kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 14 Nisan 2008, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Geri dön Alex

Özge AYDIN /SABAH İNTERNET
Yeni Haber
Turkcell Süper Lig'de 30. hafta maçları bugün oynanan 5 karşılaşma ile tamamlandı. Şampiyonlar Ligi'ndeki Chelsea yenilgisi sonucunda Avrupa'ya veda eden Fenerbahçe, deplasmanda oynadığı Ankaraspor maçını 90+5'te yediği golle 2-2 berabere tamamladı. Bu sonuçla Fenerbahçe, iki puan kaybetmesine rağmen averajla liderliğini korudu.

GÜRCAN BİLGİÇ: GERİ DÖN ALEX (SABAH)


Bu sıkıntılı futbolun teşhisi çok önceler konuldu da, tedavisi bir türlü bulunamıyor. Virüsün adı; "Nasıl olsa kazanırız." Büyük beklentilerin kadrosuna bunu bulaştıran aslında Alex. Öyle bir sezon geçirdi ki, diğer 10 kişiye gerek kalmadan F.Bahçe tıkır tıkır kazandı. Taktik veya stratejik hamleler bile gerekmiyordu. Alex bir parlıyor, işleri bitiriyordu. Dolayısı ile sendrom takıma, "Alex şimdi bir şeyler yapar" diye bulaştı. Baktılar ki, hep haklılar kronik bir hal aldı ve özel seçilmiş maçlar haricinde varlığını korudu. Konya ve Kasımpaşa maçlarının ardından Kayserispor virajı da çözüm üretmedi. Dün bir anda her şey tersine döndü. Yanlışı doğruya çeviren formülü uzatmanın uzatması geçersiz kıldı.

* MAÇTAN KARELER

Ali Sami Yen'deki final için günleri sayarken, Fenerbahçeliler Alex'in içindeki ateşin tekrar yanması için dua etmeliler. Kopya maçlar seyrederken, zirvede kalmak için gereken kudret onda saklı çünkü.

AHMET ÇAKAR: DÖNÜM NOKTASI (SABAH)

Eğer F.Bahçe sezon sonunda şampiyonluğu kaybedecekse bu şampiyonluk dün gece son 5 dakika içinde gitti. Aslında son dakikalarda hakem penaltıyı verip, Kezman topun başına gelirken bir çok kişi şunu düşünüyordu: "F.Bahçe güle oynaya, kendini fazla sıkmadan, çok da iyi oynamadan bir maç mı kazanıyordu ve şampiyonluk yarışında önemli bir engel daha mı geçiliyordu?"

Çünkü Chelsea maçının yorgunluğu ve konsantrasyon eksikliği maç boyu neredeyse tüm futbolcularda hissedildi. Kezman topun başına geldi, vurdu, auta gitti. Sanki kader ağlarını örüyor gibiydi. Bu sefer uzatmanın da uzatmasında, tıpkı geçen haftaki Semih'in golü gibi bir son saniye golü geliverdi. İşte belki de F.Bahçe için o kaçan penaltı sonrası gelen son saniye golü ligin sonu için çok ağır bir bedel olabilir.

Yenilen goller skandal. İlk gol önce Deivid sonra da Vederson'un hatasından geldi. İkinci golde de F.Bahçe savunması o kadar geriye yaslandı ki, beraberliğe adeta davetiye çıkardılar.

SELÇUK YULA: OLACAK ŞEY DEĞİL (FOTOMAÇ)

Futbol ciddi iştir... Asla futbolla kafa yapılmaz. İşte dün akşam bu gerçeği Ankara'da bir kez daha yaşamış olduk. Zaten kötü oynadığın maçta hasbelkader 2-1 öne geçmişsin, son dakikalarda bir penaltı kazanıyorsun. Alex gelecek golünü atacak ve maç da orada bitecek. Ama o da ne? Seyirciler "Kezman, Kezman" diye bağırıyor. Kezman da penaltı noktasına gidiyor. Alex de büyük bir amatörlük yapıp topu Kezman'a veriyor. Sırp forvet de topu dışarıya gönderiyor. Son saniyede yenilen golle de Fenerbahçe çok önemli iki puanı başkentte bırakıyor.

Alex yediği tekmelerden ayakta kaldığı müddetçe bir şeyler yapmaya çalıştı. Zaten golün birini atan, diğerinin de asistini yapan adamdı. Ama penaltıda yaptığı hata affedilir gibi değil, o ayrı.

Sevgili Zico sen, sana doğru yolu göstermeye çalışanları bırakıp, yanlış yola gitmeni isteyenlerin yanında yer aldın. Bu yüzden Fenerbahçe'nin kan kaybettiğini görmüyor musun? Bir an önce futbola geri dönmen dileğiyle...

