kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 3 Nisan 2008, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Başarılı komedyen, şu an kamera arkasında olmaktan son derece mutlu olduğunu söylüyor.

Kitap okumadığını söylemek aptallıktır

Yönetmenliğini yaptığı 'Komedi Türk' programıyla televizyona geri dönmeye hazırlanan Hamdi Alkan, bir komedyenin yüzde 100 entelektüel olması gerektiğini söylüyor: Kitap okumamak yahut da okumadığını söylemek aptallık ve cehalettir..
İLİŞKİLİ HABERLER
Kitap okumadığını söylemek aptallıktır
Hamdi Alkan, yıllar önce yaptığı televizyon skeçleriyle tekrar televizyonlara geri dönüyor. Siyasi eleştirilerin de yapılacağı programın adı 'Komedi Türk'. Alkan, yönetmenliğini de yapacağı programı ünlü yapımcı Birol Güven'le birlikte hazırlıyor. Başarılı sanatçı ayrıca şu iddiada bulunuyor: "Ben ve Levent Kırca'dan sonra yeni bir komedyen çıkmadı."

* Televizyon skeçlerini 'Reyting Hamdi' ile bırakmıştınız. Neden geri döndünüz?
Çünkü ülkenin sosyolojik ve psikolojik durumuyla birlikte dünyanın durumu buna müsait. İnsanlar çok mutsuz. Ne zaman geleceği belli olmayan ekonomik kriz, siyasi çalkantılar, karışıklıklar var. Seyircinin, 3-4 yıldır ekranı ele geçiren dizilerden bıkmış olması, bizi yeniden başlamaya teşvik etti. Ben 10 yıl, sevgili Levent Kırca 20 yıldan fazla televizyonlarda komedi programları yaptık. Sonra bir doygunluğa ulaşıldı, durduk. Televizyon dediğiniz şey zaten bir devridaimdir.


* Siz neden gündemde olan diziler gibi popüler işler yapmadınız?
Dizi televizyonun direğidir. Önemli olan daha değişik renkler bulmak. Bizim 'Arka Sıradakiler' dizisinde bulduğumuz gibi. Son dönemde ekrana 60-70 dizi geldi, çoğu ayakta kalamadı. Bu, dizinin kötülüğünden değil, seyircinin sıkılmasından kaynaklanıyor. Biz yıllardır bu işleri yapan insanlar olarak, televizyonda mizah yapmanın zamanının geldiğini hissettik. Altan Erkekli, Rasim Öztekin, Zuhal Topal, Canan Hoşgör, Ferdi Akarnur ve genç arkadaşlarımızdan oluşan iyi bir kadro korduk. Birol Güven yapımcısı ve senaryo grubunun başında, ben yönetmeniyim.

GÜLMEK HÜCRELER İÇİN İYİDİR

* Son zamanlarda siyasi eleştiri yapılmaması tartışılıyor. Bu boşluğu da dolduracak mısınız?
Tam buna geldi iş. Biz ne olursa olsun vatandaşımızın hayatını ilgilendiren her konunun eleştirisini yapacağız. Taraf olmamız gerektiği zaman da taraf olacağız. Siyasilerimiz de mizaha hoşgörülü. Ben yıllarca onların mizahını yaptım. Ama mizahın da bir ölçüsü olmalı. Tabii dergi mizahı daha sert olabilir ama televizyonda, izleyici karşısında daha saygılı olmak gerekir. Yine esprilerimizi, göndermelerimizi yapacağız. Mizah bizim özümüzde var. Hayat giderek zorlaşıyor, biz bir parça moral getireceğiz. Gülmek hücrelerimiz için iyi bir şey.

* Komedi yapmak zor mu?
Komedi dramdan daha zordur. Bir dramayı, karakteri tutturduğunuz zaman onu yıllarca seyrettirebilirsiniz. Ama 3 dakika içinde insanları bir tiplemeyle güldürebilmek her kişinin harcı değil. Bunu bilmek gerekiyor. Amatör durmak, sakil durmak tehlikesi var. Komedinin ucuz olma şansı yok. Maliyeti dizilerle hemen hemen bir. Makyajı, dekoru var bu işin. Ekranda komedi, iki kalas bir heves işi değil.

* 'Komedi Türk' ile televizyon skeçlerine geri döndünüz. Levent Kırca ve sizin yokluğunuzda yerinize yeni bir komedyen gelmedi. Siz yenileri nasıl buluyorsunuz?
Son dönemde yeni çıkan bir komedyen yok ki. İşte en yeni diyebileceğimiz Şahan var. Onun da filmi oynuyor. Ama o da uzun soluklu bir televizyon programı yapamadı. Yılmaz zaten hiç bulaşmadı. Beyaz zaten komedi değil talk show yapıyor.

