kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 23 Mart 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Meclis'in küresel felaket senaryosu

Uğur BECERİKLİ / ANKARA
Meclis İklim Değişikliği ve Küresel Isınma Komisyonu, Türkiye'yi bekleyen felaket senaryosunu şöyle çizdi: Sıtma gibi hastalıklar yeniden hortlayabilir, göller kuruyabilir ..
Meclis İklim Değişikliği ve Küresel Isınmanın Etkilerini Araştırma Komisyonu, çalışmalarını tamamladı. Komisyon'un hazırladığı raporda Türkiye'yi bekleyen felaket senaryosu ortaya konuldu: "Sıtma gibi bulaşıcı hastalıklar yeniden hortlayabilir, turizmin yeni adresi Akdeniz yerine Karadeniz sahilleri olacak, ormanlar büyük tehlike altında, acil önlem alınmalı." Meclis Başkanlığı'na teslim edilen 500 sayfalık raporda; Türkiye'de küresel ısınmaya ve çevre kirliğine bağlı olarak ısı değerlerinin yükseldiği, yağış miktarlarının azaldığı vurgulandı. Raporda yer alan değerlendirmeler şöyle:

Kasırga ve bulaşıcı hastalıklar
* Beslenme bozukluğu ve ona bağlı düzensizlikler artacak; sıcak dalgaları, sel, yangınlar, fırtınalar gibi olumsuz şartlardan kaynaklanan ölümlerde; yaralanmalar, sakatlanmalar ve hastalıklarda artış olacak.

* İshal, sıtma, kan işeme gibi hastalıklar artacak. Bu hastalıklara daha önce görülmeyen bölgelerde de rastlanacak. Sıcaklık keneleri arttırdığı için Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı daha fazla görülecek.

* Yer ozonu birikimindeki artışa bağlı olarak kalp ve solunum hastalıkları artacak.

* Enerji ihtiyacı artacak. Eski ve yaşlı teknoloji yetersiz kalacak. Türkiye sıkıntı çekecek.

* Doğalgaza bağımlı olan sanayi, sıkıntıya girecek. Çanakkale, İzmir, Hatay ve Mersin civarında rüzgâr enerjisi gündeme gelecek

* Türkiye, toryum ve uranyum bakımından zengin bir ülke olduğu için, nükleer santraller kaçınılmaz hale gelecek.

* Demiryolu gibi sektörlerde çevreyi daha az kirleten elektrik enerjisine geçilecek. Dizel, biodizel ve hibrid araçların sayısı artacak.

* Demir, çelik, çimento, kâğıt hamuru gibi yüksek emisyonlu ürünlere ihtiyaç artacak. Türkiye'de suyun yüzde 11'i sanayide kullanıldığı için tekrar arıtılıp kullanılması gerekecek.

* Orman kadastrosu hâlâ tamamlanmadı. Arazi yönetimi ise çok başlı. Miras gibi bölüşümler toprağın korunmasını güçleştiriyor.

* Sıcaklıklar arttıkça orman zararlısı böcek ve diğer canlılar da artacak.

* Sayıları 6.5 milyonu bulan keçiler ormana zarar vermeye devam edecek.

* Beyşehir Gölü gibi İç Anadolu'daki göller yağış azlığı nedeniyle tehdit altında.

* Keban, Karakaya, Atatürk gibi barajlar, çevresindeki iklimi değiştirmeye devam edecek. Buharlaşma sera etkisi yapacak.

* Sulak alan kayıpları devam edecek, su kalitesi daha da bozulacak.

* Turizm kuzey ülkelerine kayacak.

* Karadeniz kıyıları turizmin yeni gözdesi olacak. Kıyıda deniz seviyesi yükselecek.

* Kış turizmi olumsuz etkilenecek, golf turizmi gibi faaliyetler sulak alanları etkileyecek.

Su politikası acil hazırlanmalı
* Vergi yasası değiştirilerek, motorlu taşıtlar için 'servet vergisi' yerine, 'yol vergisi' esasına dönülmeli. 16 yaşın üstündeki araçlar hurdaya çıkarılmalı, aracını yenileyene vergi indirimi yapılmalı.

* Karbondioksit salınımı düşük otomobillere vergi indirimi sağlanmalı, bio yakıtların üretimi vergilerle teşvik edilmeli.

* Trafik, sinyalizasyon, kavşaklar az yakıt tüketimi sağlayacak şekilde ayarlanmalı.

* Kent ormanları tesis edilmeli, boş hazine arazileri ile barajların etrafı ve tarla sınırları ve sulama kanalları kenarları ağaçlandırılmalı.

* Ormanlarda kaçak kesime, böcek ve mantar zararlarına engel olunmalı. Ormanlar gençleştirilmeli, işgallerin önüne geçilmeli.

* Sulak alanlarda az su tüketen ağaçlar dikilmeli. Park ve bahçelerde çim yerine az su tüketen örtü tercih edilmeli.

* Kırsal alanda kütük ev yapımı teşvik edilmeli, inşaat sektöründe emprenye (çürümeye dayanıklı) ahşap kullanımı özendirilmeli.

* Kağıt sektöründe geri dönüşüm özendirilmeli, buna uygun teknolojiye geçilmeli.

* Sağlıkta yaşanacak sıkıntılar için hazırlıklı olunmalı, planlar hazırlanmalı, yeniden görülen verem, sıtma gibi hastalıklarla ilgili kayıt sistemi geliştirilmeli. İlaç hammaddesi olarak kullanılan endemik bitkiler korunmalı.

* İklim değişimiyle ilgili gıda ve beslenme sorunlarına önlem alınmalı.

* Kapalı ortam kirliliğine karşı önlemler araştırılmalı, aşırı güneş ışığına bağlı melanoma (cilt kanseri) için önlem alınmalı, sıcaklıkla ilgili hastalıkların kayıtları tutulmalı.

* 30 milyondan fazla insanın yaşadığı kıyı bölgeleri turizminin olumsuz etkilenmemesi için kıyı yönetim planlaları hazırlanmalı.

* Ulusal Su Politikası hazırlanmalı. 'Su Bakanlığı' kurulmalı, su envanteri çıkarılmalı ve acilen Su Kanunu hazırlanmalı.

* Barajlardaki 66 milyar metreküp kapasite depolama için yeterli olmadığından hacim arttırılmalı, eski usul sulama yerine damlama ya da yağmurlama yapılmalı.

Baraj ile yok olma tehlikesi yaşıyor

DÜNYADA yalnızca Fırat ve Dicle nehrinde görülen bu nedenle de Latince isminde bile Fırat Nehri'nin adı ile anılan kaplumbağa türü, Ilısu Barajı'nın yapılması halinde yok olacak. Ilısu Wasserkraftwerk adlı, kredi ülkelerinin oluşturduğu ve uluslararası 15 bilim adamının hazırladığı rapor, Fırat kaplumbağası ile birçok türün daha tehlike altında olduğunu gösterdi. Raporda, çamur altında yaşayan ve güneşlenmek için nehirdeki adacıklara çıkan kaplumbağanın, barajın yapılmasıyla dışarı çıkamayacağı belirtildi.
Haberin fotoğrafları