Kovanın sahibi Akcan'mış

Galatasaray, UEFA Kupası'nda mucizevi bir şekilde gruptan çıktığında "Kalli'nin balı" demiştik. Ama dün bu sözümüzü geri almamız gerektiğine inandık. Bir 'bal'dan söz edilecekse, Kalli'yi işin içine karıştırmanın anlamı yok. Dün Galatasaray çalışkan ismi Servet ile öyle bir galibiyet golü attı ki; akşam üstü Trabzon'un Kayseri'den yediği gol halt etmiş. Kovanın sahibi Ahmet Akcan'mış meğer!
Ama arıları da unutmayalım. Galatasaray'da bütün futbolcular ikinci yarıda kazanmayı isteyerek oynadı. Kasımpaşa yenilgisindeki isteksizlik, kupada Gençlerbirliği mağlubiyetindeki hevessizlikten eser yoktu bu 45 dakikada.

KURTAR BİLE UTANIRDI
Hırs, istek, arzu vardı ama yaratıcılık yoktu. Yaratıcı tek isim de Ahmet Akcan tarafından 80'de kenara alındı. O dakikalarda Denizli Teknik Direktörü Güvenç Kurtar'a sorsanız, "Galatasaray'dan birini dışarı alma yetkiniz olsa kimi seçerdiniz?" diye; "Arda" demeye "Çok ayıp olur" düşüncesiyle herhalde utanırdı. Kurtar'ın utanacağı bu tercihi Akcan yaptı. Doldurboşalt dışındaki hücum girişimlerinin tek mimarı Arda çıktıktan sonra "Galatasaray nasıl gol atacak?" sorusunun yanıtı "Akcan'ın balıyla" oldu.
Akcan'ın ikinci yarıdaki Okan/Ayhan değişikliği de ilginçti. Bu hamleden sonraki üç dakikada dört tehlikeli Denizli atağı izlendi Ali Sami Yen'de.. Hakan ve Ümit'in tel tel döküldüğü, hiç çapraz koşu yapmayıp ve çok yakın oynayarak adeta birbirlerini marke ettiği Denizli ceza alanının içine Servet'i de göndermişken, Arda'yı çıkarıp Nonda'yı da sahaya sürdü Akcan. Ama işte futbol böyle bir oyun! Bazen doğruları yapsanız da kazanamazsınız. Bazen de iki eksi, matematikteki gibi artı yapıverir.
Liderin yenildiği, Galatasaray camiasının arzulanan konsensusu kongre öncesi olmasa da sandıkta bulduğu hafta sonunda sarıkırmızılı ekip puan kaybetmedi. Kalan 7 maçın 5'i İstanbul'da. Deplasmanların biri Gençlerbirliği, diğeri de Sivas. Kağıt üstünde bir fikstür avantajı söz konusu. Polat'ın seçimi kazanmasının ardından hırs ve arzunun da geri geldiği görülüyor. Devam eder mi, bilinmez! Ama kördövüşü gibi futbolla bu fikstürü avantaja çevirmek çok zor.