kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 23 Mart 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Tahsin kadar sabırlı değilim, kestirip atarım!

ZEYNEP GÜLER CEYLAN - GÜNAYDIN
'Yaprak Dökümü' dizisindeki 'Tahsin' karakteriyle, kadınların gönlünde taht kuran Ahmet Saraçoğlu, gerçek hayatında Tahsin kadar sabırlı olmadığı söyledi: Sabrımın sınırı vardır. Karşımdaki insandan ümidim kalmadıysa kestirip atarım!..
Son aylarda 'Yaprak Dökümü' dizisinin en çok konuşulan karakterlerinden biri olan 'Tahsin'e hayat veren Ahmet Saraçoğlu, "Ben Tahsin'in tam aksiyim. Çok canlı ve kıpır kıpır bir insanım. Onun kadar sabırlı olmam da çok zor" dedi. Dizide, 'Anlaşmalı evlilik' yaptığı 'Fikret'e (Bennu Yıldırımlar) olan sevgi dolu ve anlayışlı tavırlarıyla hayranlık uyandıran Saraçoğlu, 'Yaprak Dökümü'nü ve kendisini anlattı.

İYİ OLDUĞUM ANLAŞILDI

* Diziye nasıl dahil oldunuz?
Daha önce 'Hırsız-Polis' adlı dizide oynuyordum. O dönemde 'Yaprak Dökümü'nün ilk sezonu bitmek üzereydi. 'Hırsız Polis'in finalinden iki hafta sonra bana bu rol teklifi geldi. Gerçekten başarılı bir işti ve ben de rolü kabul ettim.

* Tahsin'in bu kadar sevilmesini neye bağlıyorsunuz?
Herkes Tahsin'i çok sevdi çünkü o çok iyi bir adam. (Gülüyor) Sanırım çok sevilmesi sadece Tahsin'e bağlı değil. Bunda Fikret'in de payı büyük. Fikret'in mutlu olmasını isteyen geniş bir seyirci kitlesi var. İlk başta Tahsin'in Fikret'e mutluluk getireceği belli değildi. Tahsin'in iyi bir insan olduğu anlaşıldıktan sonra izleyici onu daha çok sevdi.

* Cevriye Hanım gibi bir anneniz olsa siz Tahsin kadar anlayışlı ve sabırlı davranabilir miydiniz?
Yok zannetmiyorum, çok zor... (Gülüyor) Tahsin'in orada yaşadığı şey çok zor. Annesi ve karısı arasında kalıyor, bir de üç çocuk var.

YAŞLI GÖSTERİYORUM!


* Anneniz diziyi nasıl buluyor?
Annem çok beğeniyor, ben diziye başlamadan önce de izliyordu. Benden sonra daha da mutlu oldu.

* 1975 doğumlusunuz ve üç çocuk babası rolü için gençsiniz aslında... Sizce neden bu rolü size teklif ettiler?
Çünkü yaşlı gösteriyorum! (Gülüyor) Ben de 'Nasıl olacak üç çocuk babası rolü?' diye sordum. O konuda biraz dikkat etmeye çalışıyorum açıkçası. Kıyafetimle, hareketlerimle, konuşmamla ve bakışlarımla Tahsin'i oynuyorum. Çünkü bu adamın yaşı küçük olsa bile, üç çocuk babası olmasının getirdiği bir ağırlığı var. Özellikle onu öne çıkarmaya çalışıyorum. Tahsin, çok çabuk açılamayan, derdini hemen söyleyemeyen bir karakter. Böyle bir karakter olması da bana yardımcı oluyor.

* Siz gerçekte de böyle misiniz?
Yok değilim, kıpır kıpır ve neşeli biriyim. Tahsin'in tam aksiyim.

* Tahsin en başından beri Fikret'e karşı çok sabırlı davrandı. Siz özel hayatınızda kadınlara karşı Tahsin kadar sabırlı mısınız? Ve bu arada evli misiniz?
Evli değilim. Ben aslında sabırlı bir adamım ama bu sabrımın da bir sınırı var. O noktada ümidim kalmadıysa karşımdaki insandan, kestirip atarım ben. Artık çok sabretmişsem ki; bu bir sevgili de olabilir, bir arkadaş da, bir iş ilişkisi de... Bir şeyler yolunda gitmiyorsa sabrederim, düzeltmeye çalışırım. Baktım ki olmuyor, çok da fazla uğraşmam. Açıkçası Tahsin kadar sabırlı değilim.

* Tahsin'in yaşadığı ikilem toplumda çok yaşanan bir durum. Çoğu erkek karısı ve annesi arasında kalıyor. Sizce Türk erkekleri Tahsin gibi dengeyi kurabiliyor mu?
Bence Türk erkeği daha sabırsız. Biz ataerkil bir toplumuz, kadın başından beri bizim toplumumuzda bu kadar söz sahibi olmadı. Fikret kadar kocasını etkileyebilen kadın sayısı azdır Türkiye'de. Erkekler kendilerine yakın gördüler mi bilmiyorum ama kadınların hayalindeki erkek figürü Tahsin oldu.

'FİKRET'İ ÜZME' DEDİLER

* Sokakta tepkiler nasıl?
İlk bölümlerde herkesin söylediği şey şuydu: "Fikret'i üzme ne olur..." Sonra da "Ne zaman birlikte olacaksınız?" sorusu geldi. Şimdi herkes çok mutlu. Sadece "Annenizin durumu ne olacak?" diyorlar.

* Bizde oyuncuları oynadıkları rollerle çok özdeşleştirirler... Tahsin de 'Yaprak Dökümü'nün Romeo'su gibi oldu. Kadınların ilgisi nasıl? Kısmetleriniz artmıştır...
Hangi ilgiden bahsediyorsunuz? (Gülüyor) Tabii ki arttı çünkü dizi çok izleniyor. İnsanlar özdeşleştirdiği için 'gerçek hayatta da bu kadar sabırlı mısınız?' ya da 'aslında çok gençmişsiniz; ekranda yaşlı gösteriyorsunuz' diyor. Bunların hepsi çok güzel şeyler. Şu sıralar ilginin daha fazla olduğu kesin.

* Dizinin başarısını neye bağlıyorsunuz?
Bir işin başarısı sadece oyuncu veya senaristle ya da yönetmenle olmaz. Ekip işi ve biz iyi bir ekibiz. Herkes çok iyi anlaşıyor ve bu da işimize yansıyor. Diziyi çok eğlenerek çekiyoruz ve bu da yansıyor ekrana. Sıcak ve samimi geliyor insanlara...
Haberin fotoğrafları