kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 6 Nisan 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Aklım başımda saçım başımda olmasa da olur

- Amerika'dan peruklar almıştınız ama saçlarınız dökülmedi sanırım...
- Ah herkesin meraktan öldüğü şu malum saçlarım konusu! Amerika'daki doktorlar da, buradaki doktorum Yıldız Hanım da ilk kemoterapimi aldığımın 14. gününden itibaren saçlarımın döküleceğini söylediler. Hatta doktorum 'Saçlarınızı kısa kestirin isterseniz, daha çok üzülmeyin,' dedi. Kocam uzun saçlarımı çok sever, ucundan bile kestirmeme karşıdır. Bir kadın olarak tabiki saçlarımın olmamasını istemezdim ama hele Gökhan için hiç istemedim! New York'a gittiğimizde Gökhan'la çok güzel peruklar aldık. İşimde uyguladığım 'kusurları örtme' taktiğini hayata geçirip çene hizamda kestirdim saçlarımı sadece. Hani doktorların anlattığı gibi tutam tutam değil de yavaş yavaş dökülürse uzun süre dışarıdan belli olmayacaktı. İyice seyreldiğinde ise atkuyruğu toplayarak kafa derimi tamamen kamufle edecektim. Kemoterapim bittiğinde saçlarımın yüzde 80'i dökülmüştü ama böylece kimse anlamadı. Kanser hastaları bana saçlarımın nasıl dökülmediğini sorduklarında içim cız ediyor. Keşke onlara söyleyebileceğim sihirli bir formülüm olsa ama yok! Sadece 'Saçlarım ben sizi bırakmıyorum, siz de beni bırakmayın ne olur,' dedim. Tıpkı bana güvenen eşimi, ailemi, çalışanlarımı, dostlarımı, köpeğimi bırakmayacağım gibi... Saçlarım da beni dinledi. Ama kirpiklerim tamamen döküldü, onlara seslenmeyi unutmuşum! Şimdi saçlarımın yüzde 80'i 8-10 santim uzunluğunda, o kadar komik duruyor ki sekiz aydır atkuyruğu toplayıp, spreyle yapıştırıyorum onları. Bazen hâlâ rüzgârda, uzun ve gür saçlarımın 35 yıldan sonra yüzüme çarpmamasını yadırgıyorum ama hep dediğim gibi buna da şükür. Eğer tamamen dökülselerdi bile şöyle düşünürdüm: Aklım başımda ya çok şükür, saçım başımda olmasa da olur!