kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 23 Mart 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Alışveriş 'merkez' kültürü

Ayşe Ferhangil
İnce mi kaçarım kalın mı giyindim derdi olmadan, saçlar bozulmadan, bir yerden diğerine yürümek için atletik bir yapıya gerek duymadan her daim aydınlık, her daim tertemiz bir ortam. Az buz değil, tamı tamına 150 alışveriş merkezi var Türkiye'de. Buna projesi kesinleşmiş ya da yapımına başlanmış olan 100'e yakın yeni yatırım da dahil değil. Anlayacağınız her zevke, her keseye uygunu da, her semte yakını da mevcut. İnsan yeter ki ne istediğini bilsin. Ankara'da alışveriş için Ankamall ilk tercih ama güzel yemek, üzerine de birkaç tanıdık sima arayanlar Panora'ya gidiyor. İzmirli her zaman Bornova Forum'u seçiyor, Bursalı için ise Koru Park'tan başkası alternatif bile sayılmıyor. İstanbul'da Akmerkez bir klasik. İnsan aradığını buluyor, zemin kattaki Home Store'da hakkında dedikodu yapılacak bir ünlü de her zaman oluyor. Cevahir ve Metrocity ihtiyaç tamamlamak, sezonlukları almak için doğru adres. Fiyatlar makul, seçenek bol. City's, dışarıdan bakılınca İstanbul'un Harrods'ı. Nişantaşı sokaklarında yokuş, City's'de merdiven tırmanmak gülün dikeni olsa gerek. Çocuklar için Partykids, büyükler için It's a Joke şenlik alanından farksız. İstinye Park tam bir dünya. Gez gez, dolaş dolaş bitmiyor. Aklını kullananlar bir Pazar Yeri'ni bir de Alışveriş Bulvarı'nı dolaşıp, evlerine dönüyor. Güzel yemek, süper sinema, biraz da sosyal aktivite arayanlar Kanyon'a akın ediyor. Cumartesi günler hamburgerci Num Num dolup dolup taşıyor, ebeveynlere buz pistindeki çocuklarıyla gururlanacak bir neden daha çıkıyor. Rivayetlerin aksine Kanyon'da insan ne üşüyor ne de ıslanıyor.

ÇANTADA İNCE AYAR
Hafta arası alışveriş merkezleri değil de restoranları iş yapıyor. Okulu erken kapanan ya da okuldan kaçanlar, bir de iş yemeğinde 'değişik' bir tat arayanlar daimi müşteri. İki grup da üniforma giyiyor, yaratıcılık sınırlanıyor. Ev kadınlarının elinde torba olmayanı makbul değil. Küçük de olsa bir torba, boş boş dolaşma görüntüsünü alıp götürüyor. Kanyon'daki Jo Malone markalı parfümerinin torbaları ve içinden çıkan kutuları dikkatleri hemen üzerine topluyor. Bebekliler torbalarını pusetlere asıyor. Klasik Balenciaga çantalar ve bu modelin benzerleri, alışveriş merkezlerinin değişmez aksesuvarı. Etrafta salınırken elde taşınan çanta, mağazalarda kola asılıyor ki raflar rahat rahat didiklensin. Alışveriş merkezleri kışın topukluyu, botu kaldırıyor da ilkbahar-yaz gelince hem açık hem yüksek ökçe fazla kaçıyor. Bunun yerine en çok babetler ve loaferlar tercih ediliyor. Bu sezon rengârenk yılan derisi ayakkabılarla salınmak moda. Kapalı alan olunca da eskidi, pislendi derdi de ortadan kalkıyor. Bu arada kimse gerçeği ile sahtesini de ayırt edemiyor.

ALIŞVERİŞ KANUNLARI
Her ne kadar isteyen istediği telden çalsa da alışveriş merkezinin de yazılı olmayan kanunları var. Bir kere kapalı alanda koyu renk güneş gözlüğünü sadece yeni yetme türkücüler bir de paparazzilere 'İstemem yan cebime koy' diyen mankenler takıyor. Dekoltenin derini, bir de işlemenin, boncuğun fazlası fazla kaçıyor. Saçlarda fön kısıtlaması olmasa da, bize göre havuç, kuaförlere göre karamel frappocino rengi kafalar spot ışıkları altında daha banal duruyor. Alışveriş merkezinde en çok çift olarak geziliyor. Üç, maksimum dört kişilik gruplar da sıkıntı yaşamadan buluşup dolaşabiliyor. Fakat kalabalık ortamda yüksek sayılı gruba dahil olanlarınki eğlenmekten başka her şeye benziyor. Rezervasyon yoksa restoranlarda kalabalık gruba masa çıkmıyor, kimse bir diğerini bırakmaya razı olmuyor. Bekleme süreleri artıyor da artıyor. Bir dahaki sefer için mikro gruplar yaratılıp milyonlarca dolarlık yatırımın keyfi sonuna kadar çıkartılıyor.
Haberin fotoğrafları