kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 8 Nisan 2008, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
ERGUN BABAHAN

Türkiye'nin gerçek sorunu muhalefet

CHP ve MHP, muhalefet boşluğundan şikâyet eden TÜSİAD Başkanı Arzuhan Yalçındağ'a sert tepki gösterdi.
TÜSİAD ve Yalçındağ da "iktidar yanlısı" olarak ilan ediliverdi.
Yalçındağ'ın söyledikleri şuydu:
"Türkiye'de ciddi bir muhalefet boşluğu yaşanıyor. Bu durum TÜSİAD'ın söylemlerinin daha siyasi algılanmasına neden oluyor. Keşke daha kuvvetli, daha yapıcı söylemleri olan bir ana muhalefet partisi olsaydı."
Türkiye'de aklıselim herkes bu sözlerde gerçeklik payı olduğunu kabul eder.
Bu değerlendirmeye hakaretlerle cevap verilmesi bile Yalçındağ'ın haklılığının bir göstergesi aslında.
Türkiye'de
muhalefet boşluğu olduğu için bu boşluk yargı tarafından, bürokrasi tarafından kapatılmaya çalışılıyor.
İktidara talip olmayan, duruşunu sadece rejim bekçiliği üzerinden koyan bir ana muhalefet partisinin varlığı rejimi bizahiti sıkıntıya sokuyor.
Muhalefet boşluğu iktidar partisinde de rahatlık, zaman zaman eleştiri kabul etmez bir hava yaratıyor.
Sadece laiklik değil de icraatlar açısından denetim altında olduğunu, iktidarının sandıkta tehlikede olduğunu görse, iktidar partisinin de kendine çeki düzen verme ihtiyacı hissedeceği kesin bir gerçek.
Bu olmayınca ne oluyor, iktidarın AB reformlarını yavaşlatmasını da, ekonomi politikasını, çocuk politikasını da eleştirmek TÜSİAD gibi sivil toplum örgütlerine düşüyor.
Muhalefet yokluğu sivil toplum kuruluşlarının da kimyasını bozuyor, onları gerçek kimlikleri dışında bir mecraya sürüklüyor.
İktidara talip bir muhalefet partisinin eksikliği, AK Parti'ye sahip olmadığı değerlerin de atfedilmesine yol açıyor.
Muhafazakar kimlikli bir partiden sosyal demokrat bir çizgi bekleyenler bile çıkıyor.
Türkiye, yakın tarihinin ciddi rejim krizlerinden birini yaşıyor.
Çünkü AK Parti'den rahatsız olanlar, bu partinin yerini almaya hazır bir muhalefet olmadığını görüyor, sandık yerine başka yöntemlere başvuruyor ve Türkiye sonu belli olmayan bir maceraya sürükleniyor.
Solu olmayan bir demokrasinin gelip gelip kafasını duvara toslaması kaçınılmaz hale geliyor.