kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 12 Nisan 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
ERDAL ŞAFAK

Kriterler

AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, Meclis'teki 25 dakikalık konuşmasında uzun uzun Kopenhag Kriterleri', yani "Demokrasi", "Hukukun üstünlüğü", "İnsan hakları" üstünde durdu ve ekledi: "AB'ye katılacak herhangi bir ülkenin, üyeliğe uygun olabilmesi için tüm kriterleri yerine getirmesi gerekiyor." Elbette.
"Hukukun üstünlüğü" ilkesi, AB'nin içişleri ve adalet alanındaki müktesebatının eksiksiz olarak iç hukuk sistemine aktarılmasını öngörüyor. Bu müktesebatın en önemli başlıklarından ikisini "Rüşvet ve yolsuzluk" la ve "Örgütlü suçla" mücadele oluşturuyor. Ne kadar güzel.
Sofya'da geçen Pazar günü enerji sektörünün önde gelen şirketlerinden birinin yöneticisi olan Borislav Yorgiyev arabasından inerken kurşun yağmuruna tutuldu. Şirketin patronu, mafyayla ilişkili bir işadamıydı. Birkaç saat sonra ise Bulgar politikacılar ile suç örgütleri arasındaki ilişkileri ve mafyanın cinayetlerini ayrıntılarıyla anlatan kitaplarıyla ünlü Yorgi Stoev maskeli iki kişinin çapraz ateşiyle can verdi. Böylece 2001 yılından bu yana mafyanın işlediği cinayetlerin sayısı 165'e ulaştı! Hiçbiri aydınlatılamadı!
Stoev suç örgütlerinin devletteki uzantılarını açıklamak için yargı önüne çıkmak istiyordu ama ısrarlı talepleri hep İçişleri Bakanı Rumen Petkov'dan döndü. Dahası Petkov ülkenin önde gelen mafya liderleriyle alenen görüşmekten çekinmedi.
Stoev öldürülmeden birkaç gün önce, "Yeni kitabınızda mafyanın hangi cinayetini anlatacaksınız" diye soran bir gazeteciye şu yanıtı vermişti: "Herhalde kendi ölümümü" Hayır, bu çifte cinayete rağmen de Petkov görevinden alınmadı.
AB Komisyonu geçenlerde Bulgaristan'a aktarılacak 190 milyon avroluk fonu askıya aldı. Çünkü bu fonlarla finanse edilen en az 45 ihalede yolsuzluk yapıldığı belirlendi. Sofya'da rüşvet ve yolsuzluk iddialarını araştıran bir sivil toplum örgütünün raporuna göre, durum çok daha vahim: Geçen yıl kamudaki yolsuzlukların tutarı AB'nin verdiği fonların toplamına eşit oldu. Yani AB fonlarının tümü iç edildi! AB şimdi panikte; çünkü Bulgaristan'a 2013'e kadar 11 milyar avro aktarması gerekiyor!
Barroso geçen ay sonunda Sofya'ya yaptığı ziyarette, "Kamuda rüşvet ve yolsuzluğun ve de organize suçun AB'de yeri yok. Asla hoşgörüyle karşılamayız" uyarısında bulundu ama hükümet kılını kıpırdatmadı. Tıpkı AB'nin iki yıldır yaptığı "Ceza Kanunu'nu değiştir" çağrılarında olduğu gibi!
Oysa bizzat AB Komisyonu, katılım öncesi hazırladığı son raporda, "Bulgaristan'ın yolsuzlukla ve örgütlü suçla mücadelede kesinlikle AB kriterlerine ulaşamadığı"sonucuna varmıştı. Aynı şekilde ABD Dışişleri Bakanlığı'nın raporlarında da Bulgaristan "Avrupa'nın en çürümüş ülkesi" gösteriliyordu. Buna rağmen Bulgaristan, 1 Ocak 2007'de AB üyesi oldu.

Hukukun üstünlüğü dediniz?
Bulgaristan'la bu alanda sadece bir ülke yarışabiliyor: Romanya. AB Komisyonu iki ay önce yayınladığı raporda Romanya'da rüşvet ve yolsuzluğun "Diz boyu" olduğunu açıkladı, "Bu ülke AB'ye girdiğinden beri bu alanda hiçbir inandırıcı adım atmadı" tespitinde bulundu. Dahası, Brüksel'deki bürokratlara göre, Romanya'da rüşvet ve yolsuzluk 1 Ocak 2007'de AB'ye girdikten sonra daha da arttı ve devletin en tepesindeki isimlere kadar yayıldı. Çünkü AB fonları iştahları iyice kabarttı. AB yine 2013'e kadar Romanya'ya da 30 milyar avro aktaracak!
Şimdi Barroso bize "AB'ye katılacak bir ülkenin, üyeliğe uygun olabilmesi için tüm kriterleri yerine getirmesi gerektiğini" anlatıyor.
"Kopenhag Kriterleri"nin olmazsa olmaz koşulları arasında idam cezasının bulunmaması da yer alıyor. Ama AB geçen 10 Ekim'de "Ölüm Cezasına Hayır Günü"nü kutlayamadı. Çünkü Polonya veto etti. Çünkü Cumhurbaşkanı Lech Kaczynski idam cezasının geri getirilmesini istiyor. Ve Polonya 1 Mayıs 2004'te AB'ye alındı.
Hollanda'da eski Entegrasyon Bakanı Rita Verdonk kendi partisini kurdu. Adı: "Hollanda'nın Gururu". Partinin iktidara gelirse (Anketlere göre 2010'daki seçimlerde 150 üyeli parlamentoda 25-30 milletvekiline sahip olacak) ilk adımı ne olacak dersiniz; idam cezasını geri getirmek.
Ve Hollanda, AB'nin 6 kurucu üyesinden biri!
Biz yine de Barroso'yu dinleyelim: "AB demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hakları gibi değerler üstüne kurulan bir ortak projedir." Kesinlikle!