* 'Recep İvedik' çok tuttu, siz de 'Keşke ben Gazman'ı yapsaydım' dediniz. Bu eleştiri amaçlı bir ironi miydi yoksa gerçekten pişman mı oldunuz?
Yoo ironi filan yapmadım. Keşke ben de yapsaydım diye düşündüm. Kafayı niye kullanamamışız. Şahan çok da güzel para kazandı. Belki biz de Gazman'ı yapsaydık, şimdi yapacağımız filmlere kaynak yaratırdık.

CEM YILMAZ'IN ALTERNATİFİ YOK

* İyi komedi yapmak için nasıl bir formasyona sahip olunması gerekir?
Bu çok zor, bir tanımı yok. Seyircinin benimsemesi lazım. İbrahim Tatlıses'in yerine koyacak yeni biri çıktı mı, çıkmadı. Tarkan'ın alternatifi çıktı mı, çıkmadı. Cem Yılmaz'ın da şu an alternatifi yok. Bana Beyaz, Şahan demeyin katılmam. Cem kendi kulvarında çok farklı. Levent Kırca, ben, Yasemin Yalçın genel kitleye hitap etmeyi başardık. Toplam seyircinin beğenisini kazanmak çok zordur aslında. Bu kadar kanalın rekabete girdiği bir ortamda yeni bir komedyenin bir formasyona girmesi gerekiyor. Bir şeyler çıkarması gerekiyor ki, seyirci tutsun.

* Şahan Gökbakar, bir röportajında 'Suna'nın Serçesi' gibi kitaplardan sora kitap okuma alışkanlığı edinemediğini, çocukken okuduğu bir-iki kitapta aradığını bulamadığını söylemiş. Bundan, güldürü işiyle uğraşanların okuması çok gerekli değil kanısı mı çıkıyor?
Asla! Ben tam tersine çok kitap okudum, hâlâ okuyorum. Hayatta bir şeylerden beslenmeniz lazım. İnsan zekasıyla ve yaratıcılığıyla bir yere kadar beslenebilir. Bu işi yapan insanın yüzde 100 entelektüel olması gerekir. Hiç tartışmam bu konuda, çok netim. Okumamak ya da okumadığını söylemek aptallıktır, cehalettir. Belki az okursun ama en azından gazete okuman lazım. Turgut Özakman'ın yeni kitabı çıktı; bir şekilde okumak gerekli. O kadar çok film var ki, seyretmek gerekli.

10 BİNİN ÜZERİNDE KİTABIM VAR

* Okuma alışkanlığı size ne kazandırdı?
Ben Jules Verne'nin kitaplarıyla okuma alışkanlığı edindim. Evde de ciddi bir kitaplığım, 10 binlerin üzerinde kitabım var. Tabii burada abartmamak lazım. Benim 10 bin kitabım var; Enis Batur'um, Murat Belge'yim ben falan demek istemiyorum. Ama kitap toplama hastası değil de koleksiyonerim, hâlâ topluyorum. 1930 yılında yazılmış bir mizah dergisini okuyup, espri araklamak değil amacım. Bilmek gerekiyor, kafanız çalışıyorsa, yaratıcıysanız bir şeylerle birleşiyor.

* Tüm bunların yaptığınız komedi işine yansıdığına inanıyor musunuz?
Yüzde yüz inanıyorum, o yüzden de insanlar çıkarıyoruz, proje üretiyoruz. Övünmek için söylemiyorum ama benim bir de farkım var; kulvarımda hep bir kapıyı açık bıraktım. Benle o kapıdan çıkan insanlar piyasada hatırı sayılır bir yere geldiler. Yarattığımız 'Türkiye'nin Yıldızları' adlı yarışmayla Anadolu'daki, belki de hiçbir zaman o fırsatı bulup buraya gelemeyecek insanlara kapı açtık. Bugünkü birkaç dizinin başrol oyuncuları bizim yarışmamızdan çıkmıştır. Beren Saat, Mehmet Kurt ve Engin Akyürek; hepsi parlıyorlar.

* Yani sizin için sadece okumak yetmez skeçler için gündemi izlemek, magazini takip etmek de gerekir...
Kesinlikle öyle. Hepsini takip ediyoruz. Magazin eskisi kadar ilgi çekmiyor, Türkiye'de magazin out oldu. Birinin gelip, formatı yenilemesi, yıllar önce Televole'nin yarattığı fırtınayı yakalaması lazım. Şu an bir doygunluk var. Diziler de out oldu. Bir dönem metrekareye 20 dizi düşüyordu. Televizyon bu anlamda akıllı işi değil. Dipsiz kuyu...
Haberin fotoğrafları