kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 29 Mart 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Üsküdar barınağındaki köpekler emin ellerde.

Korkmak nefreti gerektirmiyor

NESLİHAN TUNÇ
22.03.2008
İstanbul'un en düzgün barınaklarından birinin bulunduğu Üsküdar'da, sokak hayvanları da güven içinde yaşıyor. Çünkü Üsküdar Belediye Başkanı Mehmet Çakır, küçük yaşta köpek saldırısına uğramış olmasına rağmen, onları gerçek anlamda sahipleniyor..
İLİŞKİLİ HABERLER
Korkmak nefreti gerektirmiyor
- Sokak hayvanları büyük kentlerin belli başlı sorunları arasında yer alıyor. Siz Üsküdar Belediyesi olarak bu sorunu çözmek için neler yapıyorsunuz?
- Evet sokak hayvanları bir sorun olarak karşımıza çıkıyor maalesef. Biz bu sorunu hem hayvanlar hem de insanlar açısından en uygun şekilde çözmek için yoğun çaba gösteriyoruz. Ama olması gereken noktada değiliz. İstanbul'daki birçok ilçeden ileride olduğumuz doğru ama henüz tamamen çözemedik.

- Üsküdar Barınağı İstanbul'un örnek barınaklarından biri. Bunu nasıl sağlıyorsunuz?
- Barınağımızdaki başarının büyük çoğunluğunu bize destek veren gönüllülere borçluyuz. Biz mekânı sağlayıp, bütün maddi harcamalarını karşılıyoruz. Ama gönüllüler olmadıkça, buradaki işler sadece kanunun zorlamalarıyla olur. Bu kadar başarılı olmaz.

- Diğer belediyeler neden bunu başaramıyor sizce?
- Diğer ilçe belediyelerinin imkânları yeterli olmayabilir. Büyükşehir Belediyesi İstanbul'un iki yakasında çok donanımlı merkezler yapmalı. Ama ilçe belediyeleri de bu merkezlere aşılama, kısırlaştırma gibi konularda lojistik destek sağlar.

- Belediyelerin sık sık itlaf yaptıkları da söyleniyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
- İtlafa kesinlikle karşıyız. Öldürmekle işi çözemezsiniz. Siz bir bölgede ne kadar köpek öldürürseniz, başka bölgelerden bir o kadar daha gelir. Bu işin çözümü kısırlaştırmaktır. Biz buna özen gösteriyoruz. Şimdi bir aşılama kampanyası başlattık. 2008 başından bu yana 148 aşılama, 52 kısırlaştırma yapıldı. Geçen yıl 938 aşı yapıldı, 935 hayvan kısırlaştırıldı.

- Barınaktaki hayvanların durumu nedir? Sürekli burada mı tutuluyorlar?
- Burada şu anda 650 köpek var. Bunların da yüzde 80'i kısırlaştırılmış durumda. Hayvanlar bölgelerden düzenli olarak toplanıp, buraya getiriliyor. Muayeneleri yapılıyor, kısırlaştırılıp, aşılanıp alındıkları yere geri bırakılıyorlar. Hepsi kayıt altına alınıyor. Sokağa bırakılamayacak olanlar burada kalıyor. Bacağı olmayanlar, körler, felçliler, yavrular, saldırganlar var.

- Sizin hayvanlarla aranız nasıl?
- Benim aslında hayvanlarla aram hiç iyi değil. Gerçekten çok korkarım ve uzak dururum. Bunun nedeni de küçükken bir köpeğin saldırısına uğramış olmam. O günden beri köpeklerden hep uzak dururum. Bu korkuyu bir türlü yenemedim. Ama tabii korkmak nefret etmeyi gerektirmiyor. Bir hayvandan kaçınmak ayrı, "Sevmiyorum öldürün," demek ayrı. Sevmek için illa ki bir canlıyı alıp okşamak gerekmiyor. Sevgi, hayvana yaşam hakkını tanımak, ihtiyaçlarını karşılamaktır. Şehir hayatının içinde hayvanlar kendi ihtiyaçlarını karşılayamıyor. İdareci olarak bize düşen onların ihtiyaçlarını karşılamaktır.

ERKEN EĞİTİM ÇOK ÖNEMLİ

- Çocuklara yönelik eğitim kampanyanızdan söz eder misiniz?
- Benim başıma gelen olaydan da yola çıkarak, topluma hayvan sevgisini aşılamak için küçük yaşta bu konuda eğitim verilmesi gerektiğine karar verdik. Belki çocukken yaşadığım olayın ardından bana doğru bir eğitim verilseydi, hayvanlara karşı korkumu yenebilirdim. İlköğretim okullarında bastırdığımız broşürlerle hayvan sevgisini yaygınlaştırmayı amaçlıyoruz. Bir ekibimiz de okulları dolaşıp bir köpek de götürerek eğitimler veriliyor. Köpeğe nasıl davranılması gerektiğini öğretiyorlar. Güzel bir çalışma.