kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 17 Nisan 2008, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
YAVUZ DONAT

Ölüm yıldönümünde Özallı anılar

Sudi Türel "ANAP'ın kurucularından."
Ayağında "çatlak var", dışarı çıkamıyor.
Dün "geçmiş olsun" dedik. Ve "bugün ölüm yıldönümü olan" Özal'dan bahsettik.
ANAP'ın kurulduğu günlerde Özal ile Türel'in eşleri "çoğu zaman İstanbul'da olurlardı."
Ve Özal'la, Türel Ankara'da "aynı evde" kalırlardı. Türel bir gece "tıkırtı" duymuş. "Eve hırsız girdi" diye yataktan fırlamış. Bakmış Özal "buzdolabını karıştırıyor."
"Çikolata, tatlı, pasta" arıyor.
"Abi" demiş:
- Buzdolabında öyle şeyler yok... Yenge giderken hepsini attı... Ben size bir elma soyayım.
1983 seçimlerinden sonra... Özal ile "Grup Başkan Vekili" Türel, Çankaya'ya çıkmışlar. Türel "dışarda" beklemiş. Özal, Cumhurbaşkanı Evren'in odasına girmiş.
"Kabine listesini" vermiş.
Ve biraz sonra "alı al moru mor, yüzü kapkara" çıkmış. Sudi Türel de "hemen elini cebine atmış."
Meğer Semra hanım daha önce Sudi Türel'e tembih etmiş:
- Eğer Turgut'un alnında ani bir kızarıklık olursa, yüzü kararırsa, hemen şu ilacı ver.
Sudi Türel bir yandan cebinden çıkardığı ilacı uzatmış. Bir yandan da sormuş:
- Abi ne oldu?
Özal cevap vermemiş.
Bir süre sonra, Türel yine sormuş:
- Abi ne oldu?
- Evren dedi ki, kabine listesini tetkik edeceğim.
- Ederse etsin abi... Belki bazılarında değişiklik isteyecek... İsterse istesin.
- Sudi, böyle bir şey olursa hükümeti kurmam.
- Neden abi?
- Sudi, işin başında delinirsek sonra dikiş tutmaz.