kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 6 Nisan 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Erdoğan: "Bu ülkede kiracı değil ev sahibiyiz"

ANKA
Yeni Haber
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'de varoşlardan gelenlerin, köyden kente göç edenlerin ve kiracıların bu ülkeyi yönetemeyeceğini söyleyen seçkinci bir anlayış olduğunu söyleyerek, "Biz buradayız, bu ülkenin kiracıları değil ev sahipleriyiz. Siyasi misyonumuz 70 milyonun kendisini ev sahibi hissetmesidir. Bu millette en büyük sorumluluğumuz herkesin hukukuna sonuna kadar sahip çıkmaktır" dedi.

Başbakan Erdoğan, AKP Ankara İl Kadın 2. Olağan Kongresi'ne katıldı. Kongrede yaptığı konuşmada, kadınların elinin siyasete değdiği için Türkiye'nin karanlık bir girdaptan çıktığını söyleyen Erdoğan, "Sizlerin iradesi olmasaydı Türkiye'de siyaseti felç edenler, idareyi felç edenler bu ülkeyi koyu bir karanlığa götüreceklerdi. 2002 yılından önce Türkiye'yi uçurumun kenarına sürüklenmişti" dedi. Kadınların siyasete katılmasının önemine değinen Erdoğan, kadınların siyasetten ve toplumsal hayattan dışlanmasının dışlayanlar için bir kazancı olduğunu dile getirdi.

Erdoğan, şöyle konuştu:

"Türkiye'de siyaseti bir avuç elit, bir avuç seçkinci yapabilirdi. "Halk siyaset yapamaz, halkın iradesi siyasete, yönetime yön veremez' dediler. Halka rağmen siyaseti kendileri için esas alanlar, fildişi kulelerden bu halkı küçümseyenler, bu milleti hor görenler en temel hakları halktan esirgediler. Kalkınmayı halktan esirgediler. "Varoşlardan gelenler, köyden kente göç edenler, kiracılar bu ülkeyi yönetemez' dediler. Bütün bu sıfatlara milyonlarca vatandaşım maruz kaldı. Milyonlarca bu milletin evladı maruz kaldı. Siz bunları gayet iyi biliyorsunuz."

"CUMHURİYETİ CUMHURDAN ESİRGEDİLER"

Erdoğan, "Cumhuriyeti cumhurdan ve halktan esirgeyenlerin Türk halkanın gözünün içine baka baka, bu halk Bu millet siyasetin öznesi, siyasetin aktörü olamaz" dediklerini kaydederek, "Bize özgü siyasi tanım olmalıdır dediler. Bizim imtiyazlarımızı garanti altına alan demokrasi tanımı istediler ama halk öyle demedi. Halk "Ben yoksulum ama kimseye çiğnetmek istemediğim bir onurum var' dedi" diye konuştu. Halkın, Cumhuriyetin bütün değerlerini benimsediğini belirterek, "Halk, demokrasiyi, laikliği, sosyal bir hukuk devletini birbirinden ayırmadı. Aksine bu temel değerleri bir bütün olarak benimsedi. Siyasetin görevi bu değerleri hakkıyla hayata geçirmektir dedi, bu millet. Bu tarih Bu ülke, bu millet bölünmez bir bütündür. Yükseltmemiz gereken Türkiye Cumhuriyeti'dir. Türkiye Cumhuriyeti'ne aidiyetle bu ülkenin vatandaşı olmakla hepimiz ama hepimiz büyük onur duyuyoruz. Hiçbir siyasi farklılık bu milletin yüreğine fitne tohumu ekemez. Hiçbir provokasyon 70 milyon insanımızın kardeşlik iklimini zedeleyemez" dedi.

"GİZLİ GÜNDEM SAHİPLERİNİN GÜDÜMÜNDE OLMADIK"

Sözleri "Türkiye seninle gurur duyuyor" diye kesilen Erdoğan şöyle devam etti:

"Sevgili kardeşlerim, biz buradayız, bu ülkenin kiracıları değil ev sahipleriyiz. Siyasi misyonumuz 70 milyonun kendisini ev sahibi hissetmesidir. Bu millette en büyük sorumluluğumuz herkesin hukukuna sonuna kadar sahip çıkmaktır. Kimsenin hukuku çiğnenmesin, kimsenin kalbi kırılmasın diye siyaset yapıyoruz. Hukukun, demokrasinin, sosyal devletin çıtasını yükseltmek için siyaset yapıyoruz. Ak Parti millete hizmete kendini odaklamış bir partidir. Hiçbir zümrenin, hiçbir ideolojinin, hiçbir gizli gündem sahibinin güdümünde olmadık olmayacağız."

