Başarının sırrı küreselleşmeyi yakalaması

* Fenerbahçe dünya çapında markalaştı. Hem organizasyon hem de sportif başarılar anlamında doruk noktasında. Bu nasıl sağlandı? Aziz Yıldırım isminin altını çizmek lazım. Büyük etkisi var. Ama burada başka bir şey var. Galatasaray'ın yükselişi 80'lerin ortalarında başlamıştı. Bu başarı Derwall'ın gelişiyle anlatılıyor. Doğru ama şöyle doğru; Turgut Özal'ın Türkiye'yi dışa açma dönemine denk geldi. Galatasaray ise 12 Eylül askeri yönetimi sonrası dışarıya doğru yüzünü dönen Türkiye'nin sportif alandaki takımı oldu. UEFA şampiyonluğuna kadar giden başarılar zamanın ruhunu yakalamasıyla ilgiliydi. Fakat bunu devam ettiremedi. Aynı parametreleri kullanırsak Fenerbahçe, Aziz Yıldırım'la birlikte çağımızın engellenemez olgusu küreselleşmeyi yakaladı.

* Başarı sırrı bu mu? Bu bir vizyon ve küreselleşme dinamiklerini sezme meselesi. Kürselleşme kulübün bütün politikalarında var. Kadıköy'deki stat, Fenerium, taraftar kartları bunlar öyle gelişigüzel adımlar değil. Fenerium ile birlikte muazzam para üretildi. O parayı üretmek için cazibe yaratmanız lazım. Transferlere bu yapıldı. İlk Ariel Ortega geldi. Arjantin Milli Takımı'nın yıldızı, Maradona'nın halefi gözüyle bakılan bir oyuncuydu. Sonra Hooijdonk, Alex, Anelka ve Roberto Carlos... Tüm bu isimler dünyanın her tarafından Fenerbahçe'nin adını duyurdu. Benzeri kalibredeki oyunculara teklif götürüldüğünde "Fenerbahçe kim, orası neresi" demiyorlar artık. Çünkü Fenerbahçe Ortega'nın, Alex'in oynadığı takım. Zico da 80'li yıllarda dünyanın en iyi futbolcularından biriydi. Brezilyalı ama Japonya Milli Takımı'nın antrenörüydü. Fenerbahçe ismi Japonya'dan Brezilya'ya, Arjantin'e kadar biliniyor. Küreselleşme dinamiklerini yakalamak budur işte. Ama bunu sağlama almak için sportif başarı gerekiyordu. Şimdi o geliyor.

* Aziz Yıldırım'ın tek adam ve otoriter olması gibi eleştiriler yapılıyor... Fenerbahçe Türkiye'de en büyük taraftar kitlesine sahip olmasına karşın son derece dar bir çevreye üyeliği sıkışmış, o üyelikler de 40 fraksiyona bölünmüş bir kulüptü. Aziz Yıldırım bunu değiştirdi. Çapı ve kapasitesine uygun bir yönetim modeli geldi. Bu nedenle Fenerbahçelilerin Azız Yıldırım'a hiç itirazı yok. Aziz Yıldırım'a "diktatör" deniliyor. Ama iki kez istifa ettiğinde geri dönmesi için gösteriler yapıldı.