kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 15 Nisan 2008, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
ERDAL ŞAFAK

İnsanlık suçu

Bir borsa aracı kurumunun düzenlediği portföy yarışmasında katılımcılardan biri 100 bin lirayı bir ayda 517.945 liraya çıkardı. Nasıl? Vadeli işlemler piyasasında oynayarak.
Bu yarışmacının sanal olarak elde ettiği yüzde 400'lük kazancı gerçekten başaranlar var. Özellikle şu sıralar.
Bu köşeyi izleyenler hatırlayacak; 31 Mart'ta "Haydutlar" başlıklı yazımızda "Hedge fonlar"ın yoğun ve merhametsiz spekülasyonu nedeniyle pirinç fiyatlarının nasıl bir günde yüzde 30 arttığını anlatmıştık.
Artış sürüyor. Yüzde 70'lere dayandı. Türkiye'de daha da fazla: Pirinç üç ayda yüzde 130 zamlandı. Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, "Bazı spekülatörler"e bağladığı bu zammın geçici olduğunu, yeni sezonda dünya pirinç üretiminin yüksek beklendiğini, bu sayede fiyatların normal düzeye ineceğini söylüyor. Yanılıyor.

Beslenme krizi kalıcı
Çünkü dünyada buğday, pirinç ve mısır başta olmak üzere tahıl ürünlerinde arztalep açığı geçici değil. Birçok nedenden ötürü:
- Gezegenimizde kişi başına düşen ekilebilir arazi sürekli azalıyor.
Buna karşılık, dünya nüfusuna her yıl 70 milyon kişi, yani bir Türkiye ekleniyor.
- Son 20 yılda izlenen tarım politikalarının dehşet verici sonuçları yeni yeni ortaya çıkıyor: ABD'nin sübvansiyonları, IMF ve Dünya Bankası'nın dayattığı "Liberalleşme" reçeteleri yüzünden, ucuz ithal ürünle rekabet edemeyen yoksul ülkelerin çiftçileri üretimden çekildi.
- Başta Çin olmak üzere büyük üreticilerin stokları eridi. Yine başta Çin (Pirinç ekilen alanları 10 yılda 3 milyon hektar azaldı) ve Mısır olmak üzere büyük ihracatçılar şimdi ithalatçı konumuna düştü. Yine başta Çin, Hindistan olmak üzere çok nüfuslu Asya ülkelerinin artan refaha paralel olarak beslenme alışkanlıkları değişmeye başladı. Örneğin bir Çinli'nin yıllık et tüketimi 20 kilodan 50 kiloya yükseldi. Bir kilo et üretmek için 7 kilo tahıl gerekiyor.
- Ve nihayet biyoyakıt çılgınlığı trajik boyutlara ulaştı. Düşünün sadece ABD'de 147 etanol fabrikası 138 milyon ton mısırdan (Hasadın yüzde 20'si) yılda 8.5 milyar galon yakıt üretiyor. Bunlara biriki yıl içinde 5.1 milyar galon üretim kapasiteli 61 fabrika daha eklenecek. Böylece ABD üretiminin yüzde 30'u, bir başka deyişle 200 milyon ton mısır, etanol fabrikalarınca yutulacak. Rakamların anlamı: Dünyada 400 milyon insanı bir yıl boyunca doyurabilecek mısır, yakıt için feda ediliyor.
Buna bir de AB'nin akaryakıt tüketiminin yüzde 10'unu biyoyakıttan karşılamayı amaçlayan politikalarını, Brezilya'nın en bereketli topraklarını biyoyakıt üretimine ayırmasını ekleyin. Sonuç: Batılılar otomobillerini doyurmak için Afrikalılar'ı, Asyalılar'ı açlığa mahkum ediyorlar.

5 saniyede bir kurban!
Tahıl ürünlerinde, hatta tüm temel gıda maddelerinde bu arz açığının kalıcı olduğunu herkesten iyi bilen spekülatörler, varlarınıyoklarını hep daha yüksek fiyat beklentisine yatırıyorlar. Bu da zamları kamçılıyor.
"Hedge fonlar" gemi o kadar azıya aldılar ki, ABD Vadeli İşlemler Borsası Başkanı Walt Lukken bile paniğe kapıldı. BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Başkanı Jacques Diouf, dünyanın bir numaralı tahıl borsası olan Chicago'nun spekülatörlerin boyunduruğundan kurtarılması çağrısı yaptı.
Vurguncular ceplerini dolduruyor. Açlar sokağa dökülüyor. Ölüyor, öldürüyorHaiti'de, Mısır'da, Tunus'ta, Senegal'de, Kamerun'da, Fildişi Kıyısı'nda, Moritanya'da, Etyopya'da, Burkina Faso'da, Madagaskar'da, Filipinler'de, Yemen'de, Bangladeş'te, Zimbabve'de, Endonezya'da, Meksika'da
Batılılar 4x4'lerini biyoyakıtla "full"luyor. Bir depo biyoyakıta harcanan tahılla bir yıllık yiyeceğini yitiren açlar isyan ediyor. Ve her 5 saniyede bir çocuk açlıktan ölüyor. FAO en az 37 ülkenin çöküşün eşiğinde olduğunu söylüyor, "1.2 milyar insan kronik açlığa mahkum olacak" diyor.
İnsan haklarının en başında yaşam hakkı geliyor. Yaşam hakkı ise beslenme hakkınden geçiyor. 1.2 milyar kişiyi açlığa mahkum ederek tarihte benzeri olmayan bir insanlık suçu işleniyor.
AB Komisyonu üyesi Louis Michel'in dediği gibi, bir "Beşeri tsunami"nin eşiğindeyiz Ya da IMF Başkanı Domini;ue StraussKahn)ın ifadesiyle Bu trajedi savaşa kadar gidebilir. Çünkü tarih bize, savaşlara açlığın neden olduğunu söylüyor. Sadece savalara değil, ihtilallelere de. (Ekmek bulamayanlara pasta yemelerinin öğütlendiği Fransız İhtilali'ni hatırlayın!)
Affedersiniz; siz arabanızı hangi yakıtla dolduruyorsunuz?