Çocuklarımızı kim koruyacak peki?..

Herkesin izlediği filmlerin öncesine ve arasına konan fragmanlar ve reklamların çocuklara asla izlettirilmemesi gereken, şiddet, seks ve alkol içermesini Arog ve Bacardi reklamlarını örnek vererek anlatan ve "Çocuklarımızı kim koruyacak peki" başlıklı yazıma, o yazının asıl muhatabı İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve İstanbul Valisi Muammer Güler'den tek satır yanıt gelmedi. Milli Eğitim ve Aile Bakanlıkları ve bu bakanlıkları bu kentte temsil eden müdürler de ölüm sessizliğinde..
Oysa ailelerden, özellikle de annelerden mektuplar yağıyor..
Konunun peşinden gideceğim.. Bu kentte sinemalar en azından çocuklar açısından denetim altına alınana dek, savaşım sürecek.
İşte, gelen mektuplardan seçtiğim üç tane..

Kızım Zeynep, 7.5 yaşında 2. sınıfa gidiyor. Sinemaya bayılıyor, çocuk filmlerini kaçırmamaya çalışıyor. Bu yarı yıl tatilinde de babasıyla Garfield'e gidiyorlar. Film başlamadan Arog fragmanı gösteriliyor. Kızım ondan sonra gecelerce uyuyamadı. Bir daha asla sinemaya gitmeyeceğini söyledi. Çok sevdiği Winx ClubKayıp Krallığın Sırrı filmine bile gitmek istemedi. Ne yapacağımızı, kime şikâyet edeceğimizi bilemedik. "Geçici olabilir" diye düşündüğümüz tepkisi kalıcı bir yıkıma dönüştü. Tatil faaliyetlerinin olmazsa olmazı sinema zevkimiz 3 dakikalık zırva yüzünden mahvoldu. Şimdi sabırla unutmasını bekliyoruz. Ne dersiniz bu sosyal gerçeklik ortamında bu şansımız var mı?
Çiğdem Şeker.

7 yaşındaki kızım da "Arog"un korkunç fragmanı nedeniyle psikolojisi bozulan çocuklardan. Kızım fragmanı, her yaş grubuna uygun ve çoğunlukla çocukların izlediği bir filmin gösterimi öncesi izledi ve sinemadan ağlayarak çıktı. Artık sinemaya gitmek istemiyor. Oysa çok seveceği bir sürü çizgi film vizyona girdi. Yalnız başına uyuyamıyor. Bulunduğu odada tek başına kalamıyor.
Böyle bir fragman hazırladığı için Cem Yılmaz suçlanamaz. Sonuçta filminin tanıtımını yapıyor. Ama sinemacılar, böyle bir fragmanı, çocukların izlediği bir filmin öncesine çocukların Cem Yılmaz'a olan büyük sempatisine güvenerekkoyamazlar. Film belki hiç korkunç olmayacak ama kızımı o filmi izlemeye ikna edemeyeceğim çok açık. Hatta uzunca bir süre sinemaya gitmeye de...
Gönül Albayrak.

7 ve 9 yaşında iki çocuğu olan bir anneyim. Çocuklarımı götürdüğüm sinemaları ve evde seyredecekleri film ve dizileri titizlikle seçerim. Recep İvedik gibi yaşlarına uygun olmayan filmleri asla seyrettirmedim.
Fakat yıllardır sinemalarda çizgi, animasyon, çocuk filmleri seanslarına konan prezervatif, alkol, içki, seks, korku, şiddet dolu ve fragmanlar beni dehşete düşürüyor.
Büyükler açısından da..
Çoğu zaman aynı reklam ve fragmanlar nerdeyse yarım film uzunluğunda, tekrar tekrar gösterilip, seyirci daha film başlamadan öfke içinde bırakılıyor. "Nasıl olsa geldiniz, ne istersem, ne kadar istersem o kadar reklam gösteririm" mantığı var..
Ulviye Toprakkıran.