MURAT ZORLU: SAĞLIK OLSUN (FOTOMAÇ)

Fenerbahçe son dakikaları büyük heyecan içinde geçen karşılaşmada iki puan bıraktı. Geçen hafta Kayseri karşısında atılan golün uzatmalar bittikten 9 saniye sonra gelmesini saatlarca tartışanlar, bu kez yaklaşık 50 saniye sonra olmasına bakalım ne diyecekler?

Semih, tıpkı Chelsea maçında olduğu gibi bu maçta da fazla etkili olamadı. Sezon boyunca müthiş göklere çıkarılması ne kadar yanlışdıysa bugün de bu kadar eleştirilmesi yanlış. Semih iyi bir futbolcu. Ama Avrupa'da yüksek hedefleri olan bir Fenerbahçe'nin banko santrforu tabii ki değil. Gelelim Kezman'a... Kaçırdığı penaltı, Alex'e veremediği pas ve son saniyelerde mutlak bir gol pozisyonunda ofsayta düşüp kesmesi maçın çoktan koparılmasını engelledi. Zaten maça girdiğinde yüzündeki ifadeden ne kadar moralsiz olduğu görünüyordu.

Aslında Fenerbahçe'nin kaybı o kadar da büyük değil. Ali Sami Yen'de en az bir beraberliğe ihtiyacı vardı. Yine bir beraberlik ve diğer maçlarını kazanması şampiyonluğu yakalaması anlamına gelecektir. Sonuçta Fenerbahçe şampiyon olamazsa dahi bu sezon belki de tarihinde ilk defa taraftarı tarafından bağrına basılacaktır.

NECATİ BİLGİÇ: KEZMAN VE DEİVİD (FOTOMAÇ)

F.Bahçe, Ankara'da şampiyonluk yolunda önemli iki puan kaybetti. Bu sonuçta 4 kişinin önemli rolü vardı. Önce Deivid; son haftalardaki kötü futbolunu Ankara'da da sürdürdü ve oyunun başında Alex'in golüyle öne geçen takımının berabere düşmesine neden oldu. Vederson'un şanslı golüyle sarı-lacivertliler, 2-1 öne geçtikten sonra Semih'in yerine oyuna giren Kezman, takımına penaltı kazandırdı ama berbat bir şutla topu tribünlere gönderdi. Bundan sonra 94. dakikada bir serbest vuruşta Uğur'un kontratağa kalktığı sırada gole giden Kezman kendi sahasından çıktığı halde yardımcı hakemin hatalı ofsayt bayrağıyla bir gollük atağı kesilen F.Bahçe, 4 dakika uzatılan maçın 94. dakikanın 47. saniyesinde Mehmet'in karambol golüyle beraberliği razı oldu.

Ve sonuncu hatalı kişi ise teknik direktör Zico'ydu. Bu kadar büyük yanlışlar yapan ve devamlı toplar kaptırarak kalesini tehlikeye düşüren, hep Alex'e pas vermeye çalışan Deivid'i 95 dakika oyunda tutmasının yanında penaltı atışının Alex tarafından yapılması gerektiği konusunda futbolcularını eğitmemiş olmasıydı.

CAN BARTU: PENALTI (HÜRRİYET)

Eğer sezon sonunda iş bu iki puanda düğümlenirse bunda baş rolü oynayan Kezman ve ona o penaltıyı kullandırandır. Kezman oyuna girdikten kısa süre sonra, kaleye gitmesi gerekirken, terse gitti. Yanlış bir hareketti yaptı. Sonra döndü, top o anda kendisini kontrol edip durdurmak isteyen Risp'in eline çarptı. Penaltı mı, derseniz bana göre çarpma. Ama hakem penaltı dedi. Peki o Kezman penaltı için topun arkasına neden geçer? Takımın bir penaltıcısı vardır, ne olursa olsun o atar. Fenerbahçe'nin penaltıcısı Alex ise, onun atması gerekirdi.

Bir sözüm de Emre için. Emre milli takımın da oyuncusu. Rakiplerine sürekli çift ayakla dalıyor. Hem kendini hem rakibini ciddi biçimde sakatlayabilir. Onun bu dalışlarını gören akıllı bir futbolcu basarsa, kendi ayakları kırılır.

ALTAN TANRIKULU: PENALTICI (HÜRRİYET)


Fenerbahçe de çok zorlu bir Şampiyonlar Ligi maçı sonrası Ankaraspor karşısına çıkıyor. Ankaraspor'un ilginç bir özelliği var. Susiç takımı hücum oynatmayı seviyor. Yani Zico'yu açmaza götürecek yollar yerine kazanmak için oynuyor. De Nigris, Tita, Mehmet Yılmaz gibi hücum adamlarıyla sahaya çıkıyor.

