İddianamenin dili zayıf, özenli değil

* AKP'ye kapatma davası açılması ve Ergenekon operasyonunda en son İlhan Selçuk gibi isimlerin gözaltına alınması, hukuk üzerinden bir siyasal hesaplaşma olarak algılanıyor...
Bir hesaplaşma olduğu kanısında değilim. Ergenekon operasyonu, kendi mecrasında yürümekte olan bir süreç.

* Yargının siyasallaşması noktasında, AKP'ye açılan kapatma davasının iddianamesine ne diyorsunuz?
İddianamenin hukuki niteliği konusunda görüş beyan etmek doğru olmaz. Ama özenle yazılmış bir metin değil, dili zayıf. İkincisi bir gayretkeşlik, bir fazla delil koyma çabası var. Bu, iddianamenin biraz iç bütünlüğünde zafiyet yaratmış. AKP'ye üye olmayan insanların eylemlerinden ve sözlerinden de bahsediliyor. Oysa partiyi sadece üyelerinin eylem ve sözleri bağlar. İddianamenin esas vurgusu ise türbana. Başörtüsü yasağıyla ilgili konular önemli yer tutuyor. Hüsamettin Cindoruk'un dediği gibi, Fazilet Partisi'nin kapatılmasıyla ilgili Anayasa Mahkemesi'nin gerekçesi neredeyse iddianame haline getirilmiş.

* Gerekçeler bir partinin kapatılması için yeterli mi?
Bu noktada siyaseten çarpık bir durum var. Tabii bu durum başsavcıyı bağlamaz. Kanunların kendisine verdiği yetkiyi kullanıyor. Ama ortaya çıkan tablo açık; yeni yapılmış bir genel seçim ve bunun sonucunda oluşan yeni bir parlamento var. Üstelik seçmenler ilk kez Meclis'te bu kadar yüksek oranla temsil ediliyor. Oyların yüzde 87'sinin parlamentoda sandalye karşılığı var. Bu kadar demokratik usullerle oluşmuş temsil mekanizması içinde, dört siyasi parti var ama bunların ikisi hakkında dava açılmış. Bu iki partinin oy oranı yüzde 50'yi aşıyor, parlamentodaki sandalye oranı ise yüzde 66. Yani parlamentonun yüzde 66'sı Türkiye aleyhtarı olmakla suçlanıyor. Eğer iki parti kapatılırsa, Türkiye parlamentosunun siyasi niteliği açısından ciddi bir siyasal kriz ortaya çıkacaktır. İktidara gelmiş ve önemli oranda oy almış bir partinin kapatılmak istenmesi, demokratik süreç açısından büyük bir garabet.