kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 26 Mart 2008, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Türkiye için sağduyu çağrısı

Yeni Haber
Türkiye'deki memur, işçi, işveren, çiftçi, esnaf, tüccar ve sanayicileri temsil eden 7 sivil toplum örgütü, Türkiye'nin son günlerde yaşadığı siyasi gerilim dolayısıyla 81 ilde aynı anda "Türkiye İçin Sağduyu" çağrısı yaptı.

TOBB, TZOB, TESK, Türk-İş, Hak-İş, Tisk ve Kamu-Sen başkanları, Çırağan Sarayında bir araya gelirken, diğer illerde de bu kuruluşların yerel yöneticileri sağduyu çağrısında bulundu.

Söz konusu yedi kuruluşun başkanları İstanbul'da bir araya gelirken, bu kuruluşlar tarafından ortaklaşa hazırlanan "Türkiye İçin Sağduyu" ağrısı metni TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu tarafından okundu.

Hisarcıklıoğlu'nun okuduğu metinde şöyle denildi:

"Türkiye bugünlerde zor bir demokrasi ve hukuk sınavından geçmektedir. Ülkemizin bu kritik dönemden hiçbir yara almadan çıkması hepimizin ortak dileğidir.

Uluslar arası finansal krizin dalgalanmalarını hissetmeye başladığımız bugünlerde iktisadi tedbir arayacağımıza hala sağduyu arıyor olmamız bir talihsizliktir. Türkiye'nin bir an önce uzun dönemli ve tempolu büyümesini sağlayacak ve işsizlik başta olmak üzere tüm iktisadi ve sosyal sorunları odaklanması gerekmektedir.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasa'nın başlangıç ilkelerine dayalı demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. Vazgeçilmez olan bu ülkeler bütünü bizi bir arada tutmaktadır. Bu ilkelerin varlığı dışında her mesele siyasetin konusu olabilir ve özgürce tartışılabilir."

PARTİ KAPATMAYA TEPKİ


Ortak metinde, Türkiye'de yaşanan politik sürecin toplumda umutsuzluğu ve karamsarlığı arttırdığı, siyasi, ekonomik ve sosyal istikrarı tehlikeye attığı, toplumun enerjisinin pozitif alanlara yönelmesini engellediği kaydedilerek şöyle denildi:

"Siyasi partiler demokrasinin vazgeçilmez unsurlarıdır. Siyasi partilerin kolaylıkla kapatılabilmesi aynı kolaycı yaklaşımla kurum ve bireylerin özgürlüklerinin kısıtlanması, demokratik süreç ve kurumların güçlenmesine hizmet etmek yerine zarar vermektedir. Kuvvetler ayrılığı ilkesi demokrasimizin işleyişi için son derece önemlidir. Kuvvetler ayrılığı ilkesinin kuvvetler arasında uyum sağlaması çatışmaya neden olmaması toplumda yaratılmak istenen kamplaşmayı beşlememesi ve kuvvetlerin bağımsızlığını temin etmesi de esastır. Ülkemiz Anayasayı ve siyasi partiler kanunu ilgilendiren çeşitli sorunlar etrafında gergin bir süreç içerisindedir. Halbuki yapmamız gereken ekonomik, siyasi ve sosyal standartlarımızı gelişmiş ülkelere ulaştırmak ve AB sürecini hızlandırmak olmalıdır."

Ortak metinde, Türkiye'nin gelişen dünya şartlarına uygun, toplumun beklentilerini karşılayan, her ferdini kucaklayan, evrensel değerler ile Türkiye'nin değerlerini bütünleştirecek bir Anayasaya, siyasi partiler kanununa ve hukukun üstünlüğü ilkesini güçlendirmeye ihtiyacı olduğu vurgulanarak şu ifadelere yer verildi:

"Türkiye ortak meselelerini sindire sindire tartışarak, katılımlı bir süreç içinde tüm kesimlerin mutabakatıyla hazırlanacak bir Anayasa'yı hak etmektedir. Bizler memur, işçi, çiftçi, esnaf, tüccar ve sanayici olarak bu zor zamanda sağduyu ve serin kanlılıkla Türkiye'nin temel sorunlarının çözümüne her zaman olduğu gibi katkı sağlamaya ve sorumluluk üstlenmeye hazırız.

Demokrasi tüm kurum ve kurallarıyla hayata geçirildiğinde bütün kurumları kısır çekişmelerden uzaklaşarak uyum içinde çalıştığında ülkemizin aydınlık yarınlara yürüyeceğinde hiç kuşkumuz bulunmamaktadır. Türkiye bir an önce kavga ve kaos ortamından çıkmak zorundadır. Türkiye'nin istikbalinin karartmaya kimsenin ama hiç kimsenin hakkı yoktur."

Toplantı sonrası basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğu, bu mesajı tüm toplum için yaptıklarını dile getirdi. Hisarcıklıoğlu, siyasi parti başkanları, TBMM Başkanı ve Cumhurbaşkanı ile de görüşerek bu mesajı vereceklerini dile getirdi. Hisarcıklıoğlu şunları söyledi; "Herkes bir adım geri adım atmalıdır. Uzlaşma isteniyorsa herkes mevcut durumdan bir adım geri atmalı. Diyalog istiyorsak bunu yapmaya mecburuz. Bu kitle bunu istiyor. Biz ,Türkiye nüfusunun yarısından fazlasını temsil ediyoruz. Ailelerimizle 50 milyona yakın insanı temsil ediyoruz. Karşıdakinin istediğini anlamalıyız, birbirimize 'öteki' diye bakmamalıyız. 'Öteki' diye baktığımız zaman zarar görmeye başlayacağız. Empati yapıyor olmalıyız. Kendimizi karşıdakinin yerine koyarak onun kaygılarını anlamalıyız. Bizim bu çağrımız herkesedir. Bütün siyasi parti genel başkanlarını, TBMM Başkanı ve Cumhurbaşkanımızı ziyaret ederek dile getireceğiz. Bu çağrımızla başarı sağlamayı hedefliyoruz. Toplumun tüm kesimlerine bu çağrıyı yapıyoruz. Ötekinin dışlanmadığı bir Türkiye'de yaşamak istiyoruz."

(AJANSLAR)