kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 27 Mart 2008, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Günaydın 
SİNAN AKYÜZ
Kadınlar&erkekler&ilişkiler

Kadınlar kanatsız kuş gibidir!

En sonunda şunu anladım ki; kadınlar 'boşanma mevzusunu!' kendi aralarında tartıştıklarında, aslında bahsettikleri şey, boşanmanın doğru olup olmayacağı meselesi değildir. Daha ziyade, boşandıktan sonra kendi kanatlarıyla uçup uçamayacaklarıdır. Bu yüzden de bir kadının boşanmaya karşı direnmesi, onun evliliğe karşı olan 'sadakatini' değil, 'kanatsız bir kuş!' olduğunu gösterir. Şimdi bana haklı olarak şöyle bir soru sorabilirsiniz: "Ey yazar efendi! Bu yazdıkların ne ola ki?" Vallahi bir şey olduğu yok. Bugün size; boşanmak isteyip de bir türlü boşanamayan, boşanamamışlığı kulak arkası eden kadınlardan bahsedeceğim. Yıllar önce... Bir kadın arkadaşım kocası tarafından aldatıldı. Adam karısını 'öteki kadınla!' değil, 'öteki adam!'ın biriyle aldatmıştı. 2 erkek çocuk sahibi olan adam, zamana karşı koyamamış, bu zaman zarfında kırılganlık gösterip, bir dal gibi orta yerinden 'nazikçe!' kırılmıştı. Kadın arkadaşım da bu gerçeği öğrendikten sonra kendisini sorguladı. Sonra da şu soruyu kendisine sordu: "Acaba bu adam, benim hangi eksik yönümden dolayı eşiğin öteki tarafına geçip de, beriki taraftaki bir kadınla aldatmamıştı beni?" Her neyse... Arkadaşım, çok istemesine rağmen kocası olacak 'kişi kırığı!' adamdan bir türlü boşanamamıştı. "Neden boşanmadın?" diye sorduğumda, bana şöyle bir cevap vermişti: "Hazıra dağ mı dayanır? Bana boşanmak için teklif ettiği parayı yedikten sonra ne yapacağım?"

ÇOCUK BAHANESİ
Arkadaşımın bu düşüncesi bana ters gelmekle birlikte, o gün şu gerçeği anlamıştım: 'Kadınlar, kanatsız bir kuş gibidir!' Kendi kanatlarıyla uçmak yerine, kanadı açık bir adamın kanatlarıyla uçmayı tercih ediyorlar. Bu sebepledir ki; çoğu zaman 'çocukları!' bahane edip, evliliklerini bir şekilde sürdürmeyi yeğliyorlar. Kimi aldatılmayı görüp görmezden geliyor, kimi de görüp affediyor. Böyle davranarak da 'vicdanlarını!' rahatlatıp, geleceklerine ipotek koymuyorlar. Evliliklerini sürdürmek için kılıf hazırlayıp, erkeğin başına bir çuval gibi geçiriyorlar. Sonuç olarak diyeceğim şudur ki; boşanma sanatında, nasıl boşanacağınızı değil, boşandıktan sonra kendi kanatlarınızla nasıl uçacağınızı bilmek daha önemlidir. O zaman da bilirim ki boşanmanın tekerine taş koymayan bir kadın, boşanmanın tekerine taş koyan bir kadından daha özgürdür. Özgür olduğu gibi de gelecekteki mutluluğu ipotek altında değildir.