"MUSİBETLERDEN DERS ÇIKARACAKLARINA MİLLETE ÖFKELENDİLER"


Erdoğan, "imtiyaz ve menfaat düzenlerinin bozulmasından rahatsız olanların ve halkın dertleriyle dertlenmek yerine kısır çekişmelerle uğraşan siyasetçilerin" olabileceğini söyleyerek, bu siyasetçilerin halkın vicdanına kulak vermeleri durumunda kendilerini kolayca anlayacaklarını ifade etti. Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

"Başlarına gelen musibetlerden ders çıkaracaklarına, kendilerini yenileyeceklerine, millete ve bize öfkelendiler. 3 Kasım'da dökülenler, 28 Mart'da dökülenler, 22 Temmuz'da dökülenler öfkelerini bizden çıkarmak istediler. Oysa bu öfke onların hayrına değil. Öfkelendikçe, gerilim ürettikçe uzlaşmadan dem vurdular. Baktılar ki sandıkta Ak Partiyi mağlup edemiyorlar kendilerince başka yöntemler seçtiler. Biz ise hiçbir zaman gerilimin taraftarı olmadık, hiçbir zaman krize kaosa neden olacak davranışlara tevessül etmedik. Biz işimize baktık. Millete hizmet yolunda gece gündüz çalıştık. Uzlaşmacı biz olduk, aklı selimle hareket ettik. Hep sağduyudan yana olduk. Muhalefetin modası geçmiş gerilim oyunlarına alet olmadık. Biz hep milletin tarafında olduk, milletin çizdiği istikametten ayrılmadık. Demokrasi, hukuk çizgisinden hiç sapmadık. Sorumlulukla, serinkanlı hareket ettik."

MENDERES ÖRNEĞİ

Adnan Menderes'in "Yeter söz milletindir" sözünü anımsatan Erdoğan, kendilerinin de 14 Ağustos 2001'de aynı ifadeyi kullanarak, "Söz milletindir, karar da milletindir" dediklerini kaydetti. Erdoğan, aynı ifadeyi 22 Temmuz seçimlerinin öncesinde de söylediklerini belirterek, "Fakat bütün bunları anlamadılar. 22 Temmuz'dan önce millete "çeyrek altın karşılığında oylarını Ak Partiye verecek' diyenler günlerce halkın önüne çıkamadılar. Bugün de var, bunlar, yetişemedikleri üzüme koruk derler" diye konuştu.

KONGREDEN NOTLAR

Selim Sırrı Tarcan Spor Salonu'nda yapılan kongreye, Devlet Bakanları Cemil Çiçek, Mehmet Şimşek ve Said Yazıcıoğlu; İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, TBMM eski Başkanı ve Manisa Milletvekili Bülent Arınç, Ankara milletvekilleri, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, parti yöneticileri ve çok sayıda partili katıldı.

KONGRE ÖNCESİ KONSER

Kongre başlamadan önce sanatçı Ahmet Selçuk İlkan bir konser verdi. İlkan'ın konseri sırasında salona TBMM eski Başkanı Bülent Arınç eşi Münevver Arınç ile birlikte alkışlar arasında girdi. Arınç'ın gelmesinin ardından İlkan, Necif Fazıl Kısakürek'in "Kaldırımlar" isimli şiirini okudu. Arınç daha sonra partililere kısa bir konuşma yaptı.

Salonun içinde çok sayıda kadın polisle partinin görevlendirdiği kadın görevliler görev yaptı. Erdoğan, kongreye gecikmeli olarak eşi Emine Erdoğan ile birlikte geldi. Alkışlar ve konfetiler eşliğinde salona giren Erdoğan, partililere el sallayarak ve çiçek atarak yanıt verdi.

"DAVULU KADINLAR ÇALSIN"

Bir grup partili Erdoğan'ın resminin olduğu maskeleri taktığı gözlenirken, bir grup erkek de getirilen davulları çalarak alkışlara katıldı. Maskeli olan bu gruba Erdoğan, "O davul çalanlar kadın mı? Maskelerinizi çıkarın bir bakayım" dedi. Grubun maskelerini çıkarması üzerine, "Erdoğan olmadı, Gaziantep'te kadınlar davul çalıyordu" dedi. Bunun üzerine davulları kadınlar çalmaya başladı.