirse bunun da tedbirlerini al' diye kendisine talimat verdim. Annesine telefonumu verdim. Annesinin telefonunu aldım.
Kendisiyle de irtibat halindeyiz.''

Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin, ''Abant'a, bizlerden habersiz ilk geldiğinizde çok merak ettik. Sadece dinlenmek miydi yoksa çalışma mı
yaptınız?'' sorusuna şu karşılığı verdi:''Sağolun nereye adım atsak, size haber vermemiz lazım. Ben bunu anlıyorum. Benim yaşamımın bir de insani yanının olması lazım. Vatandaş olarak bunu kullanmam lazım. Kaldı ki, bu arada yapmam gereken çalışmalarım da var. Onun için şöyle bir sakin, aynı zamanda çocuklarımla beraber hem onlar bir kenarda oturup dinlenirken ben de kendi dersimi çalışayım istedim. Sağolun bize de o fırsatı vermediniz. Yani gölün ta öbür ucundan kaldığımız yeri zumlayacak kadar işi ileri götürdünüz.

Bugünkü görüntülere bakılırsa, neredeyse tüllerin arkasını alacaksınız. Bu duruma işi götürdünüz. Bunlar tabii üzücü. Bilemiyorum, dünyanın
diğer yerlerinde de bunlar oluyor mu. Böyle olmasa gerek. Burada aslında, bizim dayanışma içinde olmamız lazım. Yani bir başbakan ülkesi
için bir çalışma yapıyor, o çalışmayı kendisinin yapması lazım. Çünkü dinlenmesi bile ülkesi içindir, milleti içindir. Bunu da düşünmek lazım.
Kaldı ki, iki günlük bir şey. Fazla da bir şey değil. Benim tatilim yok zaten.''

Başbakan Erdoğan, ''Dinlenebildiniz mi?'' sorusuna, ''Dinlenmeye değil, çalışmaya geldim. Olay bu...'' karşılığını verdi. ''Haber vermeyince merak ettik de o yüzden'' sözleri üzerine, ''Bundan sonra haber vereceğim zaten'' dedi.Erdoğan, bir soru üzerine, bugün Mudurnu'dan İstanbul'a geçeceğini, yarın İstanbul'da programı olduğunu söyledi.

Bu arada, Erdoğan, Mudurnu Belediyesi'nden ayrılırken Ali Kamil Kahvecioğlu adlı bir gencin ''1 dakikanızı alabilir miyim'' diye
seslenmesi üzerine, ''Alırsın, alırsın'' diyerek genci yanına çağırdı.

Kahvecioğlu'nun, ''gömleğini imzalamasını'' istediği Erdoğan, önce bu isteği kabul etmedi. Kahvecioğlu'nun, ''Sizin de Fenerbahçeli olduğunuzu biliyorum. Lütfen, bunu hatıra olarak saklayacağım, evimin baş köşesine asacağım'' demesi üzerine, Erdoğan, boş bir kağıt isteyerek, imzasını boş kağıda atacağını söyledi. Gencin, ısrarla, ''Bu kaybolmaz, bunu Fenerbahçeli olarak söylüyorum size. Hatıra olsun'' sözleri üzerine Erdoğan, gazetecilere dönerek, ''Spekülasyon olur mu? Cinayet falan
demezsiniz'' diye sordu. Erdoğan, gencin ısrarı üzerine gömleğin kolunu imzaladı.Başbakan Erdoğan, belediyeden kaymakamlığa yürüyerek giderken vatandaşlarla ve esnafla sohbet etti. Erdoğan, Mudurnu Kaymakamı Ömer Duran'ı ziyaret ederek, ilçe hakkında bilgi aldı.


AJANSLAR