kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 4 Nisan 2008, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
ERDAL ŞAFAK

Lüksemburg'da hâkimler var (!)

AB'nin yargı organı olan Avrupa Adalet Divanı'nın "PKK ve Kongra-Gel'in AB terör örgütleri listesinden çıkarılması" kararı, tam bir kara mizah örneği oluşturuyor.
* PKK adına davayı 31 Temmuz 2002'de İngiliz avukatları aracılığıyla Osman Öcalan açmıştı. Öcalan şimdi PKK'nın ölüm listesinde! Kuzey Irak'ta, Erbil'e yakın Köysancak'ta infaz korkusuyla yaşıyor!
* Kongra-Gel adına davayı 4 Mart 2004'te "Genel Başkan" sıfatıyla Zübeyir Aydar açmıştı. 2003 Ekim'indeki kongrede kurulduğu iddia edilen Kongra-Gel diye bir örgüt yok bugün artık yok. Çünkü yeniden PKK adını aldı.
* Osman Öcalan dava dilekçesinde AB'nin terör örgütleri listesinden çıkarılmaları talebini şu gerekçelere dayandırmıştı: "PKK, 2 Ağustos 1999'da ateşkes ilan ederek silahlı mücadeleyi bıraktığını uluslararası kamuoyuna duyurdu, dolayısıyla o günden davanın açıldığı tarihe kadar geçen sürede tek mermi bile sıkılmadı. Üstelik 2002 Nisan'ındaki kongrede PKK kendisini ffeshettiğini ve o tarihten itibaren PKK adına yapılacak tüm eylemleri gayrimeşru sayacağını açıkladı." Bugün PKK terör eylemlerinin en kanlılarına, en vahşilerine imza atıyor.

AKPM kararı emsal oldu
Merkezi Lüksemburg'da bulunan Avrupa Adalet Divanı'nın bu tuhaf kararında elbette Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nin (AKPM) 23 Ocak'ta hem BM'nin, hem de AB'nin terör örgütleri listesini "İllegal" ilan eden bir raporu kabul etmesinin payı var. İsviçreli parlamenter Dick Marti'nin hazırladığı raporda, listelere alınan kişi ve örgütlere önceden haber verilmediği, ayrıca karara itiraz hakkı tanınmadığı belirtilerek, bunun hukuk dışına çıkma ve yargısız infaz yapma anlamına geldiği öne sürülüyordu.
AB'nin terör örgütleri listesi Dışişleri Bakanları Konseyi'nce belirleniyor. Konsey altı ayda bir bu konuyu gündemine alıp listeye yeni kişilerin ve örgütlerin eklenip eklenmemesini karara bağlıyor. Önemli iki ayrıntı: PKK ayrıca BM Güvenlik Konseyi'nin de terör örgütleri listesinde bulunuyor. Gerek BM'nin, gerekse AB'nin listelerine giren örgütlerin ve kişilerin mal varlıkları donduruluyor, banka hesaplarına el konuyor.
PKK, Avrupa listesindeki en gedikli ve kıdemli örgütlerin başında geliyor: 2 Mayıs 2002 tarihinde kara listeye alındı. Hemen ardından mal varlığı donduruldu. Ama sözde. Çünkü AB'nin bu kararına ve yaptırımlarına rağmen PKK'lılar Avrupa'da haraç toplamaya, uyuşturucu kaçakçılığı yapmaya ve bu yöntemlerle elde ettikleri kara paraları aklamaya devam ettiler. Ve o paralarla Avrupalılar'ın gözlerinin içine baka baka başta Roj TV olmak üzere yayın organları kurdular, "Kültür merkezi" adı altında örgüt büroları açtılar. "Militanlara maaş" olarak dağdaki ve kırsaldaki kadrolara gönderdiler. Ankara'nın gönlünü almak veya gözünü boyamak için arada sırada biriki PKK'lı tutuklanıp bir süre sonra salıverildi, örgütün kara parasının "Okyanusta bir damla" misali birkaç yüz bin avroluk bölümüne el konuldu.

"Hata" nasıl giderilecek?
Avrupa Adalet Divanı artık AB ülkelerini bu tür "Zoraki" operasyonlar yapmaktan da kurtaracak. Çünkü karar uyarınca PKK'nın banka hesaplarının ve mal varlıklarının da serbest bırakılması gerekiyor!
Ayrıca PKK'ya "Uğradığı maddi ve manevi zararın telafisi için", AB Konseyi'ne tazminat davası açma hakkını da tanıyor!
Adalet Divanı kararını AB'nin "Usul hataları"na, "Prosedür yanlışları"na dayandırdı. Yani bu hatalar ve yanlışlar giderilirse, PKK yeniden listeye alınabilir veya listede tutulabilir.
Peki hatalar ve yanlışlar nasıl düzeltilecek? Şöyle: AB örgüte "Seni listeye alıyorum" bildiriminde bulunacak, daha sonra bir aylık itiraz süresi, yani kendini savunma hakkı tanıyacak.
Uygulamayı gözümüzün önüne getirince gülmekten kendimizi alamıyoruz. Düşünün: PKK adına kime ve hangi adrese bildirimde bulunulacak? Kimden itiraz ya da savunma hakkını kullanması istenecek?
En başta dediğimiz gibi; muhteşem bir kara mizah örneği...