Kezman'a moralini düzeltmek için penaltıyı attırtmak Alex'in fikri olabilir. Ama bu kritik tercih çok önemli puanları da beraberinde götürdü. Zico bu geniş kadrodan daha iyi yararlanmalı. Kritik anlarda oyuncu değişikliklerinde doğru hamleler yapıyor. Ama takımı sahaya çıkartırken enerjisi yüksek oyuncularından daha fazla yararlanabilirdi. Tıpkı Volkan'ın yerine Serdar'ı oynattığı gibi.

MUSTAFA DENİZLİ: NEDEN, NİÇİN? (MİLLİYET)

Fenerbahçe'de, Zico'yu anlamak hakikaten mümkün değil. Sıfır sorunlu bir takımda iki tane problemli adam yaratıyor. Biri Semih, diğeri Kezman. Maçların sonradan girip, kurtarıcısı olan devamlı gündemde kalan, takımıyla ilgili her konuşmanın içinde bulunan Semih inanıyorum ki, bu uygulamadan belki ruhen memnundur, ancak mantık olarak memnun olacağını zannetmiyorum. Çünkü sonradan oyuna girip hiç tartışılmayan Semih, oyuna başladığı 90 dakikalarda hep tartışılıyor.

Neticede Fenerbahçe kazanabileceği bir maçtan puan kaybıyla ayrıldı. Şimdi gündemimiz Fenerbahçe'nin yediği ikinci gol. Oyunun uzatma süresi de bittikten sonra meydan artık konuşmacılara kalır. Biz de bir hafta onları hem dinleriz, hem okuruz, hem de izleriz.

RIDVAN DİLMEN: İKRAMIN SONU (MİLLİYET)

Fenerbahçe, Chelsea kadrosu ile çıktı sahaya. Hiçbir değişiklik yapılmamıştı. Aslında maç boyunca takım doğru oynadı. Çünkü hem fiziksel, hem de psikolojik açıdan zor bir maçtan gelmişlerdi. Dolayısıyla ekonomik oynayarak oyunu bitirmeye çalıştılar.

Nedenini çözemediğim bir kararla kazanılan penaltıyı Alex dururken Kezman kullandı ve topu auta attı. Zico ve Alex'in bu ikramı işleri zora soktu.

Fenerbahçe takımının en büyük problemi Deivid'in kaybettiği toplardı. Maldonado, takımı ya öne götürür, ya arkaya yaslar. Oyun galibiyetle devam ederken Edu ve Lugano'nun içine dalıyor, öne geçmek için çaba sarfedildiğinde takımı öne doğru taşıyor. Fiziği arkadaşlarının gerisinde. Bunu da basit oynayarak çözmek istiyor.
Puan Durumu
  Takım  O   G   B   M    A     Y     P  
1 Fenerbahçe 30 20 7 3 65 31 67
2 Galatasaray 30 20 7 3 53 20 67
3 Sivas 30 20 4 6 48 22 64
Tümünü göster...
4 Beşiktaş 30 19 4 7 46 30 61
5 Kayseri 30 13 9 8 45 28 48
6 Trabzon 30 12 5 13 39 37 41
7 G.B. Oftaş 30 10 9 11 29 30 39
8 Denizli 30 11 6 13 39 41 39
9 Ankaragücü 30 10 9 11 32 37 39
10 İ.B.B. Spor 30 10 8 12 42 39 38
11 Gaziantep 30 9 8 13 32 43 35
12 Ankaraspor 30 8 10 12 31 35 34
13 Bursa 30 8 10 12 29 35 34
14 Konya 30 9 5 16 32 59 32
15 G.Birliği 30 8 7 15 40 45 31
16 Ç.Rize 30 7 8 15 30 53 29
17 V.Manisa 30 6 8 16 38 54 26
18 Kasımpaşa 30 6 4 20 20 51 22
Haftanın Maçları
30. Hafta
 Beşiktaş 0  
  G.B. Oftaş 1  
 Denizli 2  
  İ.B.B. Spor 3  
 G.Birliği 2  
  Gaziantep 0  
 Galatasaray 1  
  Trabzon 0  
 Kasımpaşa 0  
  Ç.Rize 1  
 Kayseri 0  
  Sivas 1  
 Konya 2  
  Bursa 0  
 V.Manisa 1  
  Ankaragücü 2  
 Ankaraspor 2  
  Fenerbahçe 2  
Haftanın Maçları
31. Hafta
 Ankaragücü Konya Cumartesi 15:00  
 Sivas Ankaraspor Cumartesi 15:00  
 Gaziantep V.Manisa Cumartesi 15:00  
 Bursa Kasımpaşa Cumartesi 15:00  
 Fenerbahçe Denizli Cumartesi 19:00  
 Trabzon G.Birliği Pazar 15:00  
 Ç.Rize Beşiktaş Pazar 15:00  
 G.B. Oftaş Kayseri Pazar 15:00  
 İ.B.B. Spor Galatasaray Pazar